Tıbbi Dokümanların Hukuksal Yönü
Hastane, aile sağlığı merkezi, toplum sağlığı merkezi gibi sağlık kurum/kuruluşları insan sağlığını izlemekten ve gerekli sağlık hizmetini vermekten sorumlu yerlerdir. Bu kurum/kuruluşlara sağlık hizmeti almak için başvuran sağlıklı ya da hasta bireyler tanı, tedavi ve rehabilitasyon hizmetleri ile ilgili bazı işlemlerden geçirilir. Bu işlemler sonucunda da bu bireylere ait sağlıkla ilgili birçok veri ortaya çıkar. Sağlık kurum/kuruluşları, hizmet almak için kendilerine başvuran sağlıklı veya hasta bireylere ait bilgileri, kaydetmek ve bu bilgileri saklamak zorundadır. Bu kayıtlar yasal belge niteliğindedir ve hem hastanın, hem çalışanların hem de kurumun güvenliğinin sağlanması açısından önemlidir. Tıbbi dokümanlar içinde özellikle hasta dosyaları hastaya verilen tıbbi bakım ve tedavi hizmetlerinin değerlendirilmesinde önemli bir kaynak olmakla birlikte bu dosyalar tıbbi araştırmalar, bilimsel çalışmalar, sağlık kurumları yönetimi, adli tıp, finansal yönetim ve halk sağlığı açısından da önemli bilgiler elde etmeye yarayan birer kaynaktır. İster kamu kurumu olsun isterse özel kurum olsun sağlık hizmeti sunulan hastane, aile sağlığı merkezi, ağız ve diş sağlığı merkezi, tıp merkezleri vb. yerlerde hizmet almaya gelen kişilerin tıbbi kayıtlarının eksiksiz, ayrıntılı ve düzgün bir şekilde tutulması, saklanması ve korunması zorunludur. Çünkü bu dokümanlar, sağlık kurumu ve sağlık çalışanları için de bir kanıt ve en önemli savunma aracıdır. Bununla birlikte tıbbi dokümanlar hem ilgili kişiler hem emniyet birimleri hem de savcılar için önem taşıyan bilgi kaynakları ve kanıtlardır. Tıbbi dokümanlar adli makamlar (savcılık, mahkeme vb.), bilirkişiler, sigorta şirketleri, Sosyal Güvenlik Kurumu, Sağlık Bakanlığı birimleri ve hastanın yasal temsilcileri dışındaki birim ya da kişilere verilmemelidir.
Tıbbi dokümanlarda yer alan sağlıkla ilgili bilgiler özel nitelikli kişisel bilgilerdir. Bu nedenle de bilgilerin saklanması kadar gizliliğinin sağlanması da zorunludur. Sağlık kurumları ve çalışanları hizmet verdikleri kişilere ait tıbbi dokümanların güvenliğini sağlamakla yükümlüdürler. Bu dokümanların güvenliğini sağlamak için de gizlilik, bütünlük ve erişilebilirlik ilkelerine uygun hareket etmek durumundadırlar. Sağlık kuruluşlarından hizmet alan kişilerin bilgileri özeldir. Bu nedenle de hastanın tedavi ve bakımından sorumlu olan hekim ve hemşire dışında başka kişilere gösterilemez ve toplantılarda, yayınlarda ya da başka nedenlerle açıklanamaz. Ancak hastanın sağlık bilgileri kimliğini açığa çıkarmayacak şekilde bilimsel amaçlı kullanılabilir. Adli raporu düzenleyen hekimin onayından sonra da kendisi dâhil hiç kimsenin bu rapor ile ilgili değişiklik yapmasına izin vermeyecek şekilde gerekli düzenlemeler yapılmalıdır. Adli vaka kayıtlarına sadece sağlık kuruluşunun en yetkili yöneticisi ya da yetkilendirdiği kişiler erişebilmeli, ancak bu yetkililerin de rapor üzerinde değişiklik yapmasına izin verilmemelidir. Bu kayıt/raporların yetkili makamlardan resmî olarak istenmesi hâlinde ise yeni bir çıktı alınarak kopya olduğu belirtilerek onaylanmalı ve ilgili makama gönderilmelidir.
Sağlık kurumlarında verilen sağlık hizmetlerinden yararlanan kişilerden elde edilen bilgiler kişisel bilgilerdir. Bu bilgilerin hangi kapsamda alınacağı, kimlerle paylaşılabileceği, hangi amaçlarla kullanılabileceği, bu bilgilerle ilgili yetkili kişilerin görev ve sorumlulukları, bu bilgilerin amacı dışında kullanıldığında meydana gelebilecek hukuki durumlar vb. konular bazı yasal düzenlemelerle belirtilmiştir. Bu yasal düzenlemelerden bazıları Kişisel Verilerin Korunması Kanunu, Hasta Hakları Yönetmeliği, Sağlık Meslek Mensupları İle Sağlık Hizmetlerinde Çalışan Diğer Meslek Mensuplarının İş ve Görev Tanımlarına Dair Yönetmelik, Yataklı Tedavi Kurumları Tıbbi Kayıt ve Arşiv Hizmetleri Yönergesinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönerge, Acil Sağlık Hizmetleri Yönetmeliği, Ayakta Teşhis Ve Tedavi Yapılan Özel Sağlık Kuruluşları Hakkında Yönetmelik, Özel Hastaneler Yönetmeliği, Devlet Memurları Kanunu'dur.