Kur’ân’da Nübüvvet / Peygamberlik İnancı

Kur’an, peygamberlik olayını evrensel bir olgu olarak görmektedir. Bunun için Kur’an'da, her millete Allah'ın elçilerinin gönderildiği bildirilmiştir. Peygamberlik, vahiy esasına dayanır. Allah’ın vahyine muhatap olmak, kişisel gayretlerle elde edilen bir makam değil, tamamen ilahi bir lütuftur. Cenabıhak, kendisine peygamberlik vereceği şahısları, yüksek ahlaki niteliklerle donatmıştır. Peygamberlik, Allah ile insanlar arasında dünya ve ahiretle ilgili ihtiyaçların giderilmesi amacıyla yapılan elçilik görevidir. Toplumları ve insan onurunu yok eden davranışlardan kurtarmak, onlara dünya ve ahirete yönelik sorumluluklarını öğretme ve mutluluğa ermelerini sağlamak için peygamberlere ihtiyaç vardır. Peygamberler, insanlara ahlaki faziletleri, medeni hükümleri, içtimai münasebetleri, faydalı ve zararlı hususları bildirmişlerdir. Böylece, maddi ve manevi sahada insanlar için tam bir önder olmuşlardır. Peygamberler, sadece ibadet kurallarını değil, evrensel ahlaki ve insani değerleri de insanlık âlemine kazandırmışlardır. Peygamberlerin ve mesajlarının etkisi, zaman ve mekân sınırlarını aşmış, dinî, ahlaki, sosyal, ekonomik, politik, kültürel ve eğitim gibi hayatın bütün yönlerine nüfuz etmiştir.

Peygamberlere imanın bütün peygamberleri kapsaması gerekir. Allah’ın elçileri arasında ayırım yapıp bir kısmını kabul bir kısmını inkâr, şüphesiz küfür olarak nitelenmiş ve böyleleri için çok şiddetli azabın olduğu bildirilmiştir. İslam inancında Hz. Âdem'le başlayıp Hz. Muhammed'le son bulan peygamberlerin sayısı hakkında kesin bilgi yoktur. Bütün peygamberlerde doğruluk, güvenirlilik, akıllı ve zeki olma, günah işlememe ve aldıkları emirleri değiştirmeden insanlara aktarma nitelikleri vardır. Kur’an’da yirmi beş peygamberin ismi geçmektedir. Bunların dışında üç kişi daha vardır ki bunların peygamber olup olmadıkları kesin değildir. Her peygambere peygamberliklerini ispat etmek, insanların onlara iman etmelerini sağlamak, inanmak isteyenlerin hidayete ulaşmalarını kolaylaştırmak, inananların kalplerini takviye etmek amacıyla hissi yani bizzat müşahede olunabilen ve akılla algılanabilen mucizeler verilmiştir.

Dinimiz İslam’a göre, bütün insanlığın ihtiyacını karşılayabilecek yeterlilikte en mükemmel ve en son kitap Kur’an’dır. Hz. Muhammed ise en son ve en mükemmel örnek ve önder bir şahsiyettir. Kur’an’dan sonra bir kitap gelmeyeceği gibi, peygamberimizden sonra da başka bir peygamber gönderilmeyecektir. Bu konuda ayet ve hadisler, hiçbir şüpheye meydan vermeyecek nitelikte çok açık ve kesindir.