Sporda ve Spor Organizasyonlarında Örgütsel Davranış

Spor, insanoğlu tarafından kurgulanan ve fiziksel aktiviteye dayalı yarışma özelliği olan seyre açık etkinlikler bütünüdür. Spor kavramı insanoğlunun oyuncu bir canlı olmasına ve haz-eğlence ihtiyacından doğan ve yine insanoğlu tarafından kurgulanmış bir olgudur. Yani bugünkü hiçbir spor dalı doğanın kendisinde olmayan kurgulanmış oyunlardır. Ancak insanın doğasından gelen oyun oynama ihtiyacı gerek doğada yaşayabilmek ve var olabilmek için gerekliydi. Dolayısıyla insan, bu ihtiyacı ve talebi karşılayabilmek için değişik oyun modelleri yaratarak arz oluşturdu. Böylelikle spor denilen oyun ortaya çıktı. Elbette bu süreç de bir örgütleşme süreci idi. Örneğin; antik çağda spor oyunları ve yarışmalar için takımlar, kulüpler, birlikler kurmak, antrenman yapmak, organizasyon tertip etmek vb. birçok faaliyet örgütsel çalışmalarla mümkün olmuştur. Başka bir deyişle yarışmalara katılacak sporcuların hazırlık süreçleri, yarışmaların düzenlenmesi, seyircilerin davet edilmesi, bilet işlemleri, bahis oyunlarının organizasyonu, seyahat ve konaklama işlemleri gibi birçok bileşen örgütsel yapılara dönüşmüş ve spor hizmetini tüketicisine sunan bir sektör haline gelmiştir. Spor Özerk Kuruluşlar; Devlet yönetim kademelerine direkt bağlı olmayan yönetim kademelerini kısmen kendileri belirleyebilen ve personellerini kendi kriterlerine göre seçebilen yapılardır. Özerk yapıla kendi içinde ikiye ayrılır. Yarı özerklik (idari özerk spor örgütleri); Yönetsel olarak devletten ayrı ancak finansal olarak devlet desteğine ihtiyaç duyan kurumlardır. Örneğin; amatör spor federasyonları gibi. Kendi genel kurulları ve delegelerinin seçtiği bir yönetim kurulu ve diğer alt kurullar sayesinde “yönetim” bağımsızdır. Ancak yıllık faaliyet programındaki çalışmalar ve projeleri gerçekleştirmek için gerekli olan maddi destek devletin ilgili kurumlarından aktarılır. Dolayısıyla mali bakımdan bağımsız değillerdir. Tam özerklik (idari-mali özerk spor örgütleri); İdari ve mali açıdan devletten ayrı olan spor örgütleridir. Yani kendi yönetim yapılarını ve personellerini seçebilen ve finansal kazanç imkanları olan yapılardır. Örneğin; Türkiye Futbol Federasyonu, spor vakıfları, spor dernekleri ve spor kulüpleri hem yönetsel hem de mali açıdan devletten ayrıdır. Genel kurul üyeleri tarafından seçilen yönetim kurulu ve diğer alt kurullar ile “yönetim”i kendileri belirlerler. Ayrıca birçok gelir kalemi sayesinde ihtiyaçları olan finansal gücü kendileri sağlarlar. Spor hizmeti veren özel sektör kuruluşları ise ticaret mevzuatına bağlı bir şekilde kâr amaçlı kuruluşlar olarak nitelendirilebilir. İnsan ve madde kaynakların organizasyonu, örgütün yapı ve tasarımı, yönetim süreçlerinin işletilmesi bakımından spor örgütleri bir sistem olarak değerlendirilir. Spor örgütlerinde teşkilat şemasının oluşturulması, her statünün görev tanımlarının net bir şekilde belirlenmesi, birimler ve statüler arasında örgütsel iletişim modellerinin sağlanması gibi biçimsel örgüt yapının uygulanması kadar spora özgü biçimsel olmayan bir örgüt yapısı ihtiyacı da bulunmaktadır. Spor Örgütleri yapısal olarak temelde ikiye ayrılır:

  • Formal Yapı (resmi - biçimsel)
  • İnformal Yapı (gayri resmi - biçimsel olmayan)

Sporda Formal Örgüt Yapısı

Spor örgütlerinde formal yapının kurulması ve kusursuz işletilmesi önemli bir başarı kriteridir. Çünkü sporda başarı koşulsuz bir disiplin, iş ahlakı, sistemli bir çalışma takvimi gerektirir. Spor, diğer sektörlerle kıyaslanacak olursa suiistimale çok açık bir yapıya sahiptir. Özellikle informal ilişkilerin yoğun ve aşırı olması durumunda formal düzen sarsılır ve hedefe ulaşmak konusunda başarı oranı düşebilir.

Sporda İnformal Örgüt Yapısı

İnformal yapı, insan kaynaklarının aynı iş ortamında farklı duygu, değer ya da zevklere sahip olması vb. nedenlerden karşılıklı iletişim ve etkileşimleri sonucunda ortaya çıkan bir süreçtir (Nakdiyok, 2021). Örgütün bilinçli bir şekilde oluşturmadığı gruplarda insanların bazı nedenlerle bir araya gelmesi şeklinde de açıklanabilir. İnformal süreç, bir kurum içerisindeki insan kaynaklarının birer birey olarak birbirleriyle olan arkadaşlık, dostluk ve diğer özel ilişkilerinin tamamıdır. İnformal yapı içerisinde farklı davranış normları, rol ve statü ayırımları ve iletişim yöntemleri ile karşılaşılabilir. Kurumların iş başarma düzeyleri bakımından formal ve informal süreçleri ergonomik düzeyde yönetmesi esastır.