Hayvan Hastalıklarının Ekonomik Önemi
Gelişmiş ülke ekonomilerinde hayvancılık sektörü kırsal alanda dengeli ve planlı kalkınmanın en önemli sektörlerinin başında yer almaktadır. Gelişmiş bütün ülkelerin hayvancılık sektöründeki sorunların önemli ölçüde çözüme kavuşturulmuş olması dikkat çekici bir husustur. Bunun sebebi, bitkisel ve hayvansal üretimde öncelikle kendi kendine yeterli noktaya gelerek ulusal düzeyde yeterli ve dengeli beslenmede dışa bağımlı olmamak sonrasında ise ihracat hedeflenerek, kendi çiftçi ve üreticilerinin refah düzeylerini yükseltilmesidir. Bu temel amaçlar doğrultusunda özellikle gelişmiş ülkelerin hayvancılık sektöründe ve hayvansal ürünler piyasasında daha etkin olma çabaları sektörü öne çıkaran ve üzerinde daha duyarlı politikalar belirlemesinin daha iyi anlaşılmasını sağlamaktadır.
Hayvan sağlığı ve hayvansal üretim arasındaki ilişki son yıllarda farklı olarak algılanmaya ve değerlendirilmeye başlanmıştır. Bunda en önemli etken hayvansal üretimde bireysel olarak işletmelerin iyileştirilmesinden ziyade tüm sistemi iyileştirerek hem işletmelerde optimizasyonu sağlamak hem de bir bütün olarak sektörün iyileştirilmesinin daha rasyonel olacağının düşünülmesidir. Hayvan sağlığı ekonomisi bir bilim alanı olarak sadece veteriner hekimlik alanındaki uygulamalar ile sınırlı değildir. Giderek artan kullanımı ile hayvan hastalıkları konusunda karar alma ve politika oluşturulmasına katkı sağlamaktadır. Bu katkı bireysel işletme düzeyinden başlayıp ulusal düzeyde hatta uluslararası ticareti ilgilendiren konuları da içermektedir.
Hayvan hastalıklarının doğrudan (üretim süreci) ve dolaylı (hayvan refahı gıda güvenliği) etkileri farklı mekanizma ve nedenlerden kaynaklanmaktadır. Üretim sürecinde girdilerin (emek, sermaye, tabiat, müteşebbis) ürüne dönüşüm sürecinde negatif etkiyle süreçte kaynak kullanımında irrasyonelliğe neden olmakta üretim sürecini olumsuz etkilemektedir.
Hayvan hastalıklarının ölçülebilir etkilerini maddeler halinde sıralamak istersek
- Erken ölümler,
- Hastalık dolayısıyla satılan ya da pazarlanan hayvan ve hayvansal ürünlerin değişmesinden kaynaklanan kayıplar
- Canlı ağırlık kaybı
- Hayvanlardan elde edilen hayvansal ürünlerin miktar ve kalitesinde meydana gelen kayıplar
- Hayvanlardan elde edilen iş/çeki gücü kaybı
- Gübre kaybı
Hayvan hastalıklarının diğer makro etkileri şeklinde sıralanabilir.
Hayvan hastalıklarından dolayı yaşanan ekonomik kayıplar farklı açılardan ele alınıp değerlendirilebilir. Bu değerlendirme kriterleri arasında hastalığın endemik veya epidemik oluşu, ortaya çıkan kayıpların etkileri açısından işletme, ülke veya uluslararası etkileri ve nihayet insan beslenmesine, gıda güvenliği ve güvencesi açısından ortay koyduğu sonuçlar göz önüne alınarak değerlendirme yapılabilir. Hayvan hastalıklarına bağlı kayıp düzeylerindeki farklılık ya da etkiler, bireysel işletme düzeyinden başlayıp ulusal ve uluslararası düzeye ulaşmaktadır.
Hayvan hastalıkları tüketiciler açısından değerlendirilecek olursa, yaşanması muhtemel olaylar kısaca aşağıdaki gibi izah edilebilir. Zoonotik karakterli hastalıklarda tüketicilerin sağlık endişeleri nedeniyle ürün tüketemeyecek rakip mallara yönelen talep onların fiyatını artıracak, tüketiciler bu olaydan zararlı veya olumsuz etkilenenlerin başında gelecektir. Uluslararası Salgın Hayvan Hastalıkları Ofisi (OİE) hastalıkları bulaşıcı olma özellikleri ve hastalığın ciddiyeti göz önüne alarak gruplandırmaktadır. Yapılan uluslararası ticaret veya engellerde bu gruplandırma kılavuz olma niteliğindedir. Burada etkili olan faktörler hastalığın yayılma hızı, bulaşıcılık özellikleri, sosyoekonomik önemi, halk sağlığı açısından hastalığın durumu ve uluslararası ticarette engel teşkil etme durumu esas alınmaktadır. Genel olarak ülkemizde de görülebilen ve ekonomik kayıplara sebep olan başlıca bu hastalıklar şap, antraks, tüberküloz, salmonella, bruselloz ve ekinokokkozis olarak sınıflandırabiliriz.
Özetle dengeli ve yeterli bir kırsal kalkınmada hayvancılık sektörünün önemi yadsınamaz bir gerçektir. Hayvan hastalıklarına bağlı ekonomik kayıpların, akılcı ve rasyonel politikalarla minimize edilmesi, önce işletmeler, sonra hayvancılık alt sektörleri, sonrasında hayvancılık sektörünün kalkınması ve ülke ekonomisinin gelişimine çok önemli katkılar sağlayacağı akıldan hiçbir zaman çıkarılmamalıdır. Hayvan hastalıklarına bağlı kayıpların etkileri de unutulmamalı, hayvan hastalıkları ile mücadelenin ne kadar önemli ve titizlikle üzerinde durulması gereken bir mesele olduğunun her zaman bilincinde olunmalıdır.