Toplumun İnşasında Modern Politik İdeolojiler
Giriş
İnsanoğlu nesilden nesile bir topluluk içerisinde yaşayarak bir hayat hikayesi ortaya koyar ve tüm bunları tarihi bir sıralamaya göre yapar. Bu hayatı yaşarken bazen etkimizin olmadığını bazen de toplumun tarihinin seyrine yön verdiğimizi düşünebiliriz. Her iki etkiye rağmen toplumun şekillenmesinde ve tarihin akışında katkı söz konusudur. Toplum içindeki bireyin hayatını şekillendiren düzene ulaşmaya, onu anlamaya ve anlatmaya çalışan sosyoloji bilimi; bireyi, grupları, kurumları, bunlar arasındaki ilişkiyi ve ortaya çıkan sorunları inceler.
Liberalizm
Liberalizm 14. yüzyıldan beri kullanılmakta ve ideolojiler içerisinde daha uzun bir geçmişe sahiptir. Bu yüzden kendi içerisinde farklılıklar hatta çelişkiler barındırmasından dolayı onu tanımlamak zordur. Diğer bir zorluk ise yapılan tanımlamaların liberallere mi yoksa liberalizme mi ilişkin olduğudur. Liberal kavramı, Latince liber sözcüğünden türetilir ve özgür insanlar sınıfı anlamına gelir. Daha çok köle olmayan kişileri temsil eden kavram apolitik olarak bir eğitim biçimini de ifade eder. 16. yüzyıla kadar bu manaları taşıyan kavram sonrasında ise cinsel serbestliğe ilişkin olarak denetimsiz davranışları ifade etme aracı olarak kullanılır. Siyasal yönden ifade bulması ise 19. yüzyıla kadar uzanır. 1812 yılında ilk defa İspanya’da kullanılan terim 1840’larda Avrupa’da ayrı bir siyasal fikir kümesi olarak kabul görür.
Muhafazakarlık
Muhafazakarlığın hem alışılmış hem de teknik kullanımı söz konusudur. Muhafaza etme ya da bir şeyi bozulmadan saklama anlamı alışılmış kullanım iken teknik kullanımı Orta Çağ’a kadar uzanır. Orta Çağ’da muhafızlara hatta barış bekçilerine kadar bu anlamı dayandırılır. Muhafazakarlığın politik kullanımı ise Fransız Devrimi’yle ortaya çıkar Yarı -feodal arazi sahibi bir aristokratik sınıf tarafından ifade edilmiş olumsuz tepkiyi belirten muhafazakarlık, 18. yüzyıl sonu ile 19. yüzyılında başında ortaya çıkan fikir hareketidir.
Milliyetçilik
Millet kelimesi, Latince nasci (doğmak) ile natio (doğum yeri) kelimesinden türemiştir. Dolaylı olarak milliyetçi söylemi şekillendiren kelimeler ise doğumla ilgili (natal) ve doğa (natura)dır. Milliyetçilik denilince ilk basmakalıp anlamı doğum ya doğum yerinden dolayı birbirlerine bağlı insanlarla ilgilidir. Özgün kullanımı ise millet (nation), siyasi atıf taşımayan gruba ya da insan topluluğuna işaret eder.
Sosyalizm
Birleşmek ya da paylaşmak anlamı taşıyan ve Latince “sociare” kelimesinden türeyen sosyalist terimi ilk defa 1827 yılında Britanya’da “Co -operative Magazine” adlı dergide kullanılır. 1840’lı yıllarda terim endüstrileşmiş ülkelerin çoğunda özelikle Fransa, Belçika ve Almanya gibi ülkelerde bilinen bir terim halini alır. Liberalizm ve muhafazakarlık gibi sosyalizminde kökenleri 19. yüzyıla dayanır ancak bazen sosyalistler Platon’un Devlet’ine ve Thomas More’un Ütopya’sını sahip çıkarlar.
Anarşizm
Anarşi kavramı iki Grek kelimesinin birleşiminden meydana gelir. Hükümet ve yönetim yokluğu anlamına gelen “an” ve “arkhos” sözcüklerinden türer. Orta Çağ dünyasında ise öncesiz varlık olarak Tanrı tanımlamak için kullanılan bu sözcük, “anarchia” şeklinde kullanılsa da sonrada Grek dünyasındaki anlamına kavuşur. Hükümetsiz ve devletsiz olma fikri düzensizlik, kaos ve karışıklık gibi durumları sırasıyla gerçekleşmesine neden olur.
Faşizm
Faşizm etimolojik olarak Latince’de “asa” anlamına gelen “fasces” türemiştir. Fasces ise Roma İmparatorluğunda konsüllerin önlerinde taşınan ve onların otoritelerini simgeleyen birbirine bağlı değnek demetidir. Bu kavram İtalyan Lider Mussolini’nin öncüsü olduğu savaşan birliklere ve buna bağlı olan örgüt üyelerine faşist denmesiyle 20. yüzyılda kullanılır.
Feminizm
20. yüzyılın buluşu olan feminizm, gündelik dilin bir parçası olarak şaşırtıcı olarak büyümüştür. Ekolojizmle birlikte en hızlı gelişen feminizm ilk anlamı belirgin olduğu için diğer ideolojilere nazaran daha az etimolojik problemle karşılaşır. 19. yüzyıldan önce ortaya çıkan “feminist” kavramı öncelikle tıp alanında erkeklerin kadınlaştırılması veya kadınların erkekleştirilmesi anlamı taşıyordu. Modern dönemde ise kadının sosyal alandaki rolünü geliştirme çabasıyla ilişkilendirilir.
Ekolojizm
Ekoloji kelimesi, Grekçe oikos (hane halkı ve doğal ortam) ile logos ’un birleşimdir. Aile halkının yönetimi ya da idaresi anlamı taşıyan ekonomi terimiyle yakından ilişkisi olan ekoloji, Aristoteles’e kadar dayandırılabilir. Bitkiler, hayvanlar ve onların habitatları arasındaki ilişkiyi inceleyerek başlayan ekolojizm, günümüzde ise çevre politikaları, asit yağmurları, küresel ısınma ve kirlilik gibi konuları inceleme alanı edinmiştir. Sadece bu alanlar üzerine yoğunlaşmayan ekolojizm daha geniş yelpazede politikalar sunmaya çalışır.