Türk Hukukunda Tüzel Kişiler
Tüzel kişiler, gerçek kişiler dışında kalan, hukuk düzenince kendilerine haklara sahip olma ve borç edinme olanağı sağlanmış varlıklardır. Tüzel kişiler, kişi yada mal topluluğu şeklinde karşımıza çıkar .
Bir topluluğun tüzel kişi olabilecek bir topluluk olarak nitelendirilebilmesi amaç, örgütlenme, irade ve tanınma olmak üzere dört unsurun bir arada bulunması ile mümkündür.
Kişi sıfatının kazanılmasında hukuk düzenleri tüm topluluklar için tek bir sistem benimsememiştir. Genelde tüzel kişiliğin kazanılmasında başvurulan üç sistem bulunmaktadır. Bunlar; izin sistemi, serbest kuruluş sistemi ve normatif sistemdir. Bu sistemlerin her biri, bir hukuk sistemi içinde yan yana uygulanıyor olabilir. Zira tüzel kişi türlerinin hepsine aynı şekilde yaklaşılmaz. Bu, büyük ölçüde hukuk politikası meselesidir. Bugün Türk hukukunda ağırlık kazanan sistemin normatif sistem olduğunu söylemek mümkündür.
Tüzel kişiler iç yapılarına göre, kişi topluluğu ve mal topluluğu olmak üzere ikiye ayrılır. Kooperatifler, şirketler, dernekler, sendikalar, siyasi partiler kişi topluluğuna; vakıflar, üniversiteler, TRT, YÖK gibi kurumlar da mal topluluğuna örnek olarak verilebilir.
Tüzel kişiler tabi oldukları kurallara göre de genelde kamu tüzel kişileri ve özel hukuk tüzel kişileri olmak üzere ikiye ayrılırlar.
Kamu tüzel kişileri kamu idareleri ve kamu kurumlarından oluşur. Devlet, il özel idaresi, belediye ve köy kamu idarelerindendir; TRT, Milli Piyango İdaresi, üniversiteler ise kamu kurumu niteliğindedir.
Dernek, vakıf, siyasi parti ve sendika da özel hukuk tüzel kişilerine örnektirler. Özel hukuk tüzel kişilerinin bir kısmı kazanç paylaşma amacı güderken bir kısmı ideal amaçlar güder.
Tüzel kişiler, kişilik kazanmakla birlikte hak ehliyetine de sahip olurlar. Tüzel kişiler, cins, yaş, hısımlık gibi yaratılış gereği insana özgü niteliklere bağlı olanlar dışındaki bütün haklara ve borçlara ehildirler. Tüzel kişiler fiil ehliyetini ise, gerçek kişilerden farklı olarak, kanuna ve kuruluş belgelerine göre gerekli organlara sahip olmaları ile kazanırlar.
Tüzel kişinin iradesi, organları aracılığıyla açıklanır. Tüzel kişilerin örgütlenmesinde organlar görülür. Bunlar kendilerine kanunla ya da tüzel kişinin ana statüsü ile verilen yetkileri kullanır, görevleri yerine getirirler. Tüzel kişi, kendi iradesi ile, örgütlenmesinde zorunlu organlar dışında başka organlara da yer verebilir. Bunların sayısı tamamen tüzel kişiyi kuranların ve kurulduktan sonra da tüzel kişinin tercihine kalmıştır.
Tüzel kişilerin yerleşim yeri olmalıdır. Yerleşim yerinin tekliği ve zorunluluğu ilkeleri tüzel kişiler için de geçerlidir. Tüzel kişinin yerleşim yeri, kanunla özel olarak belirlenmemişse, kuruluş belgesinde belirtilen yerdir. Kuruluş belgelerinden yerleşim yeri anlaşılamayan tüzel kişilerin yerleşim yerleri de işlerinin yönetildiği yerdir.
Bilindiği gibi gerçek kişilerde kişilik ölümle sona erer. Tüzel kişilerin de varlıkları sona erebilir. Tüzel kişiler ya kendiliğinden sona erer ya da bir kararla sona erdirilirler. Sona erme üzerine tüzel kişilerde önce tasfiye sonra da özgüleme süreci yaşanır.