Reklamcılığın Sosyal, Ekonomik ve Hukuki Boyutları
Reklamın, (her ne sebeple yapılıyorsa yapılsın) temelde sosyal, ekonomik ve hukuki boyutlarının bulunduğunu ifade etmek gerekir. Reklam sosyaldir çünkü insanlar topluluklar hâ linde yaşar ve sosyal birer varlıklardır. Reklamın ekonomik boyutu çoğu zaman ön plana çıkar. Bunun temel nedeni de üretim yapısı, ilişkileri, dağıtım ve tüketim mekanizmasının tamamının bir ekonomik eylemsellik içermesidir. Reklamın toplumsal fayda ve zararı göz önünde bulundurulduğunda hukuki boyutu öne çıkar.
“Tüketim” kavramına yakından bakıldığında, öncelikli olarak bireylerin toplumsal yaşamlarında tutum, değer ve yargıları kapsamında ihtiyaçlarını gidermeye çalıştıkları gözlemlenecektir. Rasyonel davranan bir tüketici ihtiyaçlarına dönük olarak bilgi arayışına girecektir. Bu bağlamda tüketici kendisine daha düşük maliyetle bilgi verebilme potansiyeli olan reklamlara yönelebilir. Diğer yandan bireyin satın aldığı ve kullandığı mal ve hizmetler ile kendi kimlik ve kişiliğini içerisinde yer aldığı sosyal çevreye hissettirmeye, kendi farklılıklarını vurgulamaya çabaladığı bilinmektedir. Bu nedenle tüketim, sadece “gereksinimlerin karşılanması” olarak değil, mal ve hizmetlerin reklamlar aracılığıyla metalaştırıldığı, fetişleştirildiği, sembolleştirildiği ve idealleştirildiği bir yapıda anlam kazanır.
Reklamın ekonomik boyutta etkileri üzerine olumlu ya da olumsuz çeşitli yaklaşımlar mevcuttur. Bir tarafta, reklam yoluyla insanların doğal arzularının tahrip edildiğini, ihtiyaç duydukları mallar hakkında kendilerine yanlış bilgiler verildiğini, tüketicilerin hisleriyle oynandığını ve bu nedenle de ekonomik kaynakların boşuna harcandığını ileri sürenler yer almaktadır. Diğer tarafta da reklamın, malların verimli olarak ve büyük miktarlarda dağılımını sağladığı, malların değerlerini artırdığı ve bu sayede reklamın tüketicilere, işletmecilere ve tüm ekonomiye büyük katkıları bulunduğunu iddia edenler göze çarpmaktadır.
Reklamın, (insanlar arasında değiş -tokuşun başladığı ilk dönemlere değin uzanan bir etkinlik olmakla birlikte) profesyonelleşmesi çok daha sonralara rastlar. Önceleri yazılı ve yaygın bir kesimi ilgilendiren yasal düzenlemelere çoğu zaman yer verilmezken, günümüzde reklamcılık uygulamalarının ulusal ve uluslararası boyutlarda düzenlenmeye çalışıldığı gözlemlenmektedir. Bununla beraber uygulamaya ilişkin ilginç örneklere rastlanmaktadır. Günümüze gelinceye değin reklamlar açısından çok sayıda düzenleme gerçekleştirilmiş, toplum üzerindeki etkileri ve ekonomik açıdan yönlendirici rolü çerçevesinde kısıtlama ve düzenlemelerin gerçekleştirilmesi yoluna gidilmiştir.