VOX ATYPL Sınıflandırması
1465 ’ten itibaren matbaalar Venedik kökenli ve kaynakları Hümanist el yazmalarına dayanan yazı karakterlerini kullanmaya başlar. Bu karakterler “Hümanist ” veya “Venetian ” (Venedikli) olarak da adlandırılır .
Nicolas Jenson, Hümanist yazı karakteri tasarlayan ilk matbaacılardan biridir.
Hümanist yazı karakterlerinin kaligrafik etkileri belirgindir .
Farklı sınıflandırmalarda “Old Style ” ismini alan Hümanist yazı karakterleri 15. yüzyılın sonlarından 18. yüzyılın ortalarına kadar etkili olurlar.
Çoğunlukla “Garalde ”lar olarak adlandırılan “Old Style ” (Eski Tarz) yazı karakterleri kaynaklarını “Hümanistler ”den alırlar.
İsimlerini Fransız harf dökümcüsü Claude Garamond ile Venedikli matbaacı Aldus Manutius ’un isimlerinden alan “Garalde ”lar Fransa ’da ortaya çıkar ve 15. yüzyılın sonları ile 18. yüzyılın ortaları arasında yaygınlaşır.
“Garalde ”ler Manutius ’a gönderme yapılarak “Aldine ” olarak da adlandırılırlar.
“Garalde ”ler el yazısından bağımsızlaşmaya başlarlar. Karakterlerin ince ve kalın çizgileri arasındaki ağırlık farkı artar.
18. yüzyılda yazı karakteri tasarımının en önemli iki ismi John Baskerville ve Pierre Simon Fournier ’dir.
Baskerville, William Caslon ’un yazı karakterlerini geliştirir; harflerin çok daha ince çizgilere sahip olmalarını sağlar.
Baskerville ’in tasarımları, Rönesans ve Neoklasik dönemin özelliklerini taşır; “Transitional ” dönemin tüm özelliklerini gösterir.
Tipografi tarihçileri “Transitional ” yerine Neoklasik veya Realist (Gerçekçi) tanımlamalarını uygun görürler.
“Transitional ” yazı karakterlerinde eksen dikeye yakındır. En kalın ve en ince çizgiler arasındaki ağırlık farkı abartılıdır. Serifler düz; destekler belirsizdir. Tepe serifleri eğiktir.
1700 ’lü yılların ikinci yarısında ortaya çıkan “Modern Neoklasik serifli yazı karakterleri ” olarak da tanımlanan “Didone ”ler isimlerini, bu sınıfın en tipik örneklerini veren Giambattista Bodoni ve Firmin Didot ’dan alır.
“Didone ”ler, kalın ve ince çizgiler arasındaki belirgin kontrast, dikey eksenli kavisli çizgiler ve çok az destekli veya desteksiz yatay seriflerle tanımlanır.
“Didone ”ler uzun metinlerde tercih edilmezler; büyük puntolarda kullanıldıklarında iyi sonuç verirler.
En eski örnekleri 1815 ’e dayanan ilk köşeli serifliler, VOX -AtypI sınıflandırmasında, “Mechanicals ” ve Thibaudeau tarafından “Égyptiennes ” olarak adlandırılırlar.
Başlıklarda kullanılmak üzere tasarlanan köşeli serifliler, Sanayi Devrimi sonrası ortaya çıkan dikkat çekici yazı karakterlerine duyulan gereksinimi karşılar.
Bazı erken dönem Köşeli Serifliler “Egyptian ” olarak adlandırılır.
Köşeli serifli yazı karakterlerinin ağır ve köşeli serifleri, harf gövdelerine çoğunlukla destek kullanılmaksızın bağlanırlar.
“Clarendon ”lar, köşeli serifli yazı karakterlerinin öyle tipik özelliklerini taşır ki bazı İngilizce sınıflandırmalarda “Köşeli Serifli ” (Slab Serif) yerine “Clarendon ” adı kullanılır. Clarendonlar metinlerde kullanılan “bold ” yazı karakterleridir. Çizgileri arasında kontrast azdır ve daha kısa seriflerle sahiptirler.
