Olgu, Süreç ve Kavram Olarak Siyasal İletişim

Son dönemlerde iletişim araştırmaları içerisinde adından en sık söz edilen alanların başında siyasal iletişim gelmektedir. Siyasal iletişime yönelik ilginin giderek artmasında hiç kuşkusuz seçim dönemlerinde yoğunlaşan kampanya faaliyetlerinin önemli bir payı vardır. Ancak şunu da belirtmek gerekir ki siyasal iletişim sadece kampanya dönemlerinde gerçekleştirilen iletişimsel faaliyetlerle sınırlı bir alan değildi.

Siyasal İletişim ve İlgili Kavramlar

Siyasal iletişim kavramı temel olarak siyaset ve iletişim alanlarının kesişim noktasında bulunmaktadır. Dolayısıyla siyaset ve iletişim kavramları siyasal iletişim için ele alınması gereken başlangıç noktalarını teşkil etmektedir.

Siyaset

Siyaset terimi ilk etapta ‘devlet faaliyetleri’ anlamında kullanılmıştır. Devlet iktidarı ve yönetim mekanizması siyasetin temel konusu olarak kabul edilmiştir. Günümüzde ise siyaset kavramı, ‘iktidar ilişkileri’ olarak daha geniş bir içerikte kullanılmaktadır. Böylesi bir kullanım, siyasetin toplumda görülebilecek her türlü güç/iktidar ilişkisini konu edinebileceği gerçeğine vurgu yapmaktadır. Buradan hareketle siyasetin, iktidarı ele geçirmek üzere verilen bir mücadele ve çatışma, ama aynı zamanda toplumun ortak iyisini bulmak için gerçekleşmesi gereken bir uzlaşma olarak tanımlanması mümkündür.

İletişim

İnsani var oluşun en önemli unsurlarından biri olan iletişimin ise duygu, düşünce, mesaj ve sembollerin her tür aktarımı vesilesiyle birbirini anlama ve anlatma tarzı ve dolayısıyla bireyin ve topluluğun kurucu unsuru olduğunu söylemek mümkündür.

Siyasal İletişim

En basit anlamıyla siyasal içerikli mesajların aktarılması sürecine işaret eden siyasal iletişimi en genel anlamda kamuoyu, medya ve siyasetçiler arasında gerçekleşen söylem mübadelesi olarak tanımlamak mümkündür.

Siyasal iletişimin modern demokrasilerde iktidar mücadelesinin önemli bir unsuru olduğuna işaret eden bir başka tanımı da şu şekilde yapılmaktadır: Siyasal iletişim, bir siyasal görüşün veya organın, faaliyet hâlinde olduğu siyasal sistem içinde kamuoyunun güven ve desteğini sağlamak ve sonuçta iktidarı elde edebilmek için reklam, propaganda ve halkla ilişkiler yöntemlerinden faydalanarak sürekli bir şekilde gerçekleştirdiği tek veya çift yönlü iletişim faaliyetleridir.

Siyasal İletişimin Gelişimi

Siyasal iletişim olarak nitelenebilecek faaliyetlerin geçmişini tarihin en eski devirlerine kadar uzatmak mümkündür. Tarih boyunca yöneticiler veya hükûmetler tebaa ya da halk ile çeşitli vesilelerle bir takım etkileşim biçimleri kullanmışlardır. Bununla birlikte siyasal iletişimin bilinen ilk ve etkili uygulama biçiminin retorik olduğu söylenebilir. Türkçe’de etkili ve güzel söz söyleme sanatı, hitabet, belagat gibi anlamlara gelen retorik ile ilgili bilinen en kapsamlı inceleme Aristo’ya aittir.

Siyasal iletişimin modern dünyada önem kazanması ise genel ve eşit oy ilkesine bağlı olan demokrasi anlayışının yaygınlaşmaya başlamasıyla görülen bir gelişme olmuştur.

I. Dünya Savaşı ile II. Dünya Savaşı arasındaki dönemde halkı siyasi amaçlar etrafında kanalize ederek yönlendirme amacıyla gerçekleştirilen propaganda faaliyetleri büyük bir yoğunluk kazanmıştır. II. Dünya Savaşı sonrasındaki dönemde ise demokrasilerin yeniden güçlendirilmesi için bir takım tedbirler alınmış, iktidarın ancak serbest ve adil seçimlerle belirlenmesi ilkesi güçlendirilmeye çalışılmıştır. Bu doğrultuda seçim dönemlerinde kamuoyunu etkileyerek seçmen tercihlerinde belirleyici olabilmek için siyasal reklamcılık, siyasal pazarlama gibi alt alanların gelişimiyle siyasal iletişim son derece önemli bir konu hâline gelmiştir.

Siyasal İletişime Dair Farklı Yaklaşımlar

Siyasal iletişime dair eleştirel ve olumlayıcı olarak nitelendirilebilecek farklı yaklaşımlar bulunmaktadır. Eleştirel yaklaşımlar siyasal iletişimin, totaliter propaganda anlayışının modern bir görünümü olduğunu ileri sürmektedir. Siyasal iletişime olumlu açıdan bakan yaklaşım ise bu kavramın siyasal katılımı artırıcı ve demokratikleştirici yönüne dikkat çekmektedir.

Siyasal İletişimin Rol ve Fonksiyonları

Siyasal sistem için önemli bir işlevi bulunduğu görüşünden hareketle siyasal iletişimin en temel rolü; siyasal mücadelenin konusu olabilecek her türlü temayı bünyesine katıp siyasal tartışmanın içe kapanmasını önlemek olarak belirtilebilir. Böylelikle siyasal iletişim, kapalı bir siyasal sistem yerine açık bir sistemin devamlılığına katkı sunmuş olur. Siyasal iletişimin üstlendiği bu temel rolü yerine getirebilmesi için de üç önemli fonksiyonu yerine getirmektedir. Bunlardan ilki, ortaya çıkan yeni tartışma konuları, politikacılar ve bu konuda başlıca rol oynayan medyaların tanımlanmasına yardımcı olmak; ikincisi, sürece dâhil olmalarına vesile olduğu yeni konu, politikacı ve medyalarla ilgili olarak bir tür meşruiyet sağlamak; üçüncüsü de artık çatışma konusu olmaktan çıkan veya üzerinde belli bir uzlaşma oluşmuş olan temaların gündemden düşmesini kolaylaştırmaktadır.