Kentleşme ve Göç
Kentle ilgili çalışmalar disiplinler arası çalışmalar olup, sosyoloji, tarih, coğrafya, siyaset, kamu yönetimi, mimarlık, şehir planlama, hukuk ve çevrebilim gibi birçok bilim alanını içerir. Sosyolojide kent ve kentleşme ilişkisi üzerine yapılan çalışmalar sanayileşme ve modernleşme ile başlamıştır. Sanayi kentlerinin sorunları doğrultusunda 19. yüzyıl sosyal bilimcilerinin çalıştığı ana konulardan birisi de kent olmuştur.
Kent sosyolojisi sosyolojinin en önemli çalışma alanlarından birisidir. Son dönemde göç ve kentleşme konuları kuramsal bir temel üzerinden tartışılarak çözüm üretilmesi üzerine çalışmalar yoğunlaşmıştır. Bu nedenle kent sosyolojisinde yoğunluklu olarak göç, ekonomik ve sosyal değişimler, kentsel gerilimler, yoksulluk, suç, mekânsal dönüşümler, kent yönetiminde yaşanan sorunlar, yerel yönetimler gibi konular üzerine uygulamalı çalışmalar artmıştır. Sosyal bilimlerde 1980 sonrasında kentleşme ve göç sorunlarıyla ilgili çalışmalar farklı disiplinlerde hızlanarak artmıştır. Globalleşme ile birlikte kentler yapısal olarak hızla değişime uğramış ve tüketimin merkezleri haline gelmiştir.
Gelişmiş ülkelerde yaşayan insanların % 80’i kentlerde yaşarken, doğu Avrupa, güney Amerika, doğu Asya ile kuzey ve güney Afrika’nın % 50’si kentlerde yaşamını sürdürmektedir. Bu ülkelerdeki nüfusun yapısı hızla değişmekte ve dünya genelinde her yıl yaklaşık olarak 70 milyon insan köyün iticiliği nedeniyle kentsel alanlara göç etmektedir. Birleşmiş Milletler'in raporunda 21. yüzyılın kent üzerinden çözümleneceği ve bu yüzyıla kent yüzyılı denebileceği belirtilmiştir.
Bu bölümde kentin tanımı yapıldıktan sonra, kentlerin neye göre ve nasıl kategorize edildiği farklı tanımlarla açıklanmıştır. Kentlerin tarihsel süreçte nasıl, hangi dinamiklerle oluştuğu tarihsel bir perspektifle analiz edilmiştir.
Kentleşme süregiden bir kavramdır ve bu kavrama ilişkin tanımlar kenti anlayabilmek açısından önemlidir. Bu nedenle kentleşme sosyolojik olarak kısaca açıklanmıştır. Kentleşmenin tarihi ile kentleşmeyle ilgili temel kavramlar açıklandıktan sonra sosyolojide kentleşme ve göç yaklaşımlarına yer verilmiştir. Klasik dönem yaklaşımları genel olarak sanayi toplumuna geçiş sürecindeki toplumsal sorunları kent üzerinden çözümlemişlerdir. Karl Marx, Friedrich Engels, Ferdinand Tönnies, Emile Durkheim, Georg Simmel, Max Weber gibi sosyal bilimcilerin kentlerin gelişimi ve sorunları hakkında çıkarımlarına kısaca bakılmıştır. Amerika’da göçlerle birlikte artan nüfus yoğunluğu ve kentlerin sorunları, 1920'lerden 1940'lara kadar Chicago Okulu bünyesinde araştırmalar yapan Robert E. Park, Louis Wirth, Ernest Burgess gibi araştırmacılarla sınırlı olarak açıklanmıştır. Son dönemde kentlerin sorunlarına çağdaş sosyologların nasıl baktığı farklı bakış açılarına göre seçilerek değerlendirilmiştir. Ardından günümüzde kentleşmeyle ilgili kentsel ayrışma, soylulaştırma ve kentsel dönüşüm gibi temel sorunlar irdelenmiştir.
Sanayileşen ve modernleşen toplumlarda yaşanan kentleşme ve göç sorunları sosyolojik kuram ve yaklaşımların ortaya çıkmasını sağlamıştır. Bölümün diğer önemli konusunu oluşturan göç olgusu kentle birlikte anılırken, son yıllarda sosyolojide önemli ve yeni bir alan haline dönüşmüştür. Göç yazını ve göçle ilgili çalışmalar önemli bir araştırma konusudur. Son bölümde göçle ilgili temel kavramlara kısaca bakıldıktan sonra globalleşme ile başlayan zorunlu göçler sonucu bireylerin yaşadıkları sorunlar kısaca özetlenmiştir.