Sürü Sağlığı Yönünden Süt Sığırlarının Beslenmesi
Metabolik, reproduktif ve meme hastalıklarının insidanslarının artması ineklerden yaşam boyu 2–3 yavru alınıp sürü dışı kalmalarına neden olmaktadır.
İşletmenin sürdürülebilirliği için uzun ömürlülük ve fertilite performanslarının yüksek olması önemlidir.
Yemlerin Besleyiciliği ve Hijyenin Önemi
İşletmelerin kendi tarımsal üretimlerini yapıp yapmamalarına göre işletme giderlerinin %50–80’ini yem oluşturur.
Yayılım (mera) hayvancılığında çayır tetanisi (hipomagnezemi), yabancı madde tüketimi ve yabani ot zehirlenmeleri sıklıkla görülür.
Bitkilerde 1/10–1/3 çiçeklenme ve danelerin süt oluşum evresinden hamura evirildiği aşamalar besleyiciliğinin en yüksek olduğu dönemlerdir. Hasat sırasında vejetasyon geciktikçe/biçim sayısı arttıkça kalite düşer.
Kuru kaba yemlerin ticari değeri ile besleyiciliğini belirlemek için nisbi yem değeri (RFV) ve nisbi kaba yem kalitesi (RFQ) bilinmelidir.
Silaj ve haylaj kalitesi de hayvanın sağlık ve verimliliğini etkiler.
Silajları daha kantitatif değerlendirmede Flieg Puan Sistemi [205 + (2 x KM, %) – (40 x pH)] kullanılmaktadır. Silajda laktik asit (süt asidi, >%2), asetik asit (sirke asidi, %0.3–08) ve butirik asit (tereyağı asidi, %0.1–0.7) ile amonyak (NH3), %0.001–0.3] ölçülmelidir.
Küfün direkt kendisi özellikle akciğerde pnömoni, bağırsak ve uterusta hemorajiye neden olur. Gebe ineklerde placentitis nedeniyle aborta yol açar. Küfler savunma aracı olarak sekonder metabolitler (mikotoksin) üretir.
Mikotoksinlerin %70’i bitkisel üretim sürecinde, %30’u ise depolama sürecinde oluşur. Depolama sürecinde; besin maddesi, sıcaklık (10–50oC), nem/su oranı (tahıllarda >%22, kuru otlarda >%12, silajlarda >%75), pH (4–8) ve oksijen (%0.5) küflerin üremesini teşvik eder.
Yaygın küflerden Aspergillus aflatoksin (AFB), Penicillum okratoksin (OTA) ve Fusarium trikotesenler [deoksinivalenol/vomitoksin (DON)], T2 Toksin, fumonisin (FUM) ve zearalenone (ZEA) salgılar.
AFB süte geçerek insan sağlığını olumsuz etkiler. Sütteki yasal sınırı 50 ppt'dir.
Büyüme ve Laktasyon Evreleri
İşletmelerinin büyüklüğü fark etmeksizin hayvanların büyüme ve laktasyon evrelerine göre gruplandırılması gerekir.
Gruplama
Yaş ve fizyolojik duruma göre hayvanlar gruplandırılır.
Besin Madde Gereksinimleri
Her dönem kendi özelliğine göre beslenir.
Doğum sonrası ilk 2-3 ay oldukça kritiktir.
Doğuma 1 ay kala başlayan ve doğumdan sonra 1 aylık dönemi kapsayan süreç peripartum dönemdir.
Bu dönemlerde başarılı besleme yönetimiyle kayıpların azaltılması sürü büyüklüğü ile laktasyon + fertilite performanslarını belirler.
Düve adayı erişkin canlı ağırlığın %40'ına uşaltığında pubertaya erişmeli, %60'ına eriştiğinde tohumlanmalı veya aşımına izin verilmeli ve %80'ine ulaştığında ilk annelik yaşına erişmelidir.
Peripartum Beslenme ve Metabolizma Hastaslıkları
Anatomik ve fizyolojik değişikliğin yaşandığı peripartum dönemde rumen adaptasyonu ile birlikte hormonal–metabolik adaptasyonun sağlanamazsa NED şekillenir.
NED’in süresi ve şiddet primer postpartum hastalıkların hazırlayıcı nedenidir.
Obezite, hipokalsemi ve retensiyo sekundinaryum laktasyon ve fertilite verimliliklerini etkiler.
Hipokalsemi, hipomagnezemi, ketozis, alkaloz, abomasum deplasmanı ve asidoz ile asidozun tetiklediği süt yağı düşmesi–timpani–rumen parakeratozu–rumenitis–karaciğer apsesi işletmelerde beslemeye bağlı olarak oluşan en yaygın peripartum hastalıklardır.
NED’e bağlı infertilite (>%10), retensiyo sekundinaryum ve mastitis de endirekt olarak besleme ile bağlantılıdır.
Prognostik ve Diagnostik Markerler
Sürü yönetiminde besleme ile sağlık–verimlilik ilişkisinin mevcut durumunu değerlendirmek, ileriye yönelik öngörülerde bulunabilmek/tedbir alabilmek ve subklinik vakaların belirlenmesi için kritik kontrol noktaları (gruplama ve grupların özellikleri) bilinmeli ve gerekli testler (metabolik profil) yapılmalıdır.
Saha şartlarında yayın olarak sütte BHBA, NEFA, üre–N düzeyleri ile süt bileşenleri, idrar pH’sı ve kan kimyası profili belirlenmektedir.