Krize Müdahale Yaklaşımı

Günümüzde, tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de travmatik yaşantılar insan yaşamını ciddi boyutlarda zorlamaktadır. Bireyler bir hastalık, sevilen birinin ölümü, boşanma ve bunun gibi yaşam süreci içinde olağan ancak bireysel düzeyde fırtınalı dönemlerden geçmektedirler. Tüm krizler olgunlaşma sürecine bağlı olarak belli zamanlarda beklenen olayların tehdit edici olarak algılanması sonucunda ortaya çıkmaz. Krizlerin birçoğu da önceden kestirilemeyen bazı olaylara bağlıdır. Bunlar psikolojik iyilik hâlini, sosyal güvenliği tehdit eden acı verici durumlardır. Bunun için kısa, zaman sınırlı, görev merkezli ve çözüm odaklı uygulama modellerini içeren ilke uygulamalar söz konusudur. Kriz, birey ve ailesini tehdit ettiği için tehlikedir; aynı zamanda kriz anında bireyler terapötik etkiye daha açık olduğu için de bir fırsattır. Takip edilecek kesin bir rol modeli olmamakla birlikte, kriz durumu ile karşılaşan birey ve ailelere en kısa zamanda mesleki profesyonel yardımda bulunulması zorunludur. Hızlı ve başarılı bir müdahale, sadece uzun dönemli ciddi özürlerin ortaya çıkmasını önlemez, aynı zamanda bireyin kriz öncesinden daha üst düzeyde işlev görmesine yardımcı olabilecek, yeni baş etme becerilerinin öğrenilmesine yardımcı olabilir. Kriz durumunda bireyin yaşamındaki düzen bir süre için bozulur ve uyumsuzluk ortaya çıkar. Kriz teorisinin anahtar kavramı, ‘denge’ kavramıdır. Kişi kendi başına çözemediği sorunlarla karşılaştığında, dengesizlik durumu yaşar. Krize müdahale zaman sınırlıdır; müracaatçıya ihtiyaç duyduğu destek, kaynaklar ve başa çıkma becerisini sağlama ve eski denge durumuna kavuşmasıyla sona erer. Kriz tedavisi yaklaşımı, kişinin yakın çevresiyle birlikte ele alınmasını ön görür, “şimdi ve burada”ya odaklanılır. Krize müdahalede birincil amaç, müracaatçının en kısa sürede kriz öncesi fonksiyonelliğine dönmesidir; göreli olarak kısa süreli bir müdahaledir. İnsanların yaşamlarını etkileyen kriz durumlarıyla doğrudan bağlantılı durumlarda odaklanır. Krizle ilgili diğer yaklaşımlardan daha fonksiyoneldir. İyi tanımlanmış bir yaklaşımdır. Sosyal hizmet uzmanı genelci yaklaşımdaki diğer uzmanlık rollerinden daha aktif bir rol üstlenir. Kriz müdahalesi iki ana kategoriye ayrılabilir. Bunlar genelci (generic) ve bireysel şekilde dizayn edilebilir. Bu iki yaklaşım birbirlerinin tamamlayıcısıdır. Genelci yaklaşımın en önde gelen önermesi birçok krizde belirli davranış kalıplarının olduğudur. Genelci yaklaşım, bireyin psikodinamiklerinden ziyade belirli bir türdeki krizin karakteristik özellikleri üzerinde odaklaşır. Bireysel yaklaşım kriz durumunda bulunan bireyin kişilerarası ve içrel-ruhsal süreçlerinin bir meslek elemanı tarafından değerlendirilmesi hakkındaki vurgulamadan dolayı genelci yaklaşımdan farklılık gösterir. Uzun psikoterapinin tersine, bu yaklaşımda bireyin gelişimsel geçmişi ile göreli olarak daha az ilgilenilir. Bireyin geçmişi konusunda elde edilen bilgi, şu anki kriz durumunun anlaşılmasına yardımcı olabilecek ipuçları olarak görülür. Dengenin bozulmasına neden olan faktörler ve bireyin kriz öncesi ya da daha ileri düzeyde işlevsellik düzeyine ulaşması için gerekli olan süreçler üzerinde önemle durulur. Bireyin içinde bulunduğu kriz durumunun çözümü sürecine aile üyelerinin veya diğer önemli kişilerin de dahil edilmesi, bu yaklaşımın birçok bireysel psikoterapiden farklılaşan yönüdür.