Spor Psikolojisi
Özellikle yirminci yüzyılda spor etkinlikleriyle ilgili çok sayıda kural getirilmiş, sporculardan beklentiler çok yükselmiştir. Getirilen her kural sporcuyu bedensel ve ruhsal yönlerden zorlamıştır. İletişim araçlarının hızla gelişmesi, sporun amaçları arasına propagandayı ve reklamı da sokmuştur. Toplumun spora ilgisinin artmasıyla, spor bir kazanç kapısı ve ticari sektör durumuna gelmiştir. Tüm bunlar sporcuların antrenman biçimlerini, güdülenmelerini, performans düzeylerini, verimliliklerini, kişilik özelliklerini, sporcu seçimini kısacası sportif performansla ilgili faktörleri bilimsel olarak daha iyi ve yakından incelemeyi gerekli kılmıştır. Öte yandan modern yaşamın beraberinde getirdiği hareketsiz yaşam tarzıyla birlikte toplumların karşı karşıya kaldıkları, başta sağlık olmak üzere çok sayıda problemle mücadele etme noktasında fiziksel aktiviteye katılımın öneminin ortaya çıkması sonucu, insanları fiziksel aktiviteye özendirmek için uygun stratejilerin ve bu aktivitelere katılma ya da katılmama sebeplerinin neler olduğunun belirlenmesi gerekliliğini gündeme getirmiştir.
Spor ve egzersiz ortamındaki insan davranışlarını bilimsel olarak inceleyen spor psikolojisi, sadece spor ortamındaki insan davranışlarını yarışma ya da üst düzey performans boyutunda ele almamakta; aynı zamanda egzersiz ve rekreatif amaçlı fiziksel aktivitelere katılım ile ilgili insan davranışlarını da incelemektedir. Modern anlamda spor psikolojisi çalışmalarının 1890’larda başladığı bilinmektedir. Spor psikolojisi çalışmalarını yürüten spor psikologları sporcular, çocuklar, bedensel ve zihinsel engelliler, yaşlılar ve sıradan insanların; spor ve egzersize en üst düzeyde katılımına, zirve performansa ulaşmalarına, bu aktivitelerden kişisel tatmin sağlamalarına ve bu aktiviteler yoluyla gelişim göstermelerine yardımcı olurlar.
Spor psikolojisinde önemli bir yer kaplayan kişilik araştırmaları sonucunda, sporculara özgü bir kişilik yapısının olmadığı, elit sporcuları ayırt eden özelliğin kişilik özellikleri değil duygu durumları olduğu, sporcu grupları arasında kişilik farklılıklarının olmadığı, spor ve egzersize katılımın kişilik oluşturmadığı sadece bazı kişilik özelliklerinin gelişiminde etkili olduğu söylenebilir. Spor ve egzersize katılımda birden fazla ve kişiden kişiye değişiklik gösteren birçok motiv, bireylerin spor ve egzersize katılımlarını, devamlılıklarını ve dolayısıyla bu aktivitelerde gösterecekleri performanslarını etkileyebilme potansiyeline sahiptir .Bir sporcunun veya takımın motivasyonu için tek bir kural, tek bir yöntem yoktur. Sporcunun psikososyal gereksinimleri, spora katılım nedenleri ve kişilik özelliklerini içeren bu bilgiler, uygulanacak motivasyon yöntemin seçilmesi açısından çok önemlidir. Uyarılmışlık, kaygı ve stres seviyesinin yükselmesi sonucu ortaya çıkan artmış kas gerginliği, koordinasyon ve konsantrasyonda bozulma da sportif performansın bozulmasına neden olabilmektedir. Benzer şekilde, uyarılmışlık seviyesinin düşük olması da sergilenecek becerinin özelliğine göre performans bozukluklarına yol açabilmektedir . Bunun yanında eskiden keyif alınan spor faaliyetinden fiziksel, duygusal ve sosyal geri çekilme olarak tanımlanan tükenme de fiziksel ve duygusal yorgunluk, başarı duygusunda ve spora verilen değerde azalmaya neden olmaktadır.
İmgelemenin sportif performans üzerindeki olumlu etkilerini kanıtlayan birçok araştırma vardır. Sporcu var olan kapasitesine rağmen davranışı başarıyla tamamlayabileceği konusunda kendine güven duymazsa gerçek performansını ortaya koyma dolayısıyla başarılı olma noktasında problemler yaşayacaktır. İnsanlar tarafından bilinçli olarak seçilen, saptanan, istenmeye değer görülen ve düşünce yoluyla belirlenip aktif eylem yoluyla ulaşılması mümkün olan durum olarak tanımlanan hedef; sonuca, performansa ve sürece odaklanan hedefler olarak ele alınmaktadır ve hedeflerin doğru bir şekilde belirlenmesinin performansın artırılması yönünde önemli olduğu vurgulanmaktadır. Ayrıca bir sporcunun, başarılı bir performans ortaya koyması için çevresindeki ipuçlarına odaklanması ve bu ipuçlarından yararlanarak oyun ya da müsabaka içerisindeki hızla değişen durumlara göre yeni stratejiler geliştirebilmesi de performans açısından oldukça önemlidir.