Tarih Felsefesi Ekolleri (Tarih Anlayışları/Telakkileri)
Tarih, tarihsel süreci anlamak ve açıklamak için bir kılavuzdur.
Tarih insan ve insanlık ile doğrudan ilgili bir ilimdir.
Zaman içerisinde tarihin felsefe yöntemli sorulara muhatap kılınması tarih felsefesinin oluşturulmasını sağlamıştır.
Zaman, zemin, kültür ve mantık farklılıkları çeşitli tarih anlayışlarının doğuşuna zemin hazırlamıştır.
Bu tarih anlayışlarından ilki rivayetçi tarih anlayışı olup sözlü kültürden yazılı kültüre geçiş aşamasında doğmuştur. Ortaya konulmuş olan metinlere genellikle olağanüstülükler hakimdir.
Öğretici tarih anlayışı ahlaki ve milli duygular verme amacını taşırken konu edindiği kişileri adeta vaftiz eder. Bu tarih anlayışında konular genellikle kişiler üzerinden seçilir.
Teokratik tarih anlayışı genel hatları itibariyle tarihi iyi ve kötü öznenin mücadelesi üzerine kurar. Söz konusu tarih anlayışı ruh ve beden ikilemini temeline almıştır.
Comte, insanlık tarihini üç evrede incelerken onu insan hayatı üzerinden anlatmıştır. Şöyle ki çocukluk dönemi teolojik evre gençlik dönemi metafizik evre ve olgunluk dönemi pozitif evredir. Comte aslında tarihi kenarlamıştır. Görevlerini ise sosyolojiye yüklemiştir.
Marks toplumu ve toplumsalı tarihin öznesi yapmıştır. Tarihsel olanı ekonomi üzerinden izah etmeye çalışmıştır.
Romantik tarih anlayışı tarihe ayna metaforu üzerinden bakar. Olay ve olguları aynen yeniden kurma iddiasına sahiptir.
Annalesçiler, tarihin öznesi olarak insanı görürlerken zamansal olarak şimdiye kadar olanla ilgilidirler. Annalesçiler sosyal ve kültürel konuları öne çıkarmışlardır.
Yorumsamacı anlayış tarihi insani olan her şeyle ilgili görür. Bu anlayışta tarih bir bilgi öğretisi olarak ele alınır ve pozitivist tarih anlayışına karşıtlık söz konusudur.
Yapısalcı anlayış tarihsel olayları benzersizlik üzerinden yapılandırır. Dil bilim alanında doğmuş olmakla birlikte etnolojiyi de temelinde barındırmaktadır.
Frankfurt okulu her şeye eleştirel kuram üzerinden bakmıştır. Frankfurt okulu mensupları diyalektik yöntemi kullanmışlardır.
Bağımlılık okulu ise dünyayı sömüren ve sömürülenler üzerinden kurar.
Postmodern anlayış, şimdici, kuşkucu, göreceli ve yorumsamacıdır.
Netice itibariyle tarihsel süreci kavrama amacına yönelik olarak düşünsel bir çaba şeklinde ortaya çıkmış olan tarih anlayışları birbirleri ile ilişkilerinde bazen zıtlık, bazen de tamamlayıcı tutumlar sergilemişlerdir. Her ne şekilde olursa olsun bir etkileşimden bahsetmek mümkündür.
Yaptığımız açıklamalardan da anlaşılacağı üzere tarih felsefesi temelde tarihin ne olduğu ve yaşananların nasıl açıklanacağı sorularına verilen cevaplarla ilgilidir.
Bu aynı zamanda teori -tarih bütünselliğine olumlu bakışın bir sonucu olarak da görülebilir.
Bunların bir kısmı anlama diğer kısmı ise açıklamacı olarak dikkat çekmektedir.
Bütün bu gayretler tarihin bilimsel bir bilgi alanı olması gayretleriyle de alakalıdır.
Bu tarih anlayışları içerisinde Türk tarihçileri üzerinde en fazla etkisi olanlar romantik, pozitivist, annalesçi tarih anlayışlarıdır. Ancak halen daha bazı tarih çevrelerinde rivayetçi, öğretici ve diğer bazı tarih anlayışlarına da rastlamak mümkündür.
Ancak son dönem tarih çalışmalarında postmodern tarih kırıntılarına rastlanabilmektedir.
Yani Türk tarihçiliği dünyadaki gelişmeleri takip etmekte ve bilhassa teori bağlamında aktarımlar yapmaktadır.