Erken Cumhuriyet Döneminde Beden Eğitimi ve Spor
Erken Cumhuriyet Dönemi'nde Beden Eğitimi
Erken Cumhuriyet’te beden eğitimi ve spordan beklentiler toplumun tamamını kapsayacak nitelikte olmuştur. Toplumun yurt savunmasına hazırlanması; sağlığın korunması ve devamlılığı yoluyla üretimde verimin artırılması; gençliğin fiziksel, ruhsal ve zihinsel gelişimi; kadınların beden eğitimi yoluyla kamusal alana çıkarılması ve neslin ıslahı.
Okul Beden Eğitimi
15 Temmuz - 15 Ağustos 1923 tarihleri arasındaki 1. Heyet-i İlmiye’de Selim Sırrı Tarcan’ın vermiş olduğu layiha kabul edilerek beden eğitimi dersleri her kademedeki okul programlarına girmiştir. Ayrıca her şehir için spor salonu, oyun alanları ve stadyumlar yapılması planlanmıştır.
Paramiliter Amaçlı Beden Eğitimi Uygulamaları
Gençliğin savaşa hazırlanması amacıyla 1926’da lise ve öğretmen okullarının son iki sınıfına 15 günde bir, beden eğitimi tabanında iki saatlik zorunlu askerlik dersi koyulmuştur. 1930’dan itibaren orta mektepler, 1931’den itibaren öğretmen okullarında askerlik dersi verilmeye başlanmıştır. CHP, 1935’te başta gençler olmak üzere tüm halkı beden eğitimi yükümlülüğü altına almıştır. Böylece, 1935’ten itibaren askerlik dersi bütün okulların müfredatına girmiştir.
Halk Sağlığı ve Neslin Islahı Politikaları
Beden eğitiminin toplumun bütününe yaygınlaştırılması amacıyla Türk Ocakları ve Halkevleri gibi kurumların programlarına beden eğitimi ve spor faaliyetleri koyulmuştur. 1938’de çıkartılan Beden Terbiyesi Kanunu ile beden eğitimi ve spor devlet politikası hâline gelmiştir. Beden eğitiminin kadınlar arasında yaygınlaştırılması için kadın beden eğitimi öğretmenleri yetiştirilmiş ve yurt dışına eğitim almaya gönderilmiştir. Radyodan 1934- 1935 yılları arasında kadınlar için beden eğitimi dersleri verilmiştir.
Erken Cumhuriyet Döneminde Beden Eğitimi Öğretmeni Yetiştirme Çabaları
Selim Sırrı Tarcan’ın, Heyet-i İlmiye’ye sunduğu layihadaki beden eğitimi öğretmeni yetiştirecek kurumun oluşturulması çalışmalarına 1926’da başlanmıştır.
Terbiye-i Bedeniye Mektebi/Kursu
Türkiye’de beden eğitimi öğretmeni yetiştiren ilk kurum, 1 Kasım 1926’da öğretime başlamıştır. Öğretmen okulu mezunlarının sınavla kabul edildiği okula İsveç’ten üç uzman getirtilmiştir. Okulun müfredatında, teorik ve uygulamalı derslerle öğretmenlik uygulaması yer almıştır. Okulun ilk senesinde 72 öğrenci, 9,5 aylık eğitimin ardından mezun olarak öğretmenlik hakkı kazanmıştır. Üç yıl öğretmen, 1 yıl müfettiş yetiştiren okulun mezunlarından iki kadın öğretmen yurt dışına gönderilmiştir. 1930’da kapatılan okul, dört yılda toplam 228 mezun vermiştir.
Gazi Orta Muallim Mektebi ve Terbiye Enstitüsü Beden Terbiyesi Şubesi
Gazi Beden Terbiyesi Şubesi, 31 Aralık 1932’de açılmıştır. Okula, 25 yaşını geçmemiş, bir yıllık öğretmenlik deneyimine sahip olanlar sınavla kabul edilmiştir. Öğretici kadrosunu Kurt Dainas, Nizamettin Kırşan, Vildan Aşır Savaşır ve Zehra Alagöz’ün oluşturduğu okulda, Selim Sırrı Tarcan aralıklarla dersler vermiştir. 1937 yılında kadın öğrencilerin kabul edildiği okulun mezunları arasından seçilenler Almanya’ya eğitime gönderilmiştir. Cumhuriyet’in yükseköğretim düzeyinde beden eğitimi öğretmeni yetiştiren ilk kurumu, hâlen Gazi Üniversitesi Spor Bilimleri Fakültesi adı altında eğitime devam etmektedir.
