Ticaret Şirketleri Hakkında Genel Hükümler

Ticaret Şirketleri ve Türleri

TTK’da düzenlenen şirketler, “ticaret şirketleri” olarak adlandırılır. Ticaret şirketleri TTK’nın ikinci kitabının 124. maddesinde “Kollektif, komandit, anonim, limited ve kooperatif şirketlerden ibarettir.” şeklinde sınırlı sayıda sayılmıştır. Aynı maddenin ikinci fıkrasında ise kollektif ve adi komandit şirketin şahıs şirketi; anonim, limited ve sermayesi paylara bölünmüş komandit şirketin sermaye şirketi sayıldığı ifade edilmiştir.

Ticaret Şirketlerine Uygulanacak Hükümler

Ticaret şirketlerine uygulanacak hükümler sırasıyla;

(1) emredici hükümler,

(2) şirket sözleşmesi hükümleri,

(3) ticaret şirketlerine ilişkin yedek hükümler,

(4) Türk Medeni Kanunu'nun tüzel kişilere ilişkin genel hükümleri,

(5) Türk Borçlar Kanunun'nun adi şirkete ilişkin hükümleri,

(6) diğer ticari hükümler,

(7) ticari örf ve âdet,

(8) genel hükümlerdir. Bu hükümler ticaret şirketlerine sırası ile uygulanırken, şirket türünün niteliğine uygun düştüğü ölçüde uygulanmasına dikkat edilmelidir (TTK m. 126).

Ticaret Şirketlerinin Ortak Özellikleri

Ticaret şirketleri bakımından sınırlı sayı ilkesi geçerlidir.

Ticaret şirketlerinin tamamı tüzel kişiliğe sahiptir.

Ticaret şirketleri, tüzel kişiliklerinin bulunmasının bir sonucu olarak hak ve fiil ehliyetine sahiplerdir.

Ticaret şirketleri ortaklarının mal varlıklarından bağımsız olarak malvarlığına sahiptirler.

Ticaret Şirketlerinde Sermaye Koyma Borcu ve Yaptırımları

Ticaret şirketlerine sermaye olarak getirilebilecek değerler kategorize edilerek incelendiğinde; bir kısım sermaye türünün nakdî, bir kısım sermaye türünün ayni ve bir kısım sermaye türünün de emek sermayesi olduğu görülür.

Ticaret Şirketlerinde Borçlardan Sorumluluk

Ticaret şirketlerinin tüzel kişilikleri bulunduğu ve ortaklardan ayrı bir malvarlığı bulunduğu için şirket borçlarından şirketin kendisi sorumlu olur. Ortakların sorumluluğu -kural olarak -şirkete karşı taahhüt ettikleri sermaye ile sınırlıdır. Ancak özellikle şahıs şirketlerinde, alacak şirketten tahsil edilemediği takdirde -bu konudaki istisnalar saklı olmak üzere -ortakların sınırsız sorumluluğuna gidilebilmektedir.

Yargılama Usulü ve Zamanaşımı

TTK m. 1521’de ticaret şirketleri ortaklarının veya pay sahiplerinin şirketle veya birbirleriyle şirket ortaklığı veya pay sahipliği kaynaklı davalarında veya şirketin yönetim kurulu üyeleri, yöneticileri, müdürleri, tasfiye memurları ya da denetçilerine karşı açacakları davalarda basit yargılama usulünün uygulanması hükme bağlanmıştır.

Ticaret şirketlerinde; şirket sözleşmesinden doğan davalarda, ortakların birbirleri arasındaki ve ortaklarla şirket arasındaki davalarda, şirket müdürleri ve şirket temsilcileri ile şirket/şirket ortakları arasındaki davalarda beş yıllık zaman aşımı süresi uygulanır.

Yapısal Değişiklikler

Yapısal değişiklikler ile kastedilen, ticaret şirketlerinin tasfiyeye girmeden, ortak ve alacalılarını da koruyarak yapısal dönüşümlerinin sağlanması için ihdas edilen birleşme, bölünme ve tür değiştirme müesseseleridir. Bir ticaret şirketi ile başka bir ticaret şirketinin yeni bir şirket bünyesi altında birleşmesi, bir ticaret şirketinin başka bir ticaret şirketini devralması, bir ticaret şirketinin birden fazla ticaret şirketine bölünmesi ve bir ticaret şirketinin farklı türdeki bir ticaret şirketine dönüşmesi TTK’da düzenlenen birleşme, bölünme, tür değiştirme hükümleri ile pekâlâ mümkün olmaktadır.

Şirketler Topluluğu

TTK m. 195/4’e göre, hâkim şirkete doğrudan veya dolaylı olarak bağlı bulunan şirketler, onunla birlikte şirketler topluluğunu oluşturmaktadır. Şirketler topluluğundan söz edebilmek için en az üç şirketin, kanunun öngördüğü nitelikte birbirlerine bağlı olması gerekir. Şirketler topluluğu taraflar arasındaki bir sözleşmeden kaynaklanabileceği gibi, fiilî bir durumdan da kaynaklanabilir.

Topluluk İlişkisine Bağlanan Sonuçlar

Şirketler topluluğu, hâkimiyet sözleşmesi ile meydana gelmiş ise bu sözleşmenin ve içeriğinin tescil ve ilan edilmesi gerekir. Hâkimiyet sözleşmesinin geçerliliği, sözleşmenin tescil ve ilan edilmesi şartına bağlıdır.

TTK m. 199 kapsamında hâkim ve bağlı şirketlerin yönetim kurulları rapor hazırlamak zorundadır.

TTK m. 200 çerçevesinde hâkim şirketin her pay sahibi, genel kurulda bağlı şirketin finansal ve malvarlığı ile ilgili durumları ve kanunda belirtilen diğer hususlar hakkında bilgi alma hakkına sahiptir.

Hâkim şirketin bir sermaye şirketinin paylarının ve oy haklarının en az yüzde doksanına sahip olması şartıyla; azlık şirketin çalışmasını engelliyor, dürüstlük kuralına aykırı davranıyor, fark edilir sıkıntı yaratıyor veya pervasızca hareket ediyorsa, hâkim şirket azlığın paylarını satın alabilir.

Hâkim Şirketin Sorumluluğu

Bu konuda TTK m. 202/1 ana kuralı koymuştur: Hâkim şirket hâkimiyetini bağlı şirketi kayba uğratacak şekilde kullanamaz. Aksi takdirde bağlı şirketin zararını denkleştirmek zorunda kalır.

TTK m. 209’a göre, hâkim şirket, topluluk itibarının, topluma veya tüketiciye güven veren bir düzeye ulaştığı hâllerde, bu itibarın kullanılmasının uyandırdığı güvenden sorumlu olacaktır.