Taşımacılık Sistemlerine Giriş

Taşımacılık sistemini de içinde barındıran taşımacılık sektörü, tarih boyunca toplumsal ilerlemenin ve ekonomik gelişmenin lokomotiflerinden biri olmuştur. İnsanların ve toplumların hareketliliği, mobilitesi arttıkça turizm başta olmak üzere diğer ekonomik faktörler için bir çarpan etkisi oluşturmuştur. Bu yüzdendir ki, gelişmiş ve gelişmekte olan ülkeler taşımacılık sistemine ve altyapısına büyük önem vermişler, bu sayede ekonomik refahın artmasına olanak sağlamıştır.

Gelişmiş ülkeler incelendiğinde, bunların hem gelişmiş hem de yüksek kalitede hizmet veren taşımacılık hizmetlerine sahip olduğu görülecektir. Onsekizinci ve ondokuzuncu yüzyıllarda, İngiltere ve İspanya denizcilik alanına büyük ölçekli yatırım yapmışlar ve deniz aşırı zenginlik kaynaklarına bu şekilde ulaşmışlar, zenginleşmenin bir aracı olarak kullanmışlardır.

Taşıma sektörü, ekonomik gelişmenin önemli bir bileşenidir. Ülke kalkınmasına ve toplumsal refaha etki etmektedir. Taşıma sistemleri verimli olduğunda, pazarlara daha hızlı erişim, istihdam ve ek yatırımlar gibi olumlu çarpan etkileri sağlayan ekonomik ve sosyal fırsatlar sunmaktadır. Taşıma sistemleri kapasite veya güvenilirlik açısından yetersiz kaldığında ise, ekonomik maliyetlerin yükselmesine yol açmaktadır. Taşımacılığın ekonomik etkileri genel olarak doğrudan, dolaylı ve ilişkili olmak üzere üç şekilde incelenebilir.

Taşımacılık işletmecileri mülkiyet olarak şirket envanterine kayıtlı özmal taşıt kullandıkları gibi, dışarıdan kiralama ve diğer hizmet sağlayıcılardan yararlanma yoluyla da bu hizmeti yerine getirirler. Firmalar, kiralama ve özmal seçenekelerinin sunduğu avantajları analiz ederek en uygun kararı verirler. Genellikle de optimal kapasiteyi özmal araçlarla karşılayıp, bu miktarın üzerindeki taleplerde kiralama yoluna başvurmaktadırlar.

Bu bölümde ayrıca, taşımacılık sistemini oluşturan altyapı, araçlar, donanımlar, regülasyonlar üzerinde de durulmuştur. Çünkü taşımacılıkta yolcuların ve yüklerin emniyetli bir şekilde transferi için taşıyıcıların uymak zorunda oldukları kurallardır. Buna göre devletin kontrol ve düzenleyici kurallarına regülasyon adı verilmektedir. Taşımacılıkta regülasyonlar, hem idari hem de hukuki işlemleri kapsar. Taşımacılığı ilgilendiren kanun, yönetmelik ve tüzüklerin çıkarılması devletlerin regülatif (düzenleyici) uygulamalarıdır.

Bu kurallar hükûmetler tarafından konulduğu gibi uluslararası kuruluşlar tarafından da konulmaktadır. Getirilen kurallara uyma zorunluluğu vardır. Yurtiçinde Ulaştırma Bakanlığı, İç İşleri Bakanlığı, Sanayi ve Ticaret Bakanlığı, Çevre Bakanlığı, Gümrük Bakanlığı gibi daha pek çok kuruluş, araçlar, yollar ve araç trafiğine ilişkin her biri kendi alanında kurallar geliştirmekte, kanun, yönetmelik ve tüzüklerle yeni düzenlemeler getirmektedirler. Uluslararası alanda BM, AB gibi kuruluşlar ve bunlara bağlı örgütler de kural koyucu olarak karşımıza çıkmaktadır. Bunlardan AITA havacılıkta, IMO denizcilik alanında çok sayıda düzenlemeye imza atmıştır.

Taşımacılık sisteminin geleceği teknolojik gelişmelerle yakından ilgilidir. Süpersonik denilen hızlı uçaklar, Maglev hızlı trenleri, çevre dostu yakıt pilleri, otomatik ödeme sistemleri, otomatik taşıma sistemleri gelecekte kullanılacak teknolojiler arasındadır.

Gelecekte taşıma sistemlerinin hem bireysel, sosyal, çevresel ve ekonomik koşullara daha duyarlı olarak üretilmesi, müşteri beklentilerine göre hız, emniyet ve çevresel konulara daha duyarlı araçların üretilmesi öne çıkan konular arasındadır.