Modern Olimpiyatların Kuruluşu ve Olimpizm

Orta Çağ, Antik Olimpiyat Oyunlarını unutturmuş, Olimpiya’nın topografyadan kaybolmasına sebep olmuştu. Rönesans ve Aydınlanma dönemlerinde beden eğitimi ve spor bilinci yeniden gelişti. 17. yüzyılda başlayan olimpiyat denemeleri, Coubertin’in çabalarıyla sonuca erdi.

Modern Olimpiyatların Kuruluşuna Yol Açan Faktörler

Avrupa’da, Rönesans’tan 19. yüzyıla kadar gelişen çeşitli olaylar, oyunların yeniden canlandırılmasında etkili olmuştur:

  • Rönesans döneminde Antik Olimpiyat Oyunlarından bahseden antik eserler ortaya çıkmış,
  • Antik eserlerden etkilenen Rönesans yazarlarının antik sporlar üzerine yazdıkları eserler farkındalık yaratmış,
  • Yerel olimpiyat denemeleri başlamış,
  • Olimpiya ve olimpiyat oyunlarına seçkinler ilgi duymuş,
  • Olimpiya bulunmuş ve arkeolojik kazılar başlamış,
  • İngiltere’de spor okul eğitiminde ahlak ve karakter gelişimi için kullanılmıştır.

Baron Pierre de Coubertin’in Yaşamı ve Olimpik Çalışmaları

Coubertin, 1863’te Paris’te doğdu. 1870 -1871’de Fransa ve Almanya arasındaki savaşın kaybedilmesinden oldukça etkilenmiş, Fransız gençliğinin eğitim yoluyla ayağa kalkacağına inanmıştı. 1883’ten itibaren gerçekleştirdiği seyahatlerinde İngiltere’nin okul sporu içerikli eğitim sistemini incelemişti. Başlangıçtaki düşüncesi Fransız eğitim sisteminde, İngiliz modeline göre beden eğitimi ve sporu müfredata yerleştirmekti.

İngiltere’de aynı dönemde yerel olimpiyat oyunları denemeleri yapılıyordu. Coubertin, Much Wenlock Olimpiyat Oyunlarını izlemek için gittiği İngiltere’den olimpiyat oyunlarını yeniden canlandırmak fikriyle dönmüştü.

23 Haziran 1894’te Olimpiyat Oyunlarının yeniden canlandırılmasını ve Uluslararası Olimpiyat Komitesi’nin kurulmasını sağlamıştı. 1896 -1925 yılları arasında IOC’nin başkanlığını yapmış, 2 Eylül 1937’de İsviçre’de vefat etmiştir.

Olimpiyat Oyunlarının Yeniden Canlandırılması

Coubertin, Antik Yunan eğitim sistemi, İngiliz okul sporu ve Much Wenlock Olimpiyat Oyunlarının kurucusu Brookes’tan etkilenerek olimpiyat oyunlarını yeniden canlandırma düşüncesine kapılmıştı. 1892’de kamuoyuna açıkladığı fikri ilgi görmedi. Amacından vazgeçmeyen Coubertin, 23 Haziran 1894’te Modern Olimpiyat Oyunlarını ve Uluslararası Olimpiyat Komitesi’ni kurdu. Oyunlar, sadece amatör sporcuların katılımıyla dört yılda bir yapılacak, her olimpiyat IOC’nin seçtiği farklı şehirlerde organize edilecekti. Dil, din, ırk ayrımı olmadan herkesin katılabileceği oyunlarda siyasi ve politik etkinliklere yer verilmeyecekti.

6-15 Nisan 1896 tarihleri arasında Atina’da yapılan ilk oyunlarda; 14 ülkeden, 241 sporcu yarıştı. 1900 Paris ve 1904 St. Louis Oyunları’nın Dünya Sergisi kapsamında yapılması birçok sorunu beraberinde getirdi. Kadınlar olimpiyatlarda ilk kez Paris’te yarıştı. St. Louis’de sporcuların %90’ı Amerika kıtasındandı. İkinci ve üçüncü oyunların başarısızlığı sonucu Yunanlılar 1906’da gayriresm îbir olimpiyat düzenlediler. 1908 Londra Oyunları’nda ana etkinlikler 13 günlük bir dönemde yapılırken Türkiye’den oyunlara ilk katılım gerçekleşti. 1912 Stokholm Oyunları, olimpiyatların sürdürülebilirliğini garanti altına aldı. Oyunlara Osmanlı Devleti’nden iki sporcu katıldı. 1916 Berlin, 1940 Tokyo ve 1944 Londra Oyunları, Dünya Savaşları nedeniyle yapılamadı.

