Tasarımda Egemenlik
Egemenlik Nedir?
Teorik olarak egemenlik, hükümranlık, hâkimiyet anlamlarına gelmektedir. Görsel tasarımda egemenlik; tasarımda kullanılan bir ögenin ya da öge grubunun, tasarımda ki diğer ögeler üzerinde baskın olması ve denetleyici bir etki yaratması durumudur..
Egemenlik durumunda, baskın olarak görülen öge ya da öge grubu vurguyu meydana getirmektedir. Vurgu, kullanılan ögelerin bir diğeri üzerinde baskın hâle gelmesi ile o ögenin dikkat çekmesidir. Baskın ögeler vurguyu oluşturur. Tasarımı oluşturan ögeler arasındaki güçler; kuvvetli-zayıf, hareketli-hareketsiz, belirli-belirsiz olma hallerine göre değişiklik gösterebilir. tekrar ve zıtlığın bir arada kullanımı ile egemenlik ve değişkenlik elde edilir. egemenlik dengeyi sağlarken değişkenlik esere olan ilgiyi artırmaktadır.
Görsel tasarımda egemenlik, çoğunlukta olan unsurun egemen/dominant bir baskınlıkla harek etmesinden oluşmaktadır. Egemenlik ilkesi bazı kaynaklarda “Vurgu” ilkesi ile olarak da karşımıza çıkmaktadır. Vurgu, tasarımda kullanılan ögelerden birinin ya da bir grubun fark edilecek bir şekilde ön plana çıkmasıyla oluşur.
Her görsel tasarımın her hangi bir bölgesi daha etkili ve daha ön planda olur. Bunun sebebi, etkili olan bölgenin göz tarafından daha çabuk algılanarak dikkatin o yöne çevrilmesindendir.
Temel tasarım ögeleriyle yapılan tasarımlarda, uyum ve ahenk kaygısıyla çoğunlukla benzer unsurların bir araya getirildiği sakin, durağan ve sabit tasarımlar yapılmaktadır. Bu durumda yapılması gereken şey tasarımda vurgulanması gereken ögenin ön planda tutularak tasarımın gerilimi o ögenin üzerinde bırakılmalıdır. Etkili bir egemenlikte tasarımı oluşturan tüm ögeler tasarımın ana fikrine, amacına ve işlevine hizmet etmeli, seyirci üzerinde heyecan uyandırmayan, ilgi çekmeyen ögeler ise tasarımda kullanılmamalıdır.
Temel Tasarım Ögeleri Üzerinden Egemenliğe Ulaşma
Sanatsal çalışmaların tasarlanması süreçlerini oluşturan eylemler, temel tasarım öge ve ilkeleri ile oluşturulur. Görsel/Plastik sanatlarda anlatılmak isteneni ve tasarlananı ortaya koymak için tasarım ögelerinden yararlanılır..
Tasarım fikrinin gelişmesinden maddeleşip ürüne dönüşene kadar geçen süreçte tasarım öge ve ilkelerinin kullanımı oldukça önemlidir. Tasarımı yaratmada ya da bütünü oluşturma da tasarımda kullanılacak ögelerin yerini, oranını, düzenini göstermede tasarım ilkelerinden yararlanılır.
Tasarım ögeleri birbiriyle zıt veya karşıt ya da biri diğerine egemen durumda olabilir. Zıtlığın uygunluğa ya da uygunluğun zıtlığa geçişinde birliğin sağlayıcısı egemenliktir. İki zıt ucun geçişi tasarımda birliği, çeşitliliği ve değişkenliği sağlar..
Tasarımın dengeye ulaşmasında; egemenlik ilkesinin nasıl kullanılacağı, vurgunun nereye yapılacağı ve merkezi ile diğer ögelerle etkileşim önemlidir. Tasarıma hâkim unsur aynı zamanda tasarımda vurgunun yapılacağı en gözde ögedir. Bu öge, diğer ögelerle etkileşimden uzak ve merkezilikten habersiz bir yerde bulunursa vurgu ön plana çıkmaz ve tasarımda başıboş kalarak kargaşa yaratır.
Temel tasarım ögelerinin tümüyle egemenlik oluşturulabilir (Nokta, çizgi, form, doku, espas, renk). Tasarımda vurgulanmak istenen öge, herhangi bir bakımdan gerilimi üstüne çeker ve tasarımın yükü bu öge üzerinde kalır.
Ögesel Egemenlik
Temel tasarım ögelerinin her biri ile tasarımda vurgu yaratılarak egemenlik oluşturulmaktadır (Nokta, çizgi, form, doku, espas, renk). Her tasarımda bir ya da birkaç egemen öge bulunur. Ögeler, karakterliksel özelliklerinin yanı sıra zıtlıklarıyla da egemenlik.
Form Egemenliği
Form egemenliği, bütünü oluşturan formlar arasında kurulan bağlantıda bir formun diğer bir forma olan üstünlüğünü gösterir.
Ölçü Egemenliği
Bir tasarımda en çok kullanılan ve en çabuk anlaşılan egemenlik türü ölçü egemenliğidir. Aynı ya da benzer formlarda, büyüklük küçüklük ya da azlık çokluk gibi kavramlarla elde edildiği zıtlıklar ya da farklılıklar ölçü egemenliğini doğurur.
Doku Egemenliği
Bütünü oluşturan formun dokuları arasında kurulan bağlantılarla doku egemenliğini oluşturur. Bu egemenlikte tasarımda dengeli bir bütünün oluşturulması için bir dokunun diğer doku üzerinde oluşturduğu üstünlüğü, dengeli ve kararlı olmak zorundadır.
Renk Egemenliği
Form, ölçü ve doku egemenliğinde olduğu gibi renk egemenliğinde de, renk ögesinin ön plana çıkarak diğer ögelere göre baskın hâle gelmesi ile renk egemenliği oluşturulur.
Tasarımda Egemenlik
Egemenlik ilkesi doğasal bir olgudur. Her ne kadar zıtlık doğanın bütününü oluşturan parçalar arasında olsa da bu devasa zıtlığın kendi içinde dengesi ve uyumu da vardır. Bu zıtlıklar doğa içinde bazı etkileşimlerde bulunarak dönüşümlere uğrayabilirler.
Doğada bulunan her hangi bir zıt oluşum bir zamanda baskın, egemen unsurken başka bir zaman başka bir üstün oluşum tarafından bastırılabilir.Temel tasarım ögeleri ile oluşturulan egemenliklerde biri diğerini yönlendirerek ön plana çıkmasıyla tasarımda egemenlik ilkesi ortaya çıkar.
Tasarımda genel olarak parçalar üzerindeki bütünün etkisi, tasarımı oluşturan ana fikri ya da tasarımın alt yapısındaki düşünceyi ortaya çıkarır. Bir parçanın formu oluşturan diğer parçalara her hangi bir bakımdan baskınlık göstermesi, o formun egemen unsur olarak ortaya çıkmasını sağlar.
“Tasarımda egemenlik” ilkesinin uygulanmasında baskınlık üstünlüğünün etki ve tepkiye dayalı bazı özellikleri şunlardır:
- Etki ya da tepkinin “kuvvetli” oluşu,
- Etki ya da tepkinin “etkili” oluşu,
- Etki ya da tepkinin “hareketli” oluşu,
- Etki ya da tepkinin “belirgin” oluşu,
- Etki ya da tepkinin “zayıf” oluşu,
- Etki ya da tepkinin “zıt” oluşudur.
- Etki ya da tepkinin “etkisiz” oluşudur.
Egemenlik Alıştırmaları
Bu bölümde egemenlik alıştırmalarına yer verilmiştir.