Antik Olimpiyatlarda Spor Disiplinleri ve Tesisler

Antik Olimpiyatlarda Spor Disiplinleri

Girit-Miken Çağı’ndan itibaren spor kültürüne sahip Yunanların performanslarını sergiledikleri platform olimpiyat oyunlarıydı. Tek bir branş ile başlayan oyunlar programındaki branş sayısı süreçle birlikte artmıştı.

Antik Olimpiyat Oyunlarında Branş Gelişimi

Antik Yunan tarihinde sporun rolü ve önemi farklılık gösterirken sosyal hayat, savaş, dinsel inançlar, eğitim ve kültürel etkenler oyunların spor disiplinlerinin değişkenlik göstermesine neden olmuştur. Farklı mesafelerdeki koşular ve pentatlon gibi atletizm branşlarına, güreş, boks, pankrasyon ve çeşitli atlı sporlar eklenmiştir. Klasik Çağ’da branş yelpazesi genişlemiş, Helenistik Çağ’dan itibaren şiddet içeren yarışmalar daha çok seyirci çekmeye başlamıştır.

Atletizm

İlk birkaç yüzyıl en popüler yarışmalar günümüzde de olduğu gibi atletizm yarışlarıydı. Tüm koşu yarışlarına ayakta başlanıyor ve atletler çıplak yarışıyorlardı. Erken çıkış yapanlar cezalandırılıyordu.

Koşu Yarışları

Farklı mesafelerdeki koşu yarışlarından stadion, bir stad boyu sprint yarışıydı. Diaulos iki stad uzunluğundaki sprint yarışı, dolichos ise 20 stad uzunluğundaki uzun mesafe müsabakasıydı. Zırhlı koşu yarışı hoplites’de, sporcular kalkan ile koşuyorlardı.

Pentatlon

MÖ 708’de programa giren pentatlon beş branştan oluşuyordu: Disk atma, cirit atma, uzun atlama, koşu ve güreş. Atma ve atlamalar sadece pentatlon içinde yer alırken koşu ve güreş bağımsız olarak da programda vardı. Disk atmada ortalama 4 kg ağırlığındaki disklerin atış tekniği hakkında kesin bir bilgi olmamakla beraber salınım tekniğinin kullanıldığı düşünülmektedir. Cirit atma tekniği günümüze oldukça yakındır. Temel fark ciritlerin gövdesine sarılan ve atış sonrası açılan deri sırımların kullanılmasıdır. Uzun atlamada sporcular ellerindeki halteres denilen ağırlıklarla atlayış yapılıyordu. Durarak mı yoksa koşarak mı atlayış yapıldığı kesin olarak bilinmemektedir. Pentatlondaki koşu yarışının sıralaması ve mesafesi hakkında görüş birliği yoktur. Kısa mesafe yarışı olduğu görüşü ağırlıktadır. Güreş son yapılan ve genellikle belirleyici olan branştır.

Mücadele Sporları

Sporcuların çıplak yarıştığı tüm mücadele sporlarında rakipler kura ile belirlenirdi. Sıklet, raund ve ring anlayışı yoktur. Isırmak, göz ve burun gibi hassas bölgelere parmak sokmak yasaktı.

Güreş

Antik Yunan'da güreşin iki formu vardı. Yerde ve ayakta güreş. Ayakta güreş olimpiyat oyunlarında bağımsız bir branştı. Ayrıca pentatlonda da yer alıyordu. Galibiyet için rakibin sırtını, omuzunu ya da kalçasını üç kez yere değdirmek gerekliydi. Yerde güreşte ise galibiyet için rakibin pes etmesi gerekiyordu.

Boks

Elle yapılan tüm vuruşlar ve yerdeki rakibe vuruş yapmak serbesttir. Müsabakalar bir sporcu pes edinceye ya da şuurunu kaybedinceye kadar devam eder. Oldukça sert ve kanlı bir spor olmasına rağmen ölüm vakalarına nadiren rastlanır.

