Sporda Yetenek Seçimi Modelleri
Yıllar boyunca yetenek belirlemeye yönelik spora özgü çeşitli kavramsal modeller önerilmiştir. Bu modeller, potansiyelin altında yatan varsayılan belirleyicileri tespit etmek ve bir prosedür sağlamak üzere geliştirilmiştir. .
Gimbel’in modeli (1976)
Uzun süreli kasıtlı uygulama ihtiyacını kabul eden Gimbel, bireylerin 8 ila 9 yaşlarında tanımlanması gerektiğini savunur. Çünkü, bir sporcunun sporda en yüksek performansı on yıllık yorucu bir eğitimden sonra yaklaşık 18- 20 yaşlarında elde ettiğini öne sürmektedir.
Gabler ve Ruoff’un modeli (1979)
Gabler ve Ruoff (1979), Regnier, Salmela ve Russell (1993) tarafından geliştirilen 'Kayan Nüfus Yaklaşımı'nın temelini atmıştır. Bu yaklaşım, yetenek araştırmalarında önemli bir kilometre taşıdır. Bu modelin altında yatan temel fikir, farklı faktörlerin farklı yaşlarda ölçülmesidir, çünkü bunlar sporcunun gelişiminde nispeten daha önemli hale gelir.
Harre’nin Modeli (1982)
Bu model, bir gencin başarılı olmak için gerekli niteliklere sahip olup olmadığının ancak eğitim yoluyla belirlenebileceği varsayımına dayanmaktadır. Buna göre Harre, mümkün olduğu kadar çok genci eğitim programlarına sokmanın önemini vurgulamıştır.
Geron’un modeli (1978)
Biyolojik yaşın bir bireyin başarı ile ilgili değişkenler üzerindeki performansını önemli ölçüde etkileyebileceğini kabul eden model, bireylerin doğuştan gelen belirleyiciler üzerindeki profilinin ancak faktörlerin en üst düzeye çıktığı yaşta tamamlanması gerektiğini savunur.
Montpetit ve Cazorla’nın modeli (1982)
Montpetit ve Cazorla (1982), Gimbel'in (1976) modelini performansın morfolojik ve fizyolojik belirleyicilerinin tanımlanmasına ilişkin ayrıntıları içerecek şekilde genişletmiştir. Başlangıçta, geleneksel fizyolojik test prosedürlerine dayalı olarak elit sporcuların profillerinin belirlenmesini önermişlerdir.
Bompa’nın modeli (1985)
Bompa'nın (1985) üç aşamayı içeren modeli spor dünyasında geniş çapta kabul görmüştür. Bompa'nın üç aşamalı yetenek modelinin diğer modellere göre en dikkat çekici yönü, ilk aşamada planlanan çalışmanın 3- 8 yaş arası çocuklara yönelik olmasıdır.
Bloom’un modeli (1985)
Bloom'un modeli bütüncül bir yaklaşım kullanır, geçişleri içerir ve gelişim aşamalarını kronolojik yaşa göre değil, belirli görevlerin tamamlanmasına, ilişkilerin veya tutumların geliştirilmesine veya öğrenmenin başarılmasına göre karakterize eder.
Simonton'ın modeli (1999)
Simonton (1999), yetenek tespiti ve tanımlamasının kavramsal modellerine benzersiz bir katkı sağlamıştır. Simonton'ın modeli, bir dizi performans alanında (örneğin bilim, spor ve sanat) yetenek gelişimini karakterize etmeyi amaçlamış olsa da, geleneksel yetenek seçimi modelleriyle gündeme getirilen bazı endişeleri ele almaya başlar.
Heller’in modeli (2004)
Heller (2004) modeli, yetenek özelliklerine (tahmin ediciler), çevresel faktörlere ve kişilik özelliklerine (moderatörler) dayalı olarak geliştirilmiş ve performans alanlarını ortaya çıkarmıştır. Araştırma grubunun ilk döneminde sporcuların zirveye giden yolda spor performanslarını sürekli olarak nasıl geliştirmeleri gerektiğini gösteren bir model geliştirilmiştir.
Olimpiyatlar İçin Yetenek Modelleri
Bir ülke Olimpiyat Oyunlarına ev sahipliği yaptığında, buna genellikle kendi ülkesinde başarı için yenilenen çabalar eşlik eder. Avustralya (2000), Çin (2008), Birleşik Krallık (2012) ve Japonya (2020), olimpiyatlarda kendi ülkelerinde spor başarısı elde edilmesi için büyük miktarda para harcamışlardır.
Avustralya Modeli (2000)
Avustralya'da yetenekler, 2009 yılına kadar, Avustralya Spor Komisyonu'nun web sitesindeki 'e -yetenek tanımlama gelişimi' yetenek tanımlama protokolü aracılığıyla kayıt yaptıran, 12 ile 25 yaşları arasındaki seçkin sporcular arasında çevrimiçi olarak seçiliyordu. Çevrimiçi program, 1980'de başlatılan Ulusal Yetenek Belirleme ve Geliştirme Programı'nın bir uzantısıydı.
Çin Modeli (2008)
2008 Olimpiyat Oyunları sırasında Çin hükümeti, geleneksel olarak daha az madalya kazandıran spor dallarında sporcuları desteklemiştir. Çin hükümeti atletizm, kano ve kayak, kürek, yelken ve yüzme dallarında madalya kazanmak için sınırsız bir bütçe ayırmıştır.
Birleşik Krallık Modeli (2012)
Birleşik Krallık'ta 2002'de geniş çaplı bir program başlatılmıştır. Birleşik Krallık Spor, sporcular/spor federasyonları ve politika arasında konumlanan bir organizasyondur. Temel görevleri sporcuları takip etmek, spor federasyonlarının sistemlerini ve yapılarını değerlendirmek ve ayarlamak ve özellikle elit sporlar için ortamı iyileştirmektir.
Japonya Modeli (2020)
Japonya (2020) modeli mevcut sistemlere yeni bir boyut kazandırmıştır. Modelde kısa vadeli performansa yönelik eylemler, uzun vadeli projelerle birleştirilmektedir. Japon saptama -tanımlama -aktarma sistemi, 12 bölgesel merkezde 700 sporcu için benimsenen üç sistem içermektedir. Seçkin spor merkezlerinin ilk serisinde, belirli spor dallarında gösterimler ve seçmelerle klasik yetenek geliştirme alanında çabalar sarf edilmektedir.