Spor Hareketlerinin Analizi
Spor bilimi alanı içerisinde özellikle spor branşları özelinde insanın gerçekleştirdiği her hareketin bir amacı bulunmaktadır. Buna bağlı olarak sporda amaca yönelik gerçekleştirilen hareketin birde aracı bulunmaktadır. Örneğin, masa tenisi sporunda top ve masa tenisi raketi araç olarak kabul edilmektedir. Ayrıca amaca yönelik hareketler belirli düzen ve kurallar çerçevesinde gerçekleştirilmektedir. Örneğin masa tenisi müsabakasında gerçekleştirilen amaca yönelik hareketler masa tenisi oyun kurallarına göre gerçekleştirilmektedir. Sonuç olarak sporda hareket gerçekleştirilen spor branşına göre şekillenir ve hareketin analizi sonucunda spor branşına yönelik performans düzenlenmiş olmaktadır.
Biyomekanik genellikle sporcuların bireysel performanslarını geliştirmek için kullanılmaktadır. Hareket ile ilgili özellik ve değişkenlerinin bilinmesi hareketin ortaya çıkmasında çeşitli laboratuar testleri ile kinematik ve kinetik verilerin elde edilmesiyle sonuçlanmaktadır.
Hareket analizi çalışmalarında verilerin değişkenlerinin yapısını kuvvet ile birlikte kuvvete bağlı kinetik olgular ve görsel aktarımların sayısal hale getirilmesiyle elde edilen kinematik ölçütler oluşturmaktadır. Ayrıca elektromiyografi (EMG) tekniği kullanılmasıyla da organizma içerisinde kas kasılmasıyla karakterize olan hareket analizi çalışmaları da bulunmaktadır. Teknik becerilerin ön planda yer aldığı spor branşlarında (bilardo, masa tenisi, okçuluk vb.) küçük değer ile ölçülen kinetik değişken, kuvvetin yoğun olarak baskın olduğu spor branşlarında (güreş, boks, halter vb.) oldukça yüksek değer alabilmektedir. Kinematik değişkenler açısından da benzer bir durum söz konusu olmaktadır.
Sporda hareket analizi, sporcuda uygulanan beceri çalışmasının değerlendirilmesi ve performansın arttırılması bilgilerinin de sporcuya aktarılmasına yardımcı olmaktadır. Bu durum aynı zamanda spor branşı uygulamasında yaralanma riskini de düşürmektedir. Spor biyomekaniği alanında çalışan bilim insanlarının spor analizi ve hareket analizi çalışmalarında kamera temelli uygulamalar büyük önem arz etmektedir. Bununla birlikte hareket performansının yüksek olabilmesi için, hareket analizindeki değişkenlerin de doğru belirlenmesi önemlidir (Hughes, 2002).
Fonksiyonel hareket analizi, vücuttaki mobilite, stabilite ve asimetreleri belirlemek için tasarlanmıştır (Altundağ, 2018). Bireylerin hareket kabiliyetlerini incelemek için kullanılmaktadır (Kurt, 2019). Bu yöntemle birlikte bireylerde oluşabilecek sakatlıkların önlenmesinde ve korunmasına yardımcı olur. Ayrıca vücudun denge-kuvvet ve güç bakımından gelişmesine katkı sağlar. Bireyin kendi vücut ağırlığını kullanarak minimal derecede kuvvet egzersizi yapması hem vücut farkındalığının artmasına hem de bedenin denge işlevinin gelişmesine yardımcı olur (Üçer, 2014).
Elektromiyografi (EMG), kassal yapıya ait hücre içi fizyolojik değişimler sonucu ortaya çıkan sinyalleri voltaj olarak kaydeden deneysel bir yöntemdir. Yüzeysel elektromiyografi (sEMG) de ise bu sinyaller noninvaziv olarak deri yüzeyinden kaydedilir. Yüzeysel EMG, spor bilimlerinde, spora özgü hareketlerin analizi, yürüş analizi, postür analizi alanlarında kas fonksiyonları ile ilgili bilgi edinmemizi sağlar.
Kinematik analiz bir hareketi, zamansal ve uzaysal boşluktaki sürati, hızlanması ve konumsal yer değişimi sırasında elde edilen verilerle açıklamaktadır. Diğer bir değişle kinematik hareketin zaman, kat edilen mesafe, ivmelenme, hız ve açı yönünden incelenmesidir. Kinematik hareketi yaptıran kuvvetlerden bağımsız olarak hareketi açıklamayı amaçlamaktadır. Kinematik hareketi açıklarken hızlanma, sürat ve yer değiştirmeden yararlanmaktadır.Optik ölçüm yöntemi temelde görsel bir inceleme türüdür. Bu bakımdan insanların hareket becerilerinin incelenip değerlendirilmesinde en basit yöntem olarak görsel inceleme kullanılmaktadır. İnsan hareketlerinin incelendiği biyomekanik çalışmalarında optik ölçümlerden film tekniği en eski yöntemler arasındadır. Fotoğraf, film ve video gözlem prensibine dayandığından hareketleri detaylı incelemeye olanak sağlamaktadır. Bu eylemsizlik özellikleri üyenin kütlesi, eylemsizlik momenti ve kütle merkezinin üye üzerindeki konumudur. Fakat insan vücudunun eylemsizlik özellikleri üyeler ve bireyler arasında değişiklik göstermektedir. Bu nedenle farklı teknikler kullanılarak vücut üyelerinin eylemsizlik momentleri hesaplanmaktadır (Challis, 2007).