Spor Biyomekaniğinde Hareket ve Denge
Hareket, cismin uzaydaki konumunun belirli bir referans noktasına göre zamana bağlı olarak yer değiştirmesine denilmektedir. Hatta hareket; yer değiştirme, konum, hız ve ivme ile tanımlanmaktadır. Hareket çalışması, olumlu olabileceği gibi olumsuz da olabilmektedir. Hareket; doğrusal, açısal ve insan vücudunda görülen ikisinin birleşimi olan hareket olmak üzere üç farklı şekilde görülmektedir. Denge, vücut kütlesinin yere düşmesini önleyen dinamiği tanımlayan genel bir terimdir. Denge, vücudun destek bölgesi üzerindeki duruşunu koruma yeteneği olarak tanımlanabilir. Diğer bir deyişle denge, minimum salınım veya maksimum stabilite ile vücudun ağırlık merkezini destek merkezi üzerinde tutma yeteneği olarak ifade edilebilir. Denge statik ve dinamik olmak üzere iki şekilde görülmektedir. Statik (stabilite) denge, minimum hareketle destek tabanını koruma yeteneğidir. Statik dengenin kurulmasında rol oynayan üç faktör bulunmaktadır. Bu faktörler; vücut ağırlığı, bağ gerilimi ve kas kasılmasıdır.
Dinamik denge, stabil olmayan bir zeminde mevcut stabil durumu korurken bir görevi yapma yeteneği olarak tanımlanmaktadır. Dinamik denge, günlük yaşam aktivitelerine (yürüme, merdiven inip -çıkma, oturma -kalkma gibi) ait farklı hareket paternelerini ve bu paterneler arasındaki bütünlüğü içermektedir. Kişi hareketli olduğu durumda denge kontrolü dinamiktir. Dinamik ve/veya statik dengenin performansı etkilediği birçok spor dalı bulunmaktadır. Denge eksikliği sadece performansı etkilemekle kalmaz, aynı zamanda yaralanma riskini de artırır. Bu açıdan egzersiz sırasında oluşan denge kaybını hızlı bir şekilde ortadan kaldırmak önemli bir beceridir. Çocuklarda denge performansı, göreve göre ciddi farklılıklar göstermektedir. Genellikle 3 -19 yaşları arasında gelişme göstermektedir. Denge performansının gelişimi önemli ölçüde hareketin zorluğuna bağlıdır. Bu açıdan denge gelişiminin ölçülmesi oldukça zordur.
Bir kişinin denge testinde göstermiş olduğu başarı o kişinin başka bir hareketi daha iyi yapacağı anlamına gelmemektedir. Çocuklarda, yetişkinlerde ve yaşlılarda denge performansında farklı duyular kullanılmaktadır. Bu nedenden dolayı denge performansı yaşa bağlı olarak değişiklik göstermektedir. Sporcunun hareketinin başında, sırasında veya sonunda aldığı pozisyon önemli bir durumdur.
Postür ise vücudun her hareketinde eklemlerin aldığı pozisyonların birleşimidir. Vücut, kas aktivitesi sırasında bağların desteği ile stabilite sağlamak veya bir hareketin temelini oluşturmak için birçok kasın uyumlu çalışması sonucu uygun bir duruş kazanır. Duruş, statik ve dinamik olarak ikiye ayrılır. Statik duruş, hareketsiz bir duruştur. İskelet kaslarının proprioseptik duyusu; Kas, bağ, tendon ve eklem kapsülündeki reseptörlerden aldığı bilgiyi merkezi sinir sistemi aracılığıyla kaslara geri gönderir. Böylece kasın kasılma miktarı, ekleme uygulanan germe miktarı, eklemin konumu ve bir bütün olarak vücut hakkında bilgiler içerir. Bu nedenle eklem kontrolünü ve hareket duygusunun gelişmesini sağlar, dengenin korunmasına ve korunmasına yardımcı olmaktadır. Proprioseptörler, hareket, mekanik stresler ve pozisyonun tanınmasında rol oynar. Proprioseptörler, kasların kasılması, eklemlerin hareketi ve vücut bölümlerinin pozisyonundaki değişiklikler ile uyarılmaktadır.