Cinsellik ve Evlilik

Cinsiyet evrensel biyolojik olduğu halde insan toplumları cinsiyetlere kültürel anlamlar yüklemiş, onlardan beklenen toplumsal, kültürel ve iktisadî roller kültür içinde belirlenmiştir. Bütün toplumlarda insan cinsel davranışının doğası, cinsiyet kalıpları, cinsel farklılıkların karmaşık niteliği ve cinsiyet rol dağılımına bağlı olarak kadın ve erkeklere özgü davranışlar biribirinden farklıdır. Atropologlar her ne kadar cinsel kimliklerin, davranışların ve cinsler arası farklılaşmanın doğuştan gelen biyolojik ve fizyolojik özelliklerden kaynaklandığı konusunda anlaşmazlık içinde olsalar da cinselliğin, cinsiyet rol farklılaşmasının ve cinsel davranışın sadece içgüdüsel bir davranış olmadığı, biyolojik ve fizyolojik niteliklerin cinsiyet farklılıklarını etkilemesinden daha çok cinsiyet üzerine sosyal ve kültürel yapının etkilerine daha fazla önem verme konusunda hemfikirdirler.

Bütün toplumlarda cinselliği düzenleyen ve denetleyen kurallar vardır. Anropologlar, evrensel olarak ebeveynler ile çocuklar veya kardeşler arasındaki cinsel ilişkileri yasaklayan ensest tabusu üzerine daha çok ilgi göstermişlerdir. Ensest tabusunun evrensel olmasını antropologlar, içgüdüsel, biyolojik yozlaşma kaygısı, dış evlilik, iç evlilik ve kültürel faktörlere bağlamışlardır. Antropologlar, bu faktörlerden dış evliliğe teşvik etme ve aile içi rol yapısını ve kültürel sürekliliği sağlama işlevini, ensest tabusunu açıklayan en önemli faktörler olarak kabul etmiştir. Toplumlar, yakın akrabalarla cinsel ilişkileri denetleyen ve düzenleyen ortak paylaşılan değerler geliştirmişlerdir. Bu nedenle ensest tabusunu kültür belirler.

Toplumlarda hangi cinsel ilişkilerin ensest olduğunu gösteren kültürel kurallar ve normlar vardır. Bu kuralları, ihlal edenlere yönelik, çok sert ceza ve yaptırımlar uygulanır.

Evlilik, tüm insan toplumlarında görülen evrensel bir kurumdur.

Bütün toplumlarda evliliği belirleyen normlar ve değerler sistemi vardır. Buna göre evlilik, sosyal, kültürel, ekonomik ve yasal güçlerin koyduğu kurallar çerçevesinde gerçekleştirilir. Evlilik, evlenen kadın ve erkeğin ötesinde daha geniş bir akrabalık ve arkadaş bağı oluşturur. Evlilik yoluyla kurulan yeni toplumsal bağlar, yeni sosyal, ekonomik, kültürel ve siyasal kanallar yaratır. Evliliğin birçok toplumsal ve kültürel işlevi vardır. Evlilik, soyun devamını sağlama, ekonomik ihtiyaçları karşılama, cinsel sorunu giderme, iş bulma, zengin olma, sınıf atlama, statü, güç ve prestij kazanma gibi işlevler görmektedir.

Birçok kültür birden fazla evliliğe izin verir. Evliliğin, endogami, egzogami, monogami ve poligami şekilleri vardır. Poligami evliliklerinin ise polijini ve poliandri şeklinde iki tipi bulunmaktadır.

Tarihin ilk dönemlerinden günümüze birçok kültürde evliliğe, gençlerin kendi başına karar vermelerine izin verilmez. Birçok toplumda ailelerin evlilikleri onaylaması kültürel bir kuraldır.

Evlenmelerde aileler karar organıdır. Bu şekilde gerçekleşen evliliklere tercihli evlilik adı verilir. Ailelerin evliliklere gençler adına tercih etme ve karar verme yöntemleri, çok farklı eş seçme şekilleri üretmiştir. Tercihli evliliğin, paralel kuzen evlilikleri, çapraz kuzen evlilikleri, beşik kertme, berdel evlilik, kayınbiraderle evlilik, baldızla evlilik, taygeldi evlilik ve hayalet evlilik gibi türleri vardır.

Tüm insan toplumlarında boşanma görülebilir. Ancak boşanma nedenleri toplumlar arasında farklılık gösterir. Kısırlık ve iktidarsızlık, ekonomik bunalım, aile içi şiddet boşanma nedenleri arasında sayılabilir.