Referans Düzlemler ve Postür

İnsan vücudunun pozisyonu ve hareketleri, vücudun belirli noktalarının, vücut yerçekimi merkezine olan uzaklıklarına göre değerlendirilmektedir. Bu değerlendirmeler vücudun, vücut kısmının ve eklemlerin içinde bulundukları düzlemlere göre yapılmaktadır. Bu düzlemler, kardinal ve sekonder referans düzlemleri olmak üzere iki grupta incelenmektedir. Vücudun bu düzlemlere göre aldığı pozisyonlar ve eklemlerin bu düzlemler ile eksenlerin çevresinde yaptıkları hareketler statik ve dinamik denge açısından önem kazanmaktadır. Bu referans düzlemleri, vücut hareketlerinin belirlenmesinde ve tanımlanmasında, basit veya karmaşık sistemler ile değerlendirilmelerinin yapılmasında temel dayanak alınmaktadır.

Sporcularda duruş normal olabileceği gibi alışkanlıklar veya patolojik sebeplerden dolayı postür bozukluğu oluşabilmektedir. Sporcularda gerçekleştirilen spor branşının yapısına göre vücut fizyolojik olarak spor branşının hareketlerine uyum sağlayarak farklı duruşlar geliştirebilmektedir.

Bu bilgiler ışığında bu ünite ile spor biyomekaniği alanı içerisinde ölçüm ve değerlendirme çalışmalarının referans noktasını oluşturan koordinat sistemleri, referans düzlemler ve eksenler ile postür konularının kavratılması amaçlanmıştır.

Koordinat sistemi tanım olarak gözlem eksenleri ve gözlem noktasının oluşturduğu sistem olarak tanımlanmaktadır. Sistem üzerinde hareket ya da herhangi bir yer değiştirme eylemi sadece başka bir cisim ile ilişki kurulduğunda doğru ve kesin olarak tanımlanabilmektedir. Sabit kabul edilen bir sistemin hareketin doğru algılanmasına neden olacağı bilinmektedir.

Duruş (postür) değerlendirmeleri yapılırken veya sporcunun kendisinden beklenen teknik bir hareketi nasıl yaptığı, hataları, nedenleri araştırılırken de , vücut ve eklemler hayali koordinat sistemi üzerine yerleştirilmekte ve ona göre karşılaştırmalar yapılarak sonuca varılmaktadır; Sonuç olarak koordinat sisteminin biyomekaniksel değerlendirmelerin temelini oluşturduğunu ve incelemelerin kağıt üzerinde veya ekranda üç boyutlu olarak yapılmasına olanak sağladığı ifade edilmektedir.

Hareket yönleri insan organizmasında kasların konumu ve işlevi, kemik yapının bağ, tendon, ligament ve eklemlerle nerelerde bulunduğu gibi özellikleri belirlemek için bazı kavramlar kullanılmaktadır. Bu bağlamda açıklanan kavramlar kas, tendon, ligament ve kemik isimleri içerisinde kullanılmaktadır (Wirhed, 1997).

Anatomik duruş temel olarak ayakta duran, başı dik olan, kolları yana sarkık olan ve avuç içleri öne çevrili olan insan figürü olarak açıklanmaktadır. Üst bölümde ifade edilen tüm hareket yönleri bu anatomik duruş pozisyonuna göre değerlendirilmektedir.

İki boyut ve üç noktadan oluşan şekle düzlem adı verilmektedir. Hareket paternlerinin tamamı düzlem üzerinde gerçekleşmektedir. Düzlemi dikey olarak kesen çizgiye de eksen adı verilmektedir. Hareketlerin tamamı eksen etrafında ortaya çıkmaktadır.

Vücuda etki eden kuvvetlerin tümünün birbirini dengelediği nokta olarak düşünülen vücut yerçekimi merkezi dik ayakta duruşta, sakral ikinci vertebranın (s2) 2-2,5 cm. önüne isabet etmektedir. Bu nokta vücudun aldığı pozisyonlara göre yer değiştirmektedir. Örneğin, kişi dik olarak ayakta dururken kol-bacakların (ekstremite) pozisyonlarına göre vücudun ağırlık merkezi yer değiştirir. Bu vücut kütlesinin pozisyonuna bağlı olarak artması veya azalması nedeniyle olmaktadır. Denge kurallarına göre, pozisyon gereği ağırlık merkezi yukarıya kayarsa mekanik olarak dengenin korunması güçleşecektir.

Postür vücuda bağlı olan her segment ile birlikte vücudun en ideal pozisyonda bulunma hali olarak tanımlanabilmektedir. Başka bir tanımla ise, vücuttaki hareketlerin doğru pozisyonlarda ortaya çıkabilmesi için eklemlerin düzgün duruşlarına postür denmektedir (Otman, 2014). Genel olarak postür, önemli bir sağlık parametresi olarak kabul gören, vücut parçalarının doğru dizilimi olarak tanımlanmaktadır (Kendall vd., 2005).

Postural değişikler kişilerin düşüncelerini, duygularını ve enerji düzeylerini etkiler aynı şekilde kişinin düşünceleri, duyguları ve enerji düzeyi de postürü etkiler. Kişi mutlu, sevinçli ve enerji düzeyi yüksek olduğu zaman daha canlı ve aktif bir postür oluşturur. Tam tersi mutsuz, enerji düzeyi düşük olduğu durumlarda daha cansız ve pasif bir postür oluşturur. Aktif postürde vücut segmentleri ekstansiyon durumunda iken pasif postürde vücut segmentleri fleksiyon pozisyonundadır.

Postür kişilerin ırkına, cinsiyetine, vücut tipine, mesleklerine, boş zaman ve iş uğraşılarına göre değişebilir.Çevresel faktörler postürde etkili olmaktadır. Postür analizi için farklı yöntemler mevcuttur. Postür analizi için geliştirilen yöntemler arasında uygulaması kolay, objektif ve güvenilirliği yüksek olan yöntemler yer almaktadır (Beningfield vd., 2003; Brink vd., 2011). Postür analizi için kullanılan yöntemlerin kendi aralarında birbirlerine göre bazı avantajları ve dezavantajları vardır.