Sözlü İletişim ve Retorik

Retorik kavramı, ikna sanatı ve etkili ifade teknikleri ve bununla ilgili araştırmalar olarak tanımlanmaktadır.

Sözlü İletişim ve Retorik Kavramı

Retorik kavramı, ikna sanatı ve etkili ifade teknikleri ve bununla ilgili araştırmalar olarak tanımlanmaktadır. Etkili biçimde konuşma ya da söz söyleme sanatı, söz bilim ya da söz bilgisi olarak tanımlanan retorik, sözlü iletişimde oldukça önemlidir. İcat, yani geçerli argümanların inşası, düzenleme, ifade etme, hafıza ve konuşma tarzı geleneksel retoriğin alt bölümleridir. Retorik özellikle metaforik ile yalın anlam arasındaki ve biçim ile içerik arasındaki ilişki ile ilgilidir. Retorik kavramı literatürde daha çok ikna ile birlikte hatta iknayı anlamak için ortaya çıkmış bir kavramdır. Antik Yunan’da ortaya çıkan ikna çalışmaları, Aristoteles tarafından incelenerek sınıflandırılmış ve Retorik çalışması ile temelleri atılmıştır. Aristoteles (2019)'e göre retorik belli bir durumda elde bulunan tüm inandırma yollarını kullanabilme yetisidir. Antik Çağ'da felsefeden sonra gelen en önemli öğreti Retorik olarak kabul edilir. Retorik MÖ 2. ve 1. yüzyıllarda Romalılarca siyasal anlamda ikna etmenin yansıra kişinin kendini ifade etmesi ve sanatsal bir etki yaratabilmesi anlamında da kullanılmıştır. Aristoteles’e göre retoriğin en önemli ve gerçek ögesi inandırmadır. İnandırma tarzları olarak tanımladığı 3 inandırma biçiminden söz eder. Bunlar konuşmacının kişisel özellikleri yani karakteri, dinleyiciyi belli bir ruh haline sokmaya ilişkin duygusal çekicilik kullanımı ve son olarak konuşmacının sözcüklerinin sağladığı kanıta ya da sözde kanıta bağlıdır.

Aristo'dan Günümüze Retorik

Dünyanın en eski disiplinlerinden biri olarak kabul edilen retoriğin tarihsel olarak ortaya çıkışı alan yazında tartışmalı bir konu olarak karşımıza çıkar ancak antik dünyada Yunanlı filozofların o zamanın kültürel merkezi olan Orta Doğu’dan etkilendikleri hatta buna kaynaklık edebilecek alt yapıya sahip olan Mısır’a gidip gelmiş olabilecekleri söylenmektedir. Retoriğin Antik Yunan dünyası ile daha çok ilişkilendirilmesinin sebebi ise retorik sistemin MÖ 5. yüzyılda burada ortaya çıkması ve sistemin düşüncesinin burada şekillenmesidir. Retoriğin tam olarak nerede doğduğu bilinmese de Sicilya adasında doğmuş olması düşüncesi ilginç ve manidar bulunmaktadır. Çünkü konum olarak ada ulaşım açısından özellikle her türlü etkileşime açıktır. Retorik disiplini Sicilya’dan sonra Atina’da gelişimine devam eder ve daha sonra toplumsal değişimle birlikte tekrar İtalya’ya döner ve Roma bu disiplinin merkezi haline gelir (Tepebaşılı, 2016). Retoriğin geçirdiği tarihsel aşamaları 8 başlık altında toplanabilir:

  • Sofistler
  • Atinalı filozoflar
  • Roma dönemi
  • Orta Çağ
  • Yeniden keşfedilmesi
  • Aydınlanma
  • Çöküş dönemi
  • 20. asır

Retorik Türleri

Aristoteles (2019) politik, adli ve törensel gösteri söylevi (epideiktik) olmak üzere üç tür retorik olduğundan bahseder. Bunların da bölümleri, zamanları ve sonuçları vardır. 1. tür olan Politik retorik, cesaret ve umut kırma bölümlemesi dâhilinde gelecek zamana yöneliktir ve uygunluk ya da uygunsuzluk durumlarının (iyi şeylerin karşılaştırılması) tespit edilmesi temelinde yapılandırılır. 2. tür olan Adli retorikte ise, kötü davranışın incelenmesi ön plana çıkar. Genellikle (mahkemede kendini savunma yükümlülüğünde olan bireylerin konuşmasıdır) konuşma geçmiş zamanı içermektedir. Suçlama ve savunma bölümlerinden oluşmakla birlikte Adalet ve adaletsizlik, diğer bir deyişle yasalara ilişkin sonuçlar söz konusudur. 3. tür törensel gösteri söylev ise, övme ve eleştirme bölümlerinden oluşmakla birlikte şimdiki zamanı içerir. Onur ve onursuzluk sonuçlarıyla ilgilenir.

Retoriğin Unsurları

Aristoteles Retoriğin üç unsuru olduğunu söyler. Söylenen sözün sağladığı inandırıcılığı ile ilgili olan bu unsurlar Ethos, Logos ve Pathos’tur.

Ethos (kaynağın güvenilirliği); ikna teorisinin ilk unsurudur. Konuşmacının sunmak istediği karakteri, karizma ve güvenilirliği olarak tanımlanabilir (Demirdöğen, 2010).

Logos (mantık): Aristoteles Logos’u akıl yürütmeye dayalı söylem olarak kullanır. Logos, kısaca mantığa vurma, karar verme yeteneğine dayanır, dinleyiciyi güçlü kanıtlarla ikna etmeye çalışır, soruları ve cevapları, farklılıklarını koruyarak açıklayabilir (Zeybek, 2016).

Pathos (psikolojik çekicilik/erdem); tutkulara veya izleyicilerin/dinleyicilerin isteklerine hitap eden konuşmanın havası ya da tonudur.

Retorik sistem, konuşan, dinleyen ve konuşmanın konusu üzerine inşa edildiğinden, özel bir iletişimsel yapı sunar. Burada önemli olan iletişimin yöneltildiği dinleyici kitlesinin ikna veya razı edilmesidir. Dinleyiciyi etkilemek amaçlanır. Sözlü iletişim açısından bakıldığında Antik dünya da olduğu gibi her insanda var olan konuşma yeteneğinin iletişimin başarısı açısından sanat olarak değerlendirilip inceliklerinin öğrenilmesi önemlidir. Bunların her tür sözlü iletişim sürecinde bilinçli kullanımı etkili ve başarılı bir iletişim ortamı oluşturmaya yardımcı olacaktır. İletişim sorunlarının birçoğu da konuşmayı ve dinlemeyi iyi bilmediğimiz için ortaya çıkmaktadır. Başarılı bir sözlü iletişim için öncelikle iyi bir konuşmacı olmak ve konuşmanın da etkili ve ikna edici olması gerekmektedir.

Aristoteles retorik konuşmanın bazı niteliklere sahip olduğu takdirde etkili olabileceğini söylemiş ve bunları buluş, düzen, anlatım tarzı, bellek ve Sav ileri sürmek olarak sıralamıştır.