Erken Cumhuriyet Dönemi'nde Spor
Beden eğitimi ve spor, devlet politikalarının öncelikli alanlarından biri olmasının etkisiyle Cumhuriyet’in ilk yıllarında hızlı bir yükseliş göstermiş, yüzyılın ortalarında uluslararası alanda sportif başarılar sağlanmaya başlamıştır.
Erken Cumhuriyet Döneminde Spor Örgütlenmeleri
22 Mayıs 1922’de kurulan TİCİ, kulüp-kulüp, kulüp-birlik ve birlik-federasyon ilişkilerini düzenlemiştir. Kuruluşta yer alan üç federasyon olan futbol, güreş ve atletik sporların uluslararası federasyonlara üyelik başvuruları aynı yıl yapılmıştır. Özerk yapısına rağmen her zaman devlet kontrolünde tutulan TİCİ, sporun temel sorunlarının çözülmesinde yetersiz kalmıştır. Hükûmet, 1928 Amsterdam Olimpiyatları’ndaki başarısızlıktan TİCİ’yi sorumlu tutmuş ve 1929’da ödeneğini kesmiştir. Gelişmeler, 18 Şubat 1936’da TİCİ’nin kendini feshetmesi ve teşkilat adının Türk Spor Kurumu (TSK) olarak değiştirilerek doğrudan CHP’ye bağlanmasıyla sonuçlanmıştır. TSK, temelde üç örgütsel işlevi üstlenmiştir: beden eğitimi ve sporun ülke geneline yayılması; ülkede spor birliğinin sağlanması, planlanması ve disiplin altına alınması; beden eğitimi ve spor yoluyla yurt savunmasına hazır bireyler ve askerler yetiştirilmesi.
Ancak TSK beklentileri karşılayamamıştır. 1938 yılı ortalarında hükûmet, sporu doğrudan devlet yönetimi altına alma girişimlerine başlamıştır. 29 Haziran 1938’de 3530 sayılı Beden Terbiyesi Kanunu ile TSK yerini Beden Terbiyesi Genel Müdürlüğü’ne bırakmıştır.
Erken Cumhuriyet Döneminde Modern Sporlar
1924 Paris Olimpiyatları’na hazırlık sürecinde getirtilen yabancı atletizm antrenörü ve güreş antrenörleriyle Türkiye çağdaş atletizm ve minder güreşiyle tanışmıştır. Kadın atletler 1926’da piste inerken ilk olimpiyat madalyalarımız 1936’da güreş branşından gelmiştir.
Futbolda ilk millî maç 1923’de yapılmış ve 1924, 1928 ve 1936 olimpiyatlarına katılım sağlanmıştır.
Basketbol oyuncuları kendi imkanlarıyla 1936’da kurdukları millî takımla Berlin Olimpiyatları’nda başarı elde edememiştir.
Okul sporu olarak ön plana çıkan voleybolda kız liseleri arası şampiyona 1926’da yapılmıştır. Başlangıçta futbol sahalarında saha el topu olarak oynanan hentbolda ilk resmî maç 1938’de yapılmıştır. Bisiklette, 1924, 1928 ve 1936 olimpiyatlarına katılan sporcularımız, başarı elde edememiştir. Boks 1930’lu yıllarda atılım yapmış ve 1942’de bağımsız federasyonunu kurmuştur. Eskrimde ilk uluslararası temsil, 1924 Olimpiyatları’nda gerçekleşirken ilk olimpik kadın sporcularımız Suat Fetgeri Aşeni ve Halet Çambel 1936 Olimpiyatları’nda yarışmıştır.
Otomobil yarışlarında, 1931’de Samiye Burhan Cahit Hanım, 1937 Balkan Rallisi’nde Azize Krabbe birinci olmuştur. Yüksek Ziraat Enstitüsü öğrencileri 1936 Kış Oyunları’nda kayak branşında yarışmıştır. Teniste ilk uluslararası başarı 1930 Balkan Şampiyonası’nda çift erkeklerdeki birincilikle kazanılmıştır. Yüzme 1920’lerde atılım yapmış, müsabakaya yönelik ilk havuz 1931’de inşa edilmiştir.