Sosyal Politikanın Hedefleri

Sosyal politikanın hedefleri toplumun en üst düzeydeki amaçlarıyla örtüşmektedir. Bu hedefleri sosyal gelişme, sosyal barış, sosyal adalet, sosyal denge, sosyal bütünleşme, sosyal demokrasi gibi başlıklar altında sıralayabiliriz. Tüm bu hedefler toplumun denge içinde varlığını sürdürebilmesinin, toplumsal bunalımları ve çatışmaları aşarak, sağlıklı bir toplum düzeni oluşturulmasının ana unsurlarını belirlemektedir.

Sosyal adalet, siyasal amaçlar çerçevesinde, özellikle farklılığın kabul edildiği bir yapıda izlenen ve eşitlikçi bir anlayış temeli üzerine inşa edilen sosyal, ekonomik ve çevresel sosyal politikalar bütünü olarak görülebilir. Toplumsal alanda eşitliğin korunması, her bireyin saygın, değerli ve eşit hakka sahip olduğu bilincinin yaygınlaştırılması, bu doğrultuda temel gereksinimlerin karşılanması ve ağırlıklı olarak dezavantajlı toplulukları içeren bir toplumsal yapıda eşit gelir dağılımının sağlanması sosyal adaletin temel çıktıları olarak görülebilir.

Sosyal politikanın önde gelen hedeflerinden birisi de, toplumsal çözülmeleri önleyerek, bir bütünleşme süreci içinde toplum varlığını sürdürmektir. Sosyal bütünleşmenin sağlanamadığı toplumlarda, bireyler ve sosyal gruplar birbirlerine ve toplumun tümüne karşı yabancılaşırlar ve toplumsal çözülmeler başlar. Bu ise toplumdaki gerilim ve parçalanmaları arttırarak sosyal parçalanmaya yol açar.

Çalışma yaşamında sınıflar arasındaki eşitsizliklerin ve dolayısıyla çatışmaların şiddetlendiği kapitalist ekonomilerde, çatışmanın barışçı yollarla çözümlenmesi, iş barışının ve sosyal barışın sağlanması sosyal politikanın temel bir amacıdır ve sosyal denge hedefine katkı sağlar niteliktedir.

Sosyal politika önlemleri uygulanmazsa, sosyal farklılıklar büyür, sınıf farkları, sınıf hareketleri ve savaşımları, toplum düzenini, hukuk düzenini tehdit ederek sarsar. İşte sosyal politika, sosyal dengeyi, sosyal barışı, sosyal adaleti sağlayıcı politikalar geliştirilmesi ve uygulanması ile sosyal bütünleşme hedefini gerçekleştirmeye çalışır. Sosyal huzursuzluklara ve sosyal çatışmalara karşı, toplum yapısını korumayı ve yerleşik toplum düzenini sürdürmeyi amaçlar.

Toplumun çalışma yaşamının, emeğin sömürülmesine olanak tanımayacak bir şekilde dengeye oturtulması, sosyal bütünleşme hedefinin özünü oluşturmaktadır. Bu bağlamda sosyal bütünleşmenin sağlanmasında, sendikalar ve kooperatifler gibi kendi kendine yardım kuruluşlarının ve sosyal güvenlik kurumlarının gelişmesi, büyük önem taşımaktadır.

Modern toplum; göreli bir sosyal denge ve barışçıl ilişkiler içinde yaşamını sürdüren ve bu durumun koruyucu mekanizmaları ile çoğulcu ve demokratik bir politik yapıya sahip olan, bütün üyelerine eşit olanaklar ve fırsatlar sunan, sürekli büyümeyi gerçekleştirebilen bir toplumdur. Bu nedenle istihdam, eğitim, sağlık, konut, kırsal ve kentsel hizmetler gibi sosyal hizmetlerden bireylerin ve sosyal grupların dengeli ve adil bir şekilde faydalanmalarının sağlanması, modern toplumun temel politikası niteliğindeki sosyal politikanın sosyal denge hedefinin ana ögelerini oluşturmaktadır. Sosyal kaynakların sınırlı oluşu, sosyal adalete sadece dengeli bir dağıtım biçimiyle ulaşabilmeyi olanaklı kılmaktadır. Dolayısıyla sosyal politikanın sosyal denge hedefi, sosyal adalet hedefi ile birlikte, sosyal barışın ve sosyal bütünleşmenin vazgeçilmez ön koşullarını oluşturmaktadır. Sosyal politikanın bu hedeflerine ulaşmada ülkelerin sahip olduğu ekonomik, kültürel ve sosyal faktörlerin dikkate alınması gerekir.