Konuya Göre Objektif Seçimi ve Kullanımı
Konuya göre doğru objektifi kullanmak, çekim amacına uygun objektifi seçmektir. Geniş açılı lensler derinlik hissi verir, nesneler olduğundan daha da uzaktaymış gibi görünür. Dar açılı objektifler ise nesneyi olduğundan daha yakın göstererek odak noktasını arka plandan ayırır.
Odak uzaklığının yanı sıra oluşan görüntünün çerçevesini belirleyen bir diğer etmen, objektifin sensör (duyarkat) büyüklüğüdür. Bir objektifin sensör büyüklüğü DX ve FX olarak ifade edilen format tarafından belirlenir. FX sensörlerin, DX sensörlü makinelere göre alan derinlikleri daha sığ, görüş açıları daha geniştir. FX sensörlü makinelerin oluşturduğu görüntü full frame (tam çerçeve) olarak ifade edilirken, DX sensörlü makinelerin oluşturduğu görüntü crop frame (kırpılmış çerçeve) olarak adlandırılır.
Portre fotoğrafçılığı, kişinin yüzünün görselleştirildiği fotoğrafçılık türüdür. Yakın plan portre çekimlerinde genellikle sığ alan derinliği elde etmeye çalışılır. Genellikle 85-100mm aralığında bir teleobjektifler kullanılır. Bunun yanı sıra 85-100 mm arasındaki odak uzaklığını sağlayabilen 28-105 mm, 24- 120 mm, 35-135mm gibi zoom objektifler de portre fotoğrafçılığında kullanılan objektiflerdir.
Portre çekerken ideal diyafram değeri f/11’dir. Ancak açık hava, kalabalık ortam gibi arka planın karmaşık olduğu veya fonun konuyu baskıladığı durumlarda, konuyu arka plandan ayırmak için f/ 2.8 ila f/5.6 arasından bir değer seçilebilir.
Portre fotoğrafçılığında objektif düzlemi konunun göz hizasına ayarlanmalıdır. Hareket halindeki birinin fotoğrafını çekerken anlık görüntü yakalayabilmek için 1/250’den daha düşük bir enstantane değeri seçilmelidir.
Portre fotoğrafçılığı temel olarak tek kişinin görselleştirilmesi ve grup fotoğrafı olmak üzere ikiye ayrılır. Grup portrelerinde en ön sırada bulunan kişilere odaklanılır. Grup fotoğraflarında en ideal diyafram değeri f/11’dir.
Doğa fotoğrafçılığı vahşi yaşamdan doğal alanlara kadar her türlü manzarayı kapsayan fotoğrafçılık türüdür. Doğa fotoğrafçılığı, doğal alana eğilen manzara fotoğrafçılığı ve doğal alanda yaşamı ele alan vahşi yaşam fotoğrafçılığı olmak üzere iki alt başlıkta ele alınabilir.
Manzara fotoğrafçılığı; konunun dağlar, göller, akarsular, sahiller, araziler gibi manzaranın bizatihi kendisi olduğu fotoğrafçılık alanıdır. Manzara fotoğrafçılığı üç başlık altında ele alınabilir. Temsilî manzara fotoğrafçılığında, bir manzaranın gerçekte görüldüğü gibi yansıtılması amaçlanır. İzlenimci manzara fotoğrafçılığında amaç, manzaranın belli noktalarının vurgulanarak fotoğrafçının yaratmak istediği etkinin oluşturulmasıdır. Soyut manzara fotoğraflarında ise vurgu, manzaranın kendisi yerine gölgeler, yansımalar gibi sanatsal etki yaratacak ögelerdedir.
Manzara fotoğrafçılığında geniş bir görüş açısı elde etmek ve manzarayı tek bir fotoğraf karesine sığdırmak isteniyorsa 14-24 mm, 24-70 mm, 16-35 mm gibi kısa odak uzaklığına ve geniş alan derinliğine sahip geniş açılı objektifler tercih edilir. Görüntünün belli bölümü kadraja alınacak ise 24-120 mm, 50- 150 mm, 70-200 mm gibi odak uzaklığına sahip bir zoom objektif veya teleobjektif kullanmak gerekir.
Manzara fotoğrafları çekerken diyafram değerinin arttırılması, daha geniş bir alan derinliği yaratır. f/5.6 diyafram değeriyle başlamak idealdir.
Vahşi yaşam fotoğrafçılığı, hayvanların doğal ortamlarında görüntülendiği fotoğrafçılık türüdür.
Vahşi yaşam fotoğrafçılığında genellikle 400 mm veya daha büyük teleobjektifler kullanılır. Zoom objektif kullanılacaksa 70-300 mm gibi odak uzaklık değeri yüksek bir objektif tercih edilmelidir.
Çok hızlı hareket eden canlıların fotoğrafını çekerken 1/500, 1/1000, 1/2000 gibi hızlı enstantaneler kullanılmalıdır.
Mimari fotoğrafçılık, yapıları farklı amaç ve yaklaşımlar doğrultusunda belli estetik değerlere göre fotoğraf karesine aktarmaktır. Mimari fotoğrafçılık, iç mekân ve dış mekân ayrımından hareketle genel olarak iç ve dış mimari fotoğrafçılık olarak sınıflandırılır. Ana konusunun mimari detaylar olduğu fotoğraflar ise detay mimari fotoğrafçılık olarak ifade edilir.
Dış mimari fotoğrafçılığı, bir yapının dış cephesinin görselleştirilmesini veya dış mekânda yapılan çekimleri ifade etmektedir. Geniş açılı ve balıkgözü objektifler kullanılabilir ancak balıkgözü objektiflerin sağladığı çok kısa odak uzaklığı, hatları distorsiyona uğratır. Fotoğrafa konu olan yapı, insanlar, arabalar gibi hareketin yoğun olduğu bir alanda bulunuyorsa, 1/16 ve üzerinde bir enstantane değeri ile uzun pozlama yapılarak hareket halindeki unsurların flu çıkması sağlanır.
Fotoğraf konusunun kapalı alan olduğu, bir yapının iç kısmının görselleştirildiği fotoğrafçılık türüne iç mimari fotoğrafçılığı denir. İç mekân fotoğrafları üç başlık altında toplanır: İbadethane, kütüphane gibi kamusal iç mekânlar; özel konutlar; iç dekorasyon gibi iç mekân detayları.
İç mekân çekimlerinde görüntüde çarpıklığı önlemek için genellikle kısa odak uzaklıklı objektifler tercih edilir. Işık kaynağının ve mekânın renk sıcaklığını düzenlemek gerektiğinde renk düzeltme filtreleri kullanılır.
Makro fotoğrafçılık, çok yakın çekimleri ifade eder. Makro fotoğrafçılıkta makro objektifler kullanılmalıdır. Genellikle 50 ila 100 mm değerine sahip olan makro objektifler, sığ bir alan derinliği yaratarak konuyu arka plandan ayırır. Konuya 4-5 mm’ye kadar yakınlaşma imkânı verir. Konunun birebir (1:1) oranla veya büyütülerek (1:2, 1:3, 1:4) kaydedilmesini sağlar.