Taşıma Araçlarına Mahsus Siciller
Toplum hayatında önem arz eden bazı olayların ve işlemlerin resmi görevliler tarafından tutulan sicillere (kütüklere) kaydedilmesi uygulaması çok eski dönemlerden beri kabul görmüştür. Devletin atadığı memurlar veya devletin görevlendirdiği görevliler marifeti ile tutulan bu kayıtlara “resmî sicil” denir. Sicillerin tutulmasındaki amaçlar, kişilerin ve toplumun hayatında önem taşıyan bazı hususların aleniyetini (açıklığını) sağlamak ve bunları ilgili kişilerin bilgisine sunmak ya da bazı hakların doğumu veya ortadan kalkmasını sağlamaktır.
Sicilleri önemli kılan ilk neden, sicil sayesinde kayda alınmış hususların ispatının kolaylaşmış olmasıdır. Resmî siciller devlet makamları tarafından tutuldukları için bunlara güven duyulur. Herkes sicile kayıtlı bir hususu doğru kabul etmede haklıdır. Resmî siciller, bünyelerinde taşıdıkları kayıtlar için delil niteliği taşırlar. İddiasını resmî sicilin kayıtlarına dayandıran kişi iddiasını ispatlamış sayılır. Başka bir ifade ile sicile kayıtlı bir hususun başka delillerle desteklenerek ispatlanması gerekmez.
Taşımacılık alanında, sicillerin fonksiyonları özel önem kazanmaktadır. Taşımacılığın ülke dışı boyutu nedeniyle taşıma araçlarının milliyeti (tabiiyeti) hususu da siciller marifeti ile tespit ve ispat olunur. Öte yandan taşıma aracına uygulanacak hukukun tespitinde de hangi devletin siciline tescilli olduğu önem arz eder. Taşıma araçlarına ilişkin mülkiyet, ipotek ve intifa hakkı gibi hakların kurularak aleni hale getirilmesi işlevleri de sicillere yüklenmiştir.
Resmî sicillere yapılan kayıtlar, kurucu veya açıklayıcı olmak üzere iki şekilde karşımıza çıkabilir. Bir hakkın doğumu veya bir hukuki sonucun geçerli olarak hüküm doğurması sicile tescil ile mümkün oluyorsa kurucu nitelikten bahsedilir.
Örneğin taşınmazlar üzerindeki mülkiyet hakkı tapu siciline tescil ile doğar. Resmî sicile yapılan kayıt bazı hâllerde açıklayıcı işleve sahip olabilir.
Tescilin açıklayıcı olması, hakkın sicil dışı kazanıldığını gösterir.Burada yapılan tescil ile hakka aleniyet kazandırılmak istenir. Örneğin motorlu taşıt siciline yapılan tescil bildirici niteliktedir. Motorlu taşıtın satışı noterde yapılan sözleşme ile gerçekleşir, bu sözleşmenin sicile tescili bildirici mahiyettedir.
Taşıma araçlarının fonksiyonlarını ifa edebilmeleri hareket edebilmelerine bağlıdır. Dünya üzerinde hareket hâlinde olmaları, kimi zaman işleticinin tabi olduğu devletin dışında faaliyet göstermeleri bu araçlara hangi devletin hukukunun uygulanacağı sorununu gündeme getirmiştir.Türk hukukunda hava, deniz ve raylı taşıma araçları üzerindeki ayni haklar, menşe ülke hukukuna tâbidir. Menşe ülke kavramından kasıt ise, hava ve deniz taşıma araçlarında ayni hakların tescil edildiği sicil yeri, deniz taşıma araçlarında bu sicil yeri yoksa bağlama limanı, raylı taşıma araçlarında ruhsat yeridir.
Karayolu taşıma araçları ise araç nerede bulunuyorsa o devletin hukukuna tabidir.
Türk hukukunda deniz araçları için üç çeşit sicil bulunmaktadır. Millî Gemi Sicili, Türk Uluslararası Gemi Sicili ve Bağlama Kütüğü. Bunlara özel ve istisnai nitelikteki deniz araçlarına özgü Yapı Kütüğü de eklenebilir.
Türk hukukunda hava araçlarının tabiiyetinin tabi olduğu esaslar Türk Sivil Havacılık Kanunu'nda düzenlenmiştir.Türk sivil hava araçlarının tescili için Ulaştırma Bakanlığı tarafından bir sicil tutulur. Bu sicile uçak sicili adı verilir. Bu sicilin tutulmasından doğan bütün zararlardan devlet sorumludur. Ancak devletin, zararın doğmasında kusuru bulunan görevlilere rücu etme hakkı saklıdır.
Türkiye’de ülke çapında kara taşıtlarının ve sürücülerin sicillerini tutma, bunlara ilişkin teknik ve hukuki değişiklikleri işleme, işlettirme, statistiksel bilgileri toplama ve değerlendirme görevi Emniyet Genel Müdürlüğü’ne verilmiştir.