Hava Araçları
İnsanlığın gökyüzüne olan merakı çok eskilere dayanmaktadır. Yapılan araştırmalara göre ilk çağlarda bile bu merak sözkonusudur. Kuşları izleyerek gökyüzüne çıkmak isteyen insanoğlu bunun için çeşitli araçlara ihtiyaç duymuştur.
Modern anlamda insanlığın motorlu hava araçlarına ulaşmaları son yüzyıla tekabül eder. 20. ve 21.yy artık havacılık ve uzay sanayinin başladığı ve geliştiği zamanlardır. Motorlu havadan ağır araçlarla uçuş keşfi ile çok çeşitli hava araçları üretilmiş ve hâlâ daha üretilmeye devam etmektedir.
Bilinen en eski uçuş araçlarından olan kanatçıkların mimarı Türk bilgin İsmail Cevheri'den ilham alınarak hazırlanmıştır. İlk kanat çalışması ve uçuş faaliyetlerinden birini Cevheri gerçekleştirmiştir.
Kanat yapma fikri Cevheri'den sonra Leonardo da Vinci tarafından da gerçekleştirlmiştir
Da Vinci'den kısa süre sonra 4. Murat döneminde Osmanlı Devleti'nde Hazerfen Ahmet Çelebi diye bilinen ilim adamı tarafından bilinen ilk kanatlı uçuş Galata Köprüsü'nden gerçekleştirilmiştir.
Bir cismin havaya yükselebilmesi için havadan daha hafif olması gerektiği ve sıcak havanın da soğuk havadan daha hafif olduğu düşüncesinden yola çıkarak balonu bulanlar, Fransız Etienne ve Joseph Montogolfier Kardeşler oldu.
Güdümlü balonlar olarak tabir edilen zeplinlerin itme gücüyle mesafe kat etmelerini sağlayan motorları ve havadayken yönlenmelerini sağlayan dümenleri vardır.
19.yy sonu 20. yy. başında keşfedilen uçaklar modern havacılık tarihinin en önemli hava araçlarıdır. Son yüzyılın değişmez aracı olan uçaklar, seyahatten askerî alana, yangın söndürmeden ambulans ve arama kurmaya kadar hemen her alanda insanların en vazgeçilmez taşıtları olmuştur.
Uçak sınıflandırması içinde kullanım alanı en yoğun olan kısı yolcu uçaklarıdır. Uçak keşfinden yaklaşık 11 yıl sonra ilk yolcu uçağı havacılık sektörüne kazandırılmıştır.
Ülkemizde de ilk yocu ucuşu U.D.38 ile 26 Mayıs 1944 tarihinde İstanbul - Ankara arasında gerçekleşti. Nuri Demirağ projesi olarak uçak gövdesi tatamen yerli üretim iken sadece motorlar yurt dışından getirtilmişti.
Turbojet motorlu uçaklar; tasarımda tek bir amaç düşünülmüştür. Bu da yüksek hızlı gaz üretmektir. Gaz enerjisinin bir kısmı kompresör ve aksesuarları tahrik için kullanılır. Kalan kısmıyla thrust elde edilir. Yüksek egzoz hızları, yüksek uçak hızları sağlar. Ancak gürültü oluşumu çok fazladır. verim düşüktür. Diğer motor tipleri turbojet in geliştirilmesiyle elde edilmişlerdir. Çıkış noktası verimi yükseltmek olmuştur.
Tuboprop motorlu uçaklar; thrust'ı elde ederken, havanın miktarı fazla, ivmelendirme ise küçüktür. Tahrik edilen bir propeller vardır. Propeller ya doğrudan kompresör şaftından hareket alır ya da serbest türbin ve merkez tahrik şaftı (center drive shaft) kombinasyonu bunu sağlar. Ancak her iki sistemde de araya, yüksek türbin hızlarını düşürecek dişli grupları ilave edilmiştir. Tüm gaz enerjisi tork kuvvetine dönüşür. Verim yüksektir. Ancak propeller kullanımı, yüksek uçak hızlarına olanak vermez.
Tubofan Motorlu Uçaklar; turbojet ve turbopropun bir kombinasyonudur. Bu iki tipin avantaj sağlayan özellikleri bir araya getirilmiştir. Turbofan motorda, turboprop tipin yüksek verim ve thrust özellikleri ile turbojet tipin yüksek hız ve yüksek altitude özellikleri kullanılarak bir kombinasyon sağlanmıştır.