Hukuki Olay, Hukuki Fiil ve Hukuki İşlem

Hakkın kazanılması, bir hakkın bir kişiye bağlanmasını, bir hak ile bir kişi arasında bir bağlantı kurulmasını ifade eder. Bir hakkın bir kişiye bağlanması veya bir hakkın kaybedilmesi ya hukuki olay, ya hukuki fiil ya da hukuki işlem yollarıyla gerçekleşir.

Dış dünyada meydana gelen her olay değil, sadece bazı olaylar hukuki bakımdan önem taşır.

Hukuki olaylar, doğa olaylarından kaynaklanabileceği gibi insan davranışlarından da kaynaklanabilir. insanların kendi iradeleri ile gerçekleştirdikleri ve kendilerine hukuki sonuç bağlanmış davranışlarına hukuki fiil adı verilir.

Hukuki fiiller hukuka uygun veya hukuka aykırı olabilirler.

Hukuka aykırı fiiller ya genel davranış kurallarına aykırı fillerdir ve haksız fiil olarak adlandırılırlar ya da bir borcun ihlali şeklinde ortaya çıkarlar.

Hukuk düzeninin uygun gördüğü, onayladığı ve kendilerine hukuki sonuç bağlanmış davranışlara hukuka uygun fiil denir.

Hukuka uygun fiiller bilgi /fikir açıklamaları, duygu açıklamaları ve irade veya iş ve emek açıklamaları olmak üzere üç gruba ayrılılar.

İrade açıklamaları da hukuki işlemler, hukuki işlem benzeri fiiller ve maddi fiiler olarak üçe ayrılırlar.

Hukuki işlemler belirli bir hukuki sonuç doğurmaya yönelmiş irade açıklamalarıdır.

Hukuki işlem, belirli bir hukuki sonucu doğurmaya yönelmiş irade açıklaması olduğuna göre, irade açıklaması her hukuki işlemin kurucu unsurunu teşkil eder.

İrade beyanları açık veya örtülü olabilir.

Hukuki işlemin ortaya çıkabilmesi için gerekli bir diğer kurucu unsur da hukuk düzeninin irade açıklamasının yöneldiği sonucu tanımasıdır.

Ancak sadece bu kurucu unsurların mevcudiyeti, hukuki işlemin sonuç doğurabilmesi için yeterli değildir. Bu kurucu unsurların yanı sıra, bazı geçerlilik unsurlarının da gerçekleşmesi gerekir.

Hukuki işlemleri gerekli irade beyanının adedi, irade beyanının yöneltilmesi, etki doğurduğu alan, malvarlığına yaptıkları etki, hüküm ifade ettiği an bakımından çeşitli türlere ayırmak mümkündür.

Hükümsüzlük bir hukuki işlemin, tarafların arzu ettikleri hukuki hüküm ve sonuçlarını meydana getirmediği bütün hâlleri kapsayan geniş bir yaptırım kavramıdır.

Hükümsüzlük çeşitleri yokluk, kesin hükümsüzlük, iptal edilebilirlik, noksanlık ve nisbi etkisizlik olmak üzere beş tanedir.

Hukukun bir hukuki işlemin var olması için öngördüğü kurucu unsurlarında eksiklik söz konusu ise hukuki işlem varlık kazanamaz ve hukuki ilişki kurulmaz.

Bir hukuki işlemin yokluğu her zaman, ilgili herkes tarafından ileri sürülebilir. İşlemi hükümsüz kılmak için bir dava açmaya veya beyanda bulunmaya ihtiyaç yoktur. Hâkim, açılmış bir davada hukuki işlemin yokluğunu görevinden ötürü kendiliğinden dikkate alır. Belirli bir sürenin geçmesi bu hukuki işleme geçerlilik kazandırmaz.

Bir hukuki işlemin kurucu unsurları tamam olmakla beraber geçerlilik koşullarından kamu düzenini ilgilendirecek önemde olanların gerçekleşmemesi hâlinde o hukuki işlem kesin hükümsüzdür.

Bir hukuki işlem sakatlık ve eksikliklere rağmen tarafların iradesi yönünde sonuçlar doğurabilir. Ancak hukuki işlemin geçerlilik unsurlarındaki bazı sakatlıklar, bu geçerlilik şartı ile korunan tarafa işlemi iptal etme yetkisi verir.