Algının Belirleyicileri
İnsanlar tarih boyunca gerek kültürel farklılıklar gerekse olgu ve olayların sonucuna göre renklere bazı sembolik anlamlar yüklemişlerdir.
Renklerin tarihsel süreç içerisinde yüklendiği sembolik anlamlar; mitler, masallar, efsaneler ve dini inançlar gibi büyük anlatıların sonucunda ortaya çıkmıştır.
Bir problemin çözüm arayışı olarak da tanımlayabileceğimiz grafik tasarım da renk seçimi, tasarımcının bilgi düzeyiyle de yakından alakalıdır.
Tasarımcı renklerin sahip olduğu psikolojik etkiyi ve kültürel anlam kodlarını derinlemesine bilmek zorundadır.
Işık ve Renk
Işık ve renk, fiziksel ve zihinsel görme ile algılanabilen fizyolojik ve psikolojik süreçle ilgilidir.
Göz ve görme fonksiyonumuz, ışık ve rengin algılanmasına nedendir.
Işık
Işığın kaynağı güneştir.
Renkler ışık ile algılanır.
Işığın olduğu yerde renk, rengin olduğu yerde ışık vardır.
Retinayı ışık ve renk olarak uyaran elektromanyetik dalga boyu ise yaklaşık 400 ile 700nm (nanometre) aralığındadır.
Işık olmadan rengi, renk olmadan ışığı algılayamayız.
Işık ve Renk Kuramı Üzerine Bazı Düşünceler
Işığın hızla yayılıp yayılmadığını bilimsel olarak ilk deneyleyen Galileo Galilei olmuştur.
17. yy da Hollandalı fizikçi Christiaan Huygens ışığın dalga kuramını bilimsel olarak açıklamıştır.
Renk Üzerine Bazı Terminolojik Terimler
Sanat ve tasarım disiplinleri açısından ve Temel Tasarımı ilgilendiren farklı terimler vardır.
Renklerle ilgili terminolojik terimlerden bazıları şunlardır;
Ana ve Ara Renkler
Mavi, kırmızı ve sarı ana renklerdir. Turuncu, yeşil ve mor ise ara renklerdir.
Sıcak, Soğuk ve Zıt Renkler
Sarı, kırmızı ve turuncu sıcak renklerdir. Mavi, yeşil ve mor ise soğuk renklerdir. Kırmızı-yeşil, sarı-mor, mavi-turuncu tamamlayıcı zıt renklerdir.
RGB ve CMYK Renk Modeli
RGB; Red+Green+Blue, CMYK; Cyan+Magenta+Yellow+Black renk modeline dayanır.
Dijital görüntü RGB renk temeline, ofset baskı tekniği ise CMYK renk temeline dayanır.
Toplumsal ve Çıkarımsal Renkler
Toplumsal renk metodunun üç ana rengi mavi, kırmızı ve yeşildir.
Mavi, kırmızı ve sarı ise çıkarımsal renk metodunun üç ana rengidir.
Monokromatik Renk
Monokromatik renk, tek bir rengin sadece beyaz ve siyahla kullanılabilen kendi içindeki ton değeri ve renk yoğunluğundaki varyasyonlardır.
Özel Renk Sistemi: Pantone
Baskıda CMYK renklerin karıştırılması ile elde edilmeyen, özel olarak üretilen ve “pantone” olarak tanımlanan renklerdir.
Rengin Sembolik Anlamları
Her bir rengin anlamı insanlık tarihinde benzer ya da çeşitli değişikliklere uğrayarak günümüze yansımıştır.
Rengin sembolik anlamları izleyici etkinliğinde duyusal bir tepkiye neden olmaktadır.
Beyaz: Pek çok toplumda saflığın ve temizliğin sembolü olarak karşımıza çıkan beyaz, olumlu bir kabul görmektedir.
Siyah: Hemen her toplumda siyah, ölümü çağrıştırsa da; zenginliğin ve protokolün de sembolüdür.
Sarı: Güneşin rengi olan sarı, parlak ve mutlu bir renktir.
Kırmızı: Canlı ve dinamik yapısıyla hızlı algılanan ve dikkat çeken bir renktir.
Turuncu: Mutluluk veren, dikkat çekici ve cezbeden bir renktir.
Mavi: Gökyüzü, deniz ve suyu temsil eden mavi, psikolojik açıdan insanı rahatlatıcı ve sakinleştirici bir renktir.
Pembe: Eğlenceli ve kadınsı bir renk olarak tanımlanan pembe, toplumsal cinsiyet yüklemeleriyle kadınlığı ve aşkı temsil eder.
Yeşil: Doğa ve çevreyi temsil eden yeşil renk, aynı zamanda sakinleştirici bir etkiye sahiptir.
Kahverengi: Doğal ve sıcak olan kahverengi, özellikle alçak gönüllü bir duruşun simgesidir.
Tasarımcı Etkinliğinde Işık ve Renk
Renk tasarımın içerik ve biçim ilişkisine bağlı olarak tasarım sürecinde pasif ya da aktif rol üstlenebilir.
Renk tek başına bile tasarımın içeriğine uygun olarak metaforik bir anlatıma hizmet edebilir.
Görsel Dünya
Her iki gözümüz, görsel dünyaya farklı açılarla bakmaktadır.
Gözlerimiz, görsel dünyayı geniş bir açıyla izlemelidir.
180˚ alanı tarayan gözlerimiz sadece 120˚'lik bir alanı net görebilmektedir.
Görsel Alan
Gözlerin, görme alanındaki herhangi bir noktaya anında dikkatini yoğunlaştırma, kilitlenme ve odaklanma yetenekleri vardır.
Görsel alanda bulunan herhangi bir imgeye bakışımızı odakladığımızda, imge dışında kalan her şeyi kısa bir süreliğine arka plan olarak algılarız.
Görsel alanı algılamanın, duyumsal ve zihinsel olmak üzere iki aşamada gerçekleştiği bilinmektedir.