Siyasal Pazarlama Ve Siyasal Kampanya Yönetimi

Siyasal Pazarlama

Günümüzün siyasi konjonktüründe ve seçme tercihlerinde, adayın kişiliği, kimliği, siyasi görüşü, mensubu olduğu parti kadar, mevcut sorunlara getirmeyi vaat ettiği çözümler ve bu güne kadar gün yüzüne çıkmamış ancak temelde birçok başka sorunu beraberinde getiren sorunları tespit edip, çözüm yolları önermesi de çok etkilidir. Bu nedenle 20. yüzyılın ikinci çeyreğinden itibaren toplum karşısında meşruiyet kazanma çabası, siyasi propagandadan politik pazarlamaya doğru bir ivme kazanmıştır. 1980 sonrası neo-liberal politikaların ikame edilmeye başlanmasıyla birlikte pazarlama tekniklerini içerisinde barındıran siyasal pazarlamanın siyaset alanında yoğun olarak kullanıldığı görülmektedir.

Pazarlama kavramını 1985 yılında yeniden tanımlayan Amerikan Pazarlama Birliği, (American Marketing Association), sosyal ve siyasal konuların da genel pazarlama ile bütünleştirilmesine vurgu yapmaktadır. Mevcut tanımlamada yer alan ürünler listesine “fikirler” ifadesinin eklenmesi, pazarlamanın siyasal olanı da içerisinde barındırmasına olanak sağlamıştır. Birlik tarafından “Pazarlama, bireysel ve örgütsel amaçları karşılayan, değişimler yaratmak için fikirlerin, malların, hizmetlerin planlanması, fiyatlandırılması, tutundurulması ve dağıtılması sürecidir.” şeklinde tanımlanan kavram üzerinde tam bir konsensüs bulunmamasına karşın akademik ve sektörel çevreler tarafından yaygın olarak kabul görmektedir. Fikir ifadesinin pazarlama kavramına eklemlenmesi siyasal pazarlama tanımlarına dayanak teşkil etmiştir.

Siyasal Pazarlama ve Siyasal Kampanyaların Gelişimi

Politik pazarlamayı geleneksel pazarlamanın bir ürünü olarak kabul eden O’shaughnessy, politik pazarlamaya ilişkin çok sayıda örnek olmasına karşın tarihsel süreç içerisinde başlangıcına dair bir net bir tarih verilemeyeceğini ifade etmektedir.

I. Dünya Savaşı modern propaganda tekniklerinin gelişimi açısından önemlidir. Rusya’da Kerensky Hükûmeti adına Denikin propaganda faaliyetleri yürüterek posterler bastırmıştır. Bunun yanı sıra fotoğrafların gösterimi için ekran ve sahne tasarımları kullanmıştır. I. Dünya Savaşı sonrası meydana gelen tüm totaliter ihtilallerde propaganda, merkezî bir rol oynamıştır. Adolf Hitler radyo aracılığıyla propagandayı etkin bir biçimde kullanmıştır. Seçmen kitlesinin beklentileri karşılamak yerine kendi ideallerini dayatan, ideolojik yönlendirmeleri strateji olarak benimsemiştir. Propaganda temelli siyasal pazarlama tekniklerinin yönetim biçimlerinde yaşanan demokratikleşme çabalarıyla birlikte azaldığı görülürken II. Dünya savaşı sonrası Amerika ve Avrupa’da siyasal pazarlama açısından tüketici özelliğini ön plana çıkaran teknikler artmıştır.

Türkiye’de Siyasal Pazarlamanın Gelişimi

Türkiye’de ortaya çıkışından günümüze kadar siyasal iletişim alanında yaşananlar, Amerikan tarzı seçim kampanyalarına doğru evrilmiştir. Ülkemizde 1950 ve 1970 yılları arasında, açık hava toplantıları, radyodan propaganda konuşmaları, seçim gezileri, flamalar, bayraklar ve afişler yoğun bir biçimde kullanılmıştır. 1980 sonrasında siyasal reklamcılık uygulamaları ve kamuoyu araştırmalarının etkin hâle geldiği gözlemlenmektedir. 1990 sonrasında ise özel yayıncılıkla birlikte televizyon seçim kampanyaları ağırlık kazanmıştır. Yeni yüzyılla birlikte internetin yaygınlaşması ve teknolojinin her alanda kullanılması, siyasal kampanyaların sosyal medya ortamlarında yaygın biçimde yer almasına yol açmıştır. Bu nedenle siyaset ve pazarlama aktörleri siyasal iletişim stratejilerini yeniden biçimlendirmiştir.

Siyasal Kampanya Yönetimi

Siyasal kampanyalar, siyasal aktörler tarafından seçmelere ulaşmak amacıyla yürütülen yoğun ve karmaşık iletişim uygulamalarını içermektedir. Siyasal kampanyalar, siyasi partilerin ideolojilerini, programlarını veya adaylarını seçmenlerin beğenisine sunmak için yapmış olduğu faaliyetler olarak tanımlanabilir. Siyasal kampanyaların seçmeni bilgilendirme, ikna etme ve kamuoyu oluşturmak gibi görevleri vardır. Seçim kampanyası sürecinde seçmen kitlelere, parti programları, adayların özelliklerini anlatan tanıtıcı bilgiler, gündemdeki konular, aday ve partilerin tutumları hakkında bilgiler verilmektedir.

Siyasal Kampanya Uygulaması ve Etki Eden Faktörler

Siyasal kampanyalar zamana yayılan politikalar üretir. Yürütülen siyasal kampanyanın başarıya ulaşabilmesi; siyasi parti veya adayın kampanya sürecinde sergilediği performansa, kampanya sürecinde harcamalar için ihtiyaç duyulan finansman desteğine, organizasyona yönelik tüm faaliyetlerin planlı bir koordinasyon aracılığıyla yürütülmesine ihtiyaç duyar.

Seçim dönemlerinde siyasal kampanyaların uygulamalarını etkileyen çeşitli çevresel faktörlerin ülkelerin yönetim sistemi, sosyokültürel farklılıklar, seçim kanunları, medya sistemleri, seçim seviyesi ve siyasal partilerin niteliğidir.

Seçim Kampanyalarında Uyulması Gereken Kurallar ve Hazırlık Aşamaları

Siyasal partiler seçim dönemi faaliyetlerini artırsalar da siyasal kampanya süreci öncesinde bir takım zorunlulukları ve hazırlıkları yerine getirmeleri gerekir. Kamuoyu araştırmalarının yapılması, hedef seçmen kitlesinin belirlenmesi, seçimlere katılacak siyasi adayların tespiti, yöntem ve tekniklerin saptanması, kampanya dilinin belirlenmesi, ana sloganın geliştirilmesi, parti imajının oluşturulması, medya ile ilişkilerin yürütülmesi, yeni iletişim teknolojilerinden faydalanılması, seçim öncesi ve seçim sürecinde yürütülecek başarılı bir kampanya için uyulması gereken kuralları ve hazırlık aşamalarını içerir.