Sistem Kuramı

Sistem Kuramı, biyolojik bir kuram olarak ortaya çıkmış daha sonra grup, aile ve toplumlara uygulanarak sosyal hizmette yerini almıştır. Organizmaların tümünün bir sistem olduğu, alt sistemlerden oluştuğu ve üst sistemlerin parçası olduğu varsayımına dayanan bu kuramın sosyal hizmet uygulaması için kullanılan kavramsal çerçevesi “durum içinde birey” bağlamında müracaatçı ve sosyal hizmet uzmanlarının sorunu anlamasına ve sorun çözme sürecine yardımcı olmaktır.

Sistem Kuramı, birey ve durumu birbiriyle karşılıklı ilişki içinde bir bütün olarak ele almayı sağlar. Bütün, parçaların toplamından farklıdır ve daha fazlasıdır. Bir sosyal sistemde bireyler diğerlerine bağlıdır ve her birey bir diğerini karşılıklı olarak etkiler.

Kavramsal çerçeve olarak, Sistem Kuramı bireye ve çevreye ayrı ayrı bakmak yerine, durum içinde bireyin sistemik etkileşimini ele alır.

Sistem Kuramı'nın Kavramları

Sistem Yaklaşımı'nın Anahtar kavramları; bütüncüllük, ilişki ve dengedir.

Bütüncüllük kavramı, bir sistemi meydana getiren nesnelerin veya ögelerin bütüncül katkısının, her ögenin ayrı ayrı katkısından daha fazla olduğudur.

İlişki kavramı, bir sistemin içindeki ögelerin birbiriyle yapılanma biçiminin, tek başına da ögeler kadar önemli olduğunu ifade etmektedir.

Denge kavramı, yaşayan birçok sistemin varlığını sürdürebilmesi için denge arayışı içinde olduğunu anlatmak amacıyla kullanılmaktadır.

Ayrıca, sosyal hizmet uzmanlarının Sistem Modeli'nin müdahaleye yönelik nasıl bir çerçeve sağladığını anlayabilmeleri için sistem, dinamik, etkileşim, girdi, çıktı, denge ve sonlanma gibi sistemle ilgili temel kavramları bilmeleri gerekir.

Sosyal hizmet uzmanları ve müracaatçılar, insani sosyal sistemleri anlamak için sıklıkla muhtelif parçaları veya boyutları göz önünde bulundurur ve belirli kavramları kullanırlar. Bu kavramlar; odak sistem, sınırlar, amaç, gelişme, organizasyonel yapı, roller, kurallar, iletişim, yaptırımlar, güç ve işlemler olarak sıralanabilir.

Odak sistem, sorun ve amacın tanımı ve olası çözümlerin odağı, ilgilenilecek sistem veya alt sistemlerin belirlenmesine yardımcı olur.

Sınır, bir sistemin ya da alt sistemin sonlandığı ve bir başka sistemin ya da alt sistemin başladığı yeri tanımlamak için kullanılan bir terimdir.

Amaç, bir sistemin varlığının nedenini ortaya koyar.

Gelişim, bir sistemin değişme sürecine bağlı olarak gelişim aşamalarından geçmesini ifade eder.

Yapı, parçalar ve bütün arasındaki ilişki odak alınarak sistemin yapısını ortaya koyar.

Roller, statü terimiyle ilişkili olarak bireyin sosyal bir sistem içinde işgal ettiği konuma bağlı olarak sahip olduğu rolleri açıklar.

Sosyal normlar ve kültürel kurallar, insanların davranışlarını yönlendiren ve insanlardan beklenilen davranışları tanımlayan kuralları oluşturur.

Sosyal sistemler içerisinde bilgi alışverişinde kullanılan sözlü ve sözsüz iletişim kalıpları Sistem Kuramı'nın iletişim kavramını oluşturur.

Yaptırımlar, sistemlerin amaçlarına ulaşmaya çalışırken insanları motive etmek ve belirli koşulları, görünümleri ve davranışları ödüllendirmek ve cezalandırmak için bilerek ya da bilmeyerek araçlar ve yöntemler kullanmasıdır.

Güç, sosyal sistemlerde var olan otorite gücü, uzmanlık gücü gibi güç kalıplarını incelemeyi ifade eder.

İşlemler, sistemlerin varlığını sürdürebilmesi ve amaçlarına ulaşabilmesi için bilgi, enerji ve kaynaklarını işlemesidir.

Sistemler ve Sosyal Hizmet Uygulaması

Sosyal hizmet uzmanlarına dünyayı nasıl inceleyecekleri ve görecekleri konusunda kavramsal bir bakış açısı sunan Sistem Kuramı; sosyal hizmet uzmanlarına ve müracaatçılara mesleki müdahalelerde sistematik ve çok yönlü bir bakış açısı sağlar.

“Durum içinde birey” bağlamında vakaları ele alan sosyal hizmet uzmanları için sistem kuramı uygulamaya temel sağlayarak müdahalenin şekillenmesine yardımcı olur.