Siyasal İletişim Süreci ve Aktörleri
Siyasal İletişim Tanımı
Siyasal iletişim ancak disiplinler arası bir okumayla tanımlanabilir. Siyasal iletişim, “siyaset hakkında amaçlı bir iletişim” olarak tanımlandığında ise işin içerisine siyasal aktörlerin niyetleri ve siyasal iletişimde bulunma konusunda istekleri dâhil olmaktadır. Siyasal iletişim, bilginin, haber medyası ve vatandaşlara nasıl yayıldığı ve onları nasıl etkilediği ile ilgilenir.
Siyasetin özü konuşma ya da etkileşime dayanır. Siyasal iletişim ise siyasal süreçte iletişimin rolüne odaklanır. Siyasi aktörler tarafından mesajların üretilmesini, üretilen siyasi mesajların doğrudan ve dolaylı kanallarla iletilmesini ve son olarak siyasi mesajların alınmasını içerir.
Siyasal İletişim Süreci
Siyasal iletişim, siyasal kurumları ve aktörleri, haber medyasını ve daha önemlisi vatandaşları içeren bir süreçtir. Taraflar, çıkar grupları veya medya tarafından üretilen her siyasal iletişim eylemi, vatandaşları bilgilendirmek ve etkilemek için tasarlanmıştır.
Siyasal İletişim siyasal aktörlerin belli ideolojik amaçlarını, politikalarını belli gruplara, kitlelere, ülkelere ya da bloklara kabul ettirmek ve gerektiğinde eyleme dönüştürmek, uygulamaya koymak üzere çeşitli iletişim tür ve tekniklerini kullanmaları olarak tanımlanabilir.
Siyasal iletişim süreci ile iletişim araştırmalarında ele alınan genel iletişim süreci hemen hemen aynıdır. Genel iletişim süreci, kaynak, mesaj, kanal, alıcı ve geribildirimden oluşmaktadır. Kaynak, gönderilecek olan mesajı kodlayan, belli bir bilgiyi, düşünce ya da tutumu iletişim sürecini başlatarak paylaşan kişi, grup ya da kurumdur. Mesaj, kaynağın kodlayarak gönderdiği belli bir bilgi, düşünce ya da tutumdur. Kanal, kaynak tarafından oluşturulan mesajın iletildiği yol ya da araçtır. Alıcı mesajı alan taraftır. Geri bildirim ise, alıcının kaynağa verdiği tepkidir.
Siyasal iletişim sürecinde, iletişimi başlatan, mesajları kodlayarak hedef kitleye gönderen genelde örgütlü yapılardır. Bu örgütlü yapılar ya da liderler mesajlarını kamuoyu adına oluşturur ve gündeme getirirler. Mesajlar, hedef kitlenin özelliklerine göre biçimlenir.
Siyasal İletişimin Aktörleri
Siyasal iletişimde rol oynayan aktörleri şöyledir; Devlet başkanı, hükûmet, siyasal partiler, yerel yönetimler, ordu, sivil toplum örgütleri, baskı grupları, lobicilik, sivil itaatsizlik ve terör grupları. Siyasal iletişimdeki aktörleri ve eylemlerini değerlendirirken unutulmaması gereken en önemli nokta, farklı aktörlerin siyasal iletişimde bulunurken farklı çıkar ve beklentilerinin olduğudur. Her aktör kendi sınıfsal, idari, örgütsel ya da ekonomi -politik çıkar ve beklentileri doğrultusunda hareket eder.
İletişim Çalışmalarında Etki Araştırmaları ve Siyasal
Lasswell’in Genel İletişim Modeli tek yönlü (düz -çizgisel) işlemektedir; geribildirime olanak tanımamaktadır.
“Tek yanlı sunum, çift yanlı sunum” araştırmasının sonucunda insanların siyasal içerikli iletişimde tek yanlı sunuma oranla çift yanlı sunumdan daha fazla etkilendikleri tespit edilmiştir.
İki Aşamalı Akış Modeli’nde kaynak tarafından kitle iletişim araçları yoluyla gelen mesajlar, artık toplumdaki “kanaat önderleri” denilen kişilerin zihinsel süzgeçlerinden geçerek hedefe ulaşmaktadır.
Kullanımlar ve Doyumlar Yaklaşımı’nda, medyanın insanlara ne yaptığından çok insanların medyayla ne yaptığı sorusunu gündeme getirilir.
Kültürel Göstergeler ve Ekme Analizi, kitle iletişim araçları içinden televizyona odaklanmıştır. Televizyonun özellikle şiddet konusunda insanların zihinlerini belirlediğini iddia eder.
Gündem belirleme yaklaşımına göre, insanlar kitle iletişim araçları aracılığıyla bilgilenmektedir. Medya, enformasyon üzerinde kontrol sağlamaktadır; iletişim akışını kontrolü altında tutmaktadır.
Suskunluk Sarmalı Kuramı ise insanların toplum dışında kalma korkuları üzerine kuruludur. İnsanlar, kendi düşünceleri toplumun egemen genel düşüncesinden farklı olduğu zaman toplum tarafından dışlanmaktan korkarlar. Dışlanma korkusu yaşayan insanlar, sessiz kalarak kendilerini güvende hissetme davranışına yöneltmektedir.