Olimpizm

Baron Pierre de Coubertin tarafından Antik Yunan’daki ideal insan anlayışına öykünerek ortaya atılan olimpizm düşüncesi; spor yoluyla, uyumlu, saygın ve barışçıl ideal insanı yetiştirmeye yönelik bir yaşam felsefesidir. Bu felsefe bedenin, iradenin ve zihnin niteliklerinin etkileşimine dayanır.

Coubertin’in Olimpik İdealleri

Coubertin’in olimpik idealleri beş başlık altında toplanmaktadır: Gençlerin bedensel ve ruhsal açıdan uyumlu eğitimi; Bireysel tamamlanma/Kişisel mükemmelleşme; Amatörlük prensibi; Fair play ideali; Barış düşüncesi

Olimpik Antlaşma ve Olimpizmin Temel İlkeleri

Olimpik antlaşma, IOC tarafından benimsenen;

Olimpizmin temel ilkeleri, kuralları ve işletme tüzüklerinin kanunname şeklinde toplanmasını sağlayan bir belgedir.

Olimpik hareketin organizasyonunu, aksiyonunu ve işletmesini yönetir.

Olimpiyat oyunlarının kutlanması için gerekli olan şartları ortaya koyar.

Olimpizmin temel ilkeleri, Olimpik Antlaşma’da belirtilen bir dizi değerler kümesini tanımlar.

Olimpizm, beden, irade ve zihni dengeli biçimde birleştiren bir yaşam felsefesidir.

Olimpizmin amacı, sporun her yerde insanın uyumlu gelişimine hizmet etmesini sağlayarak barışçıl bir toplum yaratmaktır.

Olimpik hareket, IOC’nin yetkisi altında, evrensel ve sürekli bir eylemdir. Olimpiyat Oyunları’nda tüm dünya sporcularını bir araya getirerek zirveye ulaşır.

Spor yapmak her insanın hakkıdır.

Olimpik hareket içindeki spor organizasyonları, herhangi bir dış etkenden bağımsız olarak spor branşları kurallarını serbestçe belirleme ve kontrol etme, organizasyonların yapısını ve yönetimi belirleme hakkına sahiptirler.

Olimpik Antlaşma’da belirtilen hak ve özgürlüklerden yararlanılması ayrım gözetilmeksizin güvenceye alınacaktır.

Olimpik harekete d âhil olma, Olimpik Antlaşma’ya uyma ve IOC tarafından tanınmayı gerektirir.

Olimpik Hareketin Bileşenleri ve Olimpizm

Olimpizmin anlamı ve değerleri, olimpik sembollerle desteklenmektedir.

Olimpik Simge ve Olimpik Bayrak: Birbirinin içine geçmiş, beş kıtayı temsil eden beş halka olimpizmin görsel temsilidir.

Olimpik Ateş ve Olimpik Meşale: Olimpik ateş insanlığın pozitif değerlerinin ve oyunlarının Antik Yunan’daki kökleriyle bağlantısının ifadesidir. Olimpik meşale olimpiyat ateşinin tutuşturulması için kullanılan taşınabilir bir meşaledir.

Olimpik Slogan ve Olimpik Özdeyiş: Olimpik slogan üç Latince kelimeden oluşmaktadır: Citius –Altius -Fortius. Daha hızlı –daha yüksek –daha güçlü. Sloganı daha iyi anlamak için onu olimpik özdeyişle yorumlamak gerekir: Olimpiyat Oyunları’ndaki en önemli şey kazanmak değil katılmak; hayattaki temel şey fetih değil, iyi mücadele etmektir.

Olimpik Marş ve Olimpik Yemin: Olimpik marş, müziği Spiros Samara tarafından bestelenen ve sözleri Kostis Palamas tarafından yazılan marştır. İlk defa 1896 Atina Oyunları’nda çalınmış, 1958’de IOC’nin resm îmarşı olmuştur. Sporcular ilk kez 1920 Anvers; hakemler, 1972 Münih; antrenörler 2012 Londra Oyunları’nda yemin etmişlerdir.