Optik Algı ve Harf Anatomisine Etkisi
Gliflerin tasarımında matematiksel değerler ile birlikte optik algı kuralları da devreye girer.
Görsel sistemimizin yanılarak gerçekte var olmayan etkilerin gördüğümüzü sanmamıza görsel yanılsamalar (illüzyonlar) denir.
Kafe duvarı yanılsamasında, siyah ve beyaz renkli, eşit boyuttaki karelerin oluşturduğu yatay şeritler birbirlerine paralel olmasına karşın paralel değilmiş gibi görünür.
Bir nesnenin uzaklığı konusundaki yanılgı, boyutu hakkında da yanılgıya neden olabilir. Buna perspektif yanılsaması adı verilir.
Ponzo yanılsaması, geçmiş görsel deneyimlerden kaynakla, belirli bağlamlarda iki boyutlu geometrik biçimleri çevremizdeki üç boyutlu nesneler gibi algılama eğilimidir.
Müller-Lyer yanılsaması eşit uzunluğa sahip iki doğru parçasının kendilerine eklemlenen oklar nedeniyle farklı uzunluklarda algılanmasıdır.
Poggendorff yanılsaması bir çizginin devamlılığının yanlış algılanışını örneklendirir.
Zöllner yanılsaması, Poggendorff yanılsaması ile ilintilidir. Her iki yanılsama da hatalı çakışan açılardan kaynaklanır.
Hering yanılsamasında, birbirine paralel çizgilerin, onları çevreleyen açısal çizgilerin etkisiyle eğilmiş gibi görünmesi “açısal yer değiştirme” ile açıklanır.
Orbison yanılsaması, Hering yanılsamasının bir versiyonudur. Kusursuz bir kare merkezinden dışına doğru büyüyen çemberlerin yarattığı görsel etkiyle merkeze doğru eğrilmiş gibi algılanır.
Wundt yanılsamasına göre birbirine paralel ve kusursuz düzgünlükteki iki dikdörtgen merkezlerinden dışarı doğru yayılan çizgilerin etkisiyle dışarı doğru eğrilmiş gibi algılanır.
Yatay-düşey yanılsamasında, eşit uzunluktaki yatay ve düşey konumlu çizgilerin kesişme noktası değiştirildiğinde çizgilerin eşit uzunlukta algılanması sağlanır.
Işıma yanılsaması açık renk bir zemin üzerindeki geometrik biçimin aynı boyuttaki koyu renk zemindeki geometrik biçim ile farklı boyutlarda algılanmasıdır.
Mach şeritleri yanılsamasında, benzer gri tonlar birbirine bitişik yerleştirildiğinde, şeritlerin renkleri geçişli görünür.
Hermann gridi yanılsamasında (yanıp sönme aynılsaması) beyaz bir zemin üzerinde siyah karelerden oluşan ızgara sistemine bakıldığında, kesişme noktalarında “hayalet” gri noktalar görülür.
Delboeuf yanılsamasında içine daha küçük bir daire çizilen daire, kendisi ile aynı büyüklükteki bir başka daire ile yan yana geldiğinde olduğundan daha küçük algılanır.
Ebbinghaus (Titchener çemberleri) yanılsamasında eş büyüklükteki iki çemberden kendinden büyük çemberlerle çevrelenmiş olanı kendinden küçük çemberlerce çevrelenmiş olanından küçük algılanır.
Ouchi yanılsamasında, yatay ve düşey desenler birleştirildiğinde gözün görüntü üzerinde seğirmesi nedeniyle aslında var olmayan bir hareket algılanır.
“Desen tanıma” önceki deneyimlerden kaynakla görsel hafızada yer alan biçimlere ait parçalar beyin tarafından tanınarak tamamlanmasıdır.
“Dithering” noktaların veya piksellerin, aslında var olan renklerden daha fazla rengin olduğu izlenimi veren bir renk çoğaltma tekniğidir.
Bir göz kapatılarak sağında çarpı, solunda daire bulunan geniş, beyaz, yatay bir dikdörtgene bakıldığında ve giderek şekle yaklaşıldığında dairenin kaybolduğu görülür. Bu durum doldurma örüntüsü olarak adlandırılır.
Renkli geometrik şekiller, birbirlerinden herhangi bir çizgi ile ayrılmadan yan yana getirildiğinde, bu şekiller arasında ince, siyah çizgiler oluşur.
Renkli geometrik şekillerin her birinin siyah bir çizgi ile sınırlanması halinde renkler olduklarından daha parlak ve canlı görünürler.
İki renkli iplik yan yana getirildiğinde her iki ipliğin de renginin değiştiği görülür. Bu durum, Chevreul’in eşzamanlı kontrast kanunun temellerini oluşturur.
Harflerin oranları, çizgileri, bu çizgilerin içinde ve dışında kalan alanlar harflerin biçimsel özelliklerini etkiler.
Harfler genişliklerine göre dar, geniş ve normal olarak üç sınıfa ayrılabilir: Majiskül dar harfler: B, E, F, I, İ, J, L, P, R, S, Ş, T Majiskül normal genişlikli harfler: A, V, K, X, Y, Z Majiskül geniş harfler: C, Ç, D, G, Ğ, H, M, N, O, Ö, Q, U, Ü, W Minüskül dar harfler: f, ı, i, j, l, r, s, ş, t Minüskül normal genişlikli harfler: a, h, k, n, u, v, x, y, z Minüskül geniş harfler: b, c, ç, d, e, g, ğ, m, o, ö, p, q, w
Harfler, optik olarak dengeli görünmek için matematiksel olarak farklı genişliklere sahip olmalıdır.
Tek kalınlıklı yazı karakterlerinde harfleri oluşturan çizgiler aynı kalınlıkta olsalar bile optik olarak farklı kalınlıkta görüleceklerdir. Bu yanılsamanın önlenmesi amacıyla yatay çizgiler, düşey çizgilerden daha ince; yükselen çizgiler düşey çizgilerden daha ince; alçalan çizgiler ise düşey çizgiler ile eşit olmalıdır.
“C, Ç O, Ö, S, G, Ğ, Q” gibi yuvarlak harfler taban çizgisini ve kapital harf yüksekliğini aşacak şekilde çizilmeli; alt yarısı itibariyle “U, Ü” gibi yuvarlak harflerin de taban çizgisini aşarak yanlarına geldikleri diğer harfler ile optik olarak aynı büyüklükte görünmeleri sağlanmalıdır.
Yanlarına gelen harflerle optik olarak aynı yüksekliğe görünebilmeleri için sivri bitişli harfler, taban çizgisini ve kapital harf yüksekliğini aşacak şekilde tasarlanmalıdırlar.
İki bölümlü harfler (veya sayılar) söz konusu olduğunda harflerin üst yarılarının alt yarılarından daha küçük iç boşluklarına sahip olması gerekir.
“Ö”, “Ü” gibi harflerin noktaları harfin üst orta noktasında birbirlerine yaklaşacak şekilde konumlandırılmalıdır.
Negatif yazılar, olduklarından büyük görünür; iç boşlukları küçülürken yan yana geldikleri harflerle olduklarından daha yakın görünürler.
Negatif yazıların harf arası boşluk değeri pozitif yazılarınkinden daha açık olmalıdır.