Pankrasyon

Güreş ve boks teknikleri ile ayak-bacak teknikleri serbestçe uygulanır. Tek yasak ısırmak ve göze parmak sokmaktır. Bu durumlarda hakemler sporcuyu değnekle vurarak uyarır. Müsabaka yerde devam edebilir. Helenistik Çağ ve Roma Dönemlerinin en popüler branşıdır.

Atlı Sporlar

Araba yarışları ve koşu yarışlarından oluşmaktadır. Maliyeti çok yüksek olduğu için sadece soylu kesim tarafından yapılmıştır. Şampiyonların biniciler değil at sahipleri olması, zengin kadınların olimpiyatlara dolaylı yoldan girmesinin yolunu açmıştır.

Atlı araba yarışları

İki ve dört koşumlu arabalarla yapılan yarışlara ilerleyen dönemde tay kategorisi eklenmiştir. Bunların dışında katır ve kısraklarla yapılan yarışlar Klasik Çağ’da yarım yüzyılın ardından programdan kaldırılmıştır. Dört atlı yarışlar 13,5 km, iki atlı yarışlar 9,5 km üzerinden yapılmaktadır. Arabacılar, oyunlarda kıyafet giyebilen yegâne sporculardır.

At yarışları

Sprint formunda 6 stad mesafedeki yarışlardır. Biniciler genellikle paralı uşaklar olmuştur. Atlarda üzengi ve eyerin bulunmadığı, binicilerin çıplak olduğu yarışlarda atın kontrolü oldukça güçtür ve sıklıkla kazalara rastlanır.

Antik Olimpiya'da Spor Tesisleri

Olimpiya’daki spor tesisleri yalnızca oyunlar öncesi ve sırasında kullanılmıştır. Tesislerin çoğu oyunların başlamasından yüzyıllar sonra oyunlara ilginin arttığı dönemlerde inşa edilmiştir.

Palestra

Güreş, boks, pankrasyon gibi mücadele sporlarının ve atlamaların yapıldığı tesistir. Olimpiya palestrası MÖ 3. yüzyılda yapılmıştır. 19 odası mevcuttur. İlgili sporlar için antrenman salonları, soyunma odaları, yağlanma odası, kum odası ve banyolardan oluşmaktadır.

Gymnasium

Her türlü spor faaliyetlerinin yapıldığı tesislerdir. İçinde palestra, koşu pisti, top oyunları alanı bulunur. Ortasındaki açık avlunun dört tarafı koridorlarla çevrilidir. Antik Yunan eğitim sisteminin ana unsurudur. Olimpiya gymnasiumu diğer örneklerinden oldukça büyüktür. Avluda atlı sporlar hariç her türlü branş uygulandığı gibi kötü hava şartları için kapalı mekânları içermektedir. Doğu galerisi içinde 192,27 m uzunluğunda ikili koşu pisti bulunmaktadır.

Stadyum

Olimpiyat ve Hereia oyunlarının yapıldığı ana mekandır. Oyunların başlangıç yıllarında stadyum yoktur ve müsabakalar uygun büyüklükteki düzlüklerde yapılmıştır. İlk stadyum MÖ 6. yüzyılın ortalarında yapılmıştır. İlerleyen dönemlerde yer değişikliklerine uğramış, Klasik Çağ’ın sonlarında oyunların dinî köklerinden uzaklaşarak bir sosyal ve atletik etkinlik olarak çekim noktası hâline gelmesiyle kutsal bölgeden izole hâle getirilmiştir. 212,54 m x 30-34 m ölçülerindeki stadyumda yarışların başlangıç ve bitiş noktaları, birbirine 192,27 m (600 ayak) mesafedeki mermer eşiklerle açıkça belirlenmiştir.

Hipodrom

Hakkında en az bilgi sahibi olunan tesisin kesin yeri 2008’de belirlenebilmiştir. Hakkındaki bilgiler antik kaynaklardan takip edilebilmektedir. Antik sitenin güneydoğusunda yer alan hipodrom 780 m uzunluğunda ve 320 m genişliğindedir. Yarış pisti yaklaşık 600 m uzunluğundadır. Atlı sporların yapıldığı tesiste yarışlar pistte dönüşlerle yapılan turlarla yapılmıştır.