Siyasal Katılmanın Aracı Kurumu Olarak Siyasal Partiler
Modern devletler ekonomik, kültürel ve toplumsal açıdan olduğu kadar siyasal açıdan farklılaşmış toplumlara dayanır. Farklı toplum kesimlerinin çıkar ve düşüncelerinin siyasette temsil edilmesi, ancak siyasal partiler aracılığıyla mümkün olmaktadır. Bu anlamda siyasal partiler, bir ülkede siyasal iktidarı ele geçirmek ya da ona ortak olma amacı taşıyan örgütler olarak tanımlanabilir. Ayrıca siyasal partiler, bireylerin siyasal sisteme etkili bir şekilde katılmasını mümkün kılan en önemli aracı kurumlardır.
Genel anlamda bütün siyasal partiler için geçerli birtakım işlevlerden bahsetmek mümkündür. Bu işlevler; siyasal partilerin toplumla ilgili, siyasal sistemin işleyişi ile ilgili ve kendileriyle ilgili fonksiyonlar olarak sınıflandırılabilir. Temsil, siyasal meşruiyet temini, siyasal kadro devşirmek ve siyasal sosyalleşme bu işlevlerin en önemlileridir.
Siyasal partilerin ortaya çıkışı ve gelişimi, büyük ölçüde demokrasinin yaygınlaşmasının bir sonucudur. Kitlelerin yaygın siyasal katılımı, seçim mekanizması ile birleşince bugünkü modern siyasal partilerin ortaya çıkışı kaçınılmaz oldu. Başlangıçta daha çok sınıfsal çıkarları temsil eden partiler, zamanla toplumun her kesiminden oy almayı hedefleyen Toplayıcı Partiler'e dönüştüler. Öte yandan siyasal partilerin ülke çapında örgütlenmesi ve harcamalarını artırması, bu yapıları çeşitli kaynaklardan beslenen mali örgütlere dönüştürmüştür.
Siyasal partiler örgütsel yapıları, ideolojileri, işlevleri ve toplumsal tabanları bakımından çeşitli çeşitli şekillerde sınıflandırılabilir. Bu farklı sınıflandırma biçimlerine parti tipolojisi denir. En yaygın parti tipolojisi M. Duverger'in örgütsel yapı temelinde yaptığı Kadro Partisi -Kitle Partisi ayrımıdır. Kadro partileri tarihsel olarak parlamento içinde doğan, özerk komitelere dayanan, üye sayısından çok niteliğe önem veren, sadece seçim dönemleri faaliyet gösteren, gelir kaynakları sınırlı sayıda taraftarının yaptığı bağışlara dayanan adem -i merkeziyetçi (merkeziyetçi olmayan) partilerdir. Buna karşılık Kitle Partileri ise; parlamento dışında ortaya çıkan, merkeze sıkı sıkıya bağlı ocaklara dayanan, üyelerinin sayısına ve ideolojik eğitimine önem veren, seçim dönemleri dışında da etkin olan ve malî açıdan üye aidatlarından beslenen partilerdir.
Bir siyasal sistem içerisindeki partilerin birbirleriyle ve sistemle oluşturdukları yapıya "parti sistemi" denir. Sınıflama kriteri olarak parti sayısının alındığı siyasal parti sistemleri, klasik olarak; "tek partili sistemler", "iki partili sistemler" ve "çok partili sistemler" olmak üzere üçlü bir ayrıma tabi tutulmaktadır. "Tek partili sistemler", genellikle tek parti dışında başka partilerin kurulmasına ve yasal faaliyet göstermesine izin verilmeyen, otoriter veya totaliter rejimlerde yürürlükte olan parti sistemleridir. Bunun tek istisnası "hâkim parti sistemi"dir. Zira böyle bir durumda başka partiler de faaliyet göstermekte ve demokratik bir şekilde iktidar mücadelesi verebilmektedir. Bununla birlikte seçimleri ardarda aynı parti kazanmaktadır. "İki partili sistemler" ise siyasal rekabetin esas olarak iki parti arasında cereyan ettiği, diğer partilerin sembolik olarak varlıklarını devam ettirdikleri sistemleridir. Son olarak "Çok partili sistemler", ikiden fazla partinin iktidar olma şansına sahip olduğu, parlamento dağılımının çok parçalı şekilde tezahür ettiği, bu nedenle genellikle koalisyon hükûmetlerinin kurulmasının zorunluluk arz ettiği parti sistemleridir.