Clarendonlardan sonra, köşeli seriflilerin çoğu, başlık yazı karakterleri olarak daha büyük puntolarda kullanılır. Genellikle çizgilerinde kontrast değeri düşüktür ve bu nedenle “tek-kalınlıklı ” gibi görünürler.
“Grotesque ” yazı karakterleri ticari olarak popüler olan ilk serifsiz yazı karakterleridir.
Fransızca “çizgisel ” anlamına gelen “Linéal ” sözcüğü “Grotesque ” yazı karakterine verilen bir diğer isimdir.
“Lineal ”ler aynı zamanda “Amerikan Gotikleri ” olarak da adlandırılırlar.
Çizgi ağırlıklarındaki belirgin farklılıklar ile “Hümanist Sans ”lar, serifsiz yazı karakterleri arasında en okunaklı kategoridir.
Erken dönem Grotesk yazı karakterlerinden kaynağını alan Neo -Groteskler İkinci Dünya Savaşı ’ndan sonra İsviçre Tipografi Stilinin etkisiyle ortaya çıkar. “Realist Sans Serif ” (Gerçekçi Sans Serif) bu yazı karakteri sınıfına verilen bir başka isimdir.
Serifsiz Geometrik yazı karakterleri, basit geometrik şekillerden oluşur. Bu yazı karakterleri ile okunur metinler elde etmek oldukça zordur.
Glifikler, kalemle çizilmiş harflerden çok taşa veya metale oyulmuş harflerle benzerlik gösterirler. Latince ’de “litterae incisae ”, Fransızca ’da “lettres incisées ” adı verilen bu yazı karakterleri, genellikle anıtsal, güçlü ve sadedirler.
Minimum çizgi kontrastına sahip “Glifikler ”in ayırt edici özellikleri, dikey bir eksene sahip harfler, genellikle üçgen şekilli serifler ve harfleri sonlandıran gösterişli çizgilerdir.
Bazı sınıflandırma sistemlerinde “Glifikler ”, “Glifik ” ve “Latin ” olmak üzere iki kategoriye ayrılırlar. “Latinler ” keskin, üçgen biçimli serifleri ile “Glifik ”lerden ayrışır.
“Blackletter ”, “Fraktur ”, “Tekstura ”, “Lombardik ” gibi isimlerle anılan Gotik yazı karakterleri erken dönem dini el yazmalarından kaynağını alırlar.
“Blackletter ”ların karakteristik özellikleri arasında dekoratif majüskül harfler ve oluşturdukları yoğun, siyah doku sayılabilir. Minüskül harfler çarpıcı ince - kalın çizgilerden ve seriflerden meydana gelir; dar ve köşelidirler.
“Gotik ” yazı karakterlerinin okunması son derece güçtür, bu nedenle günümüzde uzun metinlerde tercih edilmezler.
Kaynağını bitişik veya ayrık el yazısından alan kaligrafik yazı karakterleri, organik formlara sahip, kesik uçla yazılmış gibi görünen harfleri ile tanınırlar.
Kaligrafik yazı karakterleri, italiklerden farklıdırlar ve günümüzde uzun metinler için tercih edilmezler.
Serbest el yazısı karakterleri bir kalem, fırça veya benzeri bir alet kullanılarak hızla çizilmiş gibi görünürler.
Serbest el yazısı karakterlerinde karakterlerin çizgileri bir harfi diğerine bağlayabildiği gibi harflerin birbirine bitişmediği örnekler de görülebilir.
17. yüzyıl resmî el yazısı örneklerinden türetilen resmî el yazısı karakterleri, akıcı ilmekler ve süslü ritmik çizgiler ile tanınır. Harfler çoğunlukla artlarından gelen harflere eğri çizgilerle bağlanır.
Dekoratif yazı karakterleri, yazı karakteri sınıfları içinde en geniş ve en çeşitli kategoridir. Çoğunlukla başlıklar için tasarlanırlar; zaman zaman kültürel eğilimleri yansıtabilir, bir dönemi veya temayı anımsatabilirler.
Hızla modası geçen dekoratif yazı karakterleri tipografi kurallarını hiçe sayan biçimlere ve kullanımlara sahip olabilirler.