Sporda Güdülenme

Güdü ve Güdülenme

Güdülenme kavramı psikoloji ve psikoloji ile ilişkili tüm alanlar için en ilgi çekici başlıklardan biridir. Güdülenme, temel olarak bireyi davranışa yönlendiren, davranışın şiddetini belirleyen ve davranışın sürdürülmesini sağlayan güç olarak betimlenmektedir. Güdü ise organizmayı uyaran ve davranışı bir hedefe yönelten gereksinim veya istekler şeklinde ifade edilmektedir. Bireyin davranışlarını yönelten, güçlendiren ve aynı zamanda etkinleştiren güdüler davranışa enerji ve yön verebilme potansiyeline sahiptir.

Güdülenme Süreci dört önemli aşamayı içerir. Bunlar; ihtiyaçlar, uyarılma, davranış ve tatmin aşamalarıdır. Süreç, ihtiyaçların ortaya çıkması ile başlar. Bireyin davranışa güdülenebilmesi için öncelikle fizyolojik (yeme, içme, uyku) ve psikolojik (saygınlık kazanma, beğenilme vb.) ihtiyaçlarının eksikliğinin hissedilmesi gerekir. Fizyolojik ve psikolojik dengenin bozulması sonucu organizma gerginlik yaşamaya başlar. Ortaya çıkan bu yoksunluk ve gerginliğin giderilmesi için organizmada itici bir ortaya çıkar (dürtü). Ortaya çıkan bu dürtüler, organizmanın engelleyemeyeceği kadar güçlü olabilir (açlık, susuzluk, hareketsizlik gibi).

Sporda Güdülenme

Sporda güdülenme, sporcuyu harekete geçiren, sporcuyu yönlendiren, ortaya koyacağı çabayı ve sebatı belirleyen süreçleri anlamak sporcunun performansını tahmin edebilmek için önemli görülmektedir. Güdülenme, bireyin çabasının yönü ve yoğunluğunu gösterir. Çabanın yönü, bireyin bazı durumları aramasını, istekli olmasını ve bu durumlara yaklaşmasını ifade ederken çabanın yoğunluğu ise bireyin belli durum için ne kadar çaba gösterdiğine, efor harcadığına işaret eder.

Güdülenme Türleri ve Güdülenmeme

İnsan davranışlarını başlatan, yönlendiren ve sürdüren güçleri ifade eden güdülenmenin farklı türleri bulunmaktadır. Bunlar; içsel güdülenme, dışsal güdülenme ve güdülenmeme olarak sınıflandırılabilir.

İçsel Güdülenme, Sporcunun, herhangi bir dışsal ödül olmaksızın, o branşı ilgi çekici bulduğu, branşın kendisinden haz duyduğu ve katılımdan doyum aldığı için devam etmesini ifade eder. Örnek, bireyin keyif aldığı için her sabah koşması.

Dışsal güdülenme, bireyin dışındaki diğer insan ya da otoritelerden gelen, olumlu ya da olumsuz etkileri bulunan, maddi ödül ve pekiştireçleri içeren güdülenme türüdür. Örnek, bireyin okul bursu alabilmek için her sabah ekstra antrenman yapması

Güdülenmeme ise içsel ve dışsal güdülenmenin olmayışını anlatır ve bireyin eyleme geçme isteğinin olmayışını anlamamızı sağlar. Örneğin, bireyin, spor yapmak üzere hiç bir girişimde bulunmaması.

Spora Katılım Güdüleri

Spora katılımın birden çok ve kişiden kişiye değişiklik gösteren farklı nedenleri bulunmaktadır. Bu nedenler bireyin bedensel, duygusal ve sosyal gereksinmelerini karşılamaya yönelik olabilir. Bireylerin gereksinmeleri farklı olduğundan spora katılım güdüleri de farklılaşmaktadır. Spora katılım güdüleri konusunda yapılan çalışmalarda sıklıkla “Spora Katılım Güdüsü Ölçeği” kullanılmaktadır. En temel spora katılım güdüleri “başarı/statü”, “fiziksel uygunluk/enerji harcama”, “takım üyeliği / ruhu”, “arkadaşlık“, “eğlence”, “yarışma/rekabet”, “beceri gelişimi” ve “hareket etme /aktif olma” güdüleri olarak sınıflandırılmaktadır (Gill ve ark. 1983; Oyar ve ark. 2001). Spora katılım güdüleri konusundaki literatür incelendiğinde; bu güdülerin bireyin spor deneyimine, cinsiyete, spor branşına ve hedef yönelimlerine bağlı olarak farklılık gösterdiği anlaşılmaktadır.

Spora Bağlanma ve Öncelleri

Spora bağlanma, bireyin spora katılımını sürdürmesi konusunda, arzularının ve kararlarının yerini tutan psikolojik yapı olarak bilinmektedir (Scanlan ve ark. 1993). Bireylerin spora bağlanmalarını negatif veya pozitif şekilde etkileyen temel önceller vardır. Bunlar katılım seçenekleri, bireysel yatırım, katılım fırsatları ve sosyal zorlamalar ve sosyal destek olarak sınıflandırılmıştır. Bireyin spordan aldığı haz katılım seçenekleri, katılım fırsatları, bireysel yatırım, sosyal zorlamalar ve sosyal destek parametrelerine bağlıdır. Ancak, modele dahil edilmeyen farklı spora bağlanma öncellerinin olduğu da göz ardı edilmemelidir. Örneğin, bireyin spora katılım yoluyla edeceği sosyal bilinirlik ve statü, algılanan yeterlik, beceri kazanımı, dışsal ödüller, özel ve ayrıcalıklı hissetme gibi önceller spora bağlanmayı dolaylı olarak etkilemektedir. Bireyin, spora katılım sayesinde yaşayacağı haz arttıkça, spora bağlanması artacak, spora bağlanmanın artmasının bir sonucu olarak bireyin spor yaşamı daha uzun süreli olabilecektir.