Şehirleşme Süreci ve Nedenleri

İnsan yerleşimlerinin kentsel özellikler kazanmasını ifade eden şehirleşme süreci, demografik, sosyo-ekonomik, siyasi ve teknolojik nitelikteki pek çok etmenin bileşimiyle şekillenmektedir. Farklı şehirleşme yapıları ise bir ülkedeki nüfus ve ekonomi faaliyetlerinin dağılımını ve kentteki günlük yaşamı doğrudan etkiler. Dolayısıyla kentleşme süreçleri ülkelerin gelişmişlik düzeylerinde ve insanların gündelik hayatında önemli bir rol oynamaktadır.

Klasik Dönemde Şehirleşme Süreci

Şehirlerin tarih sahnesinde ortaya çıkışı ile ilgili iki temel görüş vardır. Geleneksel olarak nitelendirilen ve birçok kesim tarafından kabul gören görüşe göre; ekonomik, toplumsal ve fiziki yapı açısından kentsel özellikler taşıyan yerleşmelerin gelişmesinden önce insanlar yerleşik hayata geçmiş ve bin yıllar boyunca geçimlik tarım yaptıkları köylerde yaşamışlardır. Diğer görüşe göre ise, önce ticaretin yoğun etkisiyle kentsel yerleşimler ortaya çıkmış ve tarım devriminin gerçekleşme zeminini bu kentler sağlamıştır.

Antik Yunan Kentlerinin en önemli özelliği “kent yurttaşlığı” ve “demokrasi” kavramlarının doğduğu ve geliştiği “özerk” yerler olmalarıdır. Antik Yunan Kentleri, ‘’polis’’ olarak adlandırılan ve nüfüsü birkaç bini geçmeyen ekonomik açıdan kendine yeten ve bu anlamda köy yerleşimlerine benzeyen yerleşmelerdir.

5. yüzyılda Batı Roma İmparatorluğu’nun çökmesi ile birlikte Avrupa kentleri hareketli özelliğini yitirmiş ve nüfus sayıları gittikçe azalmıştır. Avrupa kentlerinde, 11. yüzyıldan itibaren ticaretin gelişmesiyle birlikte yeniden bir canlanma görülmüştür. Kentlerde uzmanlaşmış bir tüccar sınıfı oluşmuş ve kentler arası ticaret hızlı bir gelişme göstermiştir.

Sanayi öncesi dönemde üretim ve ulaşımda kullanılan enerji organik kaynaklıdır (insan ve hayvan) ve bu da artı ürünün belli bir düzeyde kalmasına neden olmuştur. Ekonomik birikimin sınırlı olması ve ulaşım teknolojinin kısıtlı olması modern öncesi dönemde kentsel gelişmenin sınırlı kalması sonucunu doğurmuştur. Dolayısıyla siyasi merkez olmaları yanında ticari işlevleri ile öne çıkan kentler tarıma dayalı ekonomik yapı içinde uzun yüzyıllar boyunca ancak belli bir oranda büyümüştür.

Modern Dönemde Şehirleşme Süreci

Asıl kentleşme hareketi 19. yüzyılda sanayi devrimi ile birlikte gerçekleşmiştir. Sanayi devrimine neden olan sosyo-ekonomik ve teknolojik koşullar klasik dönemdeki yerleşim sistemini dönüştürmüş. Kentler üretimin merkezleri haline gelmiş ve kırdan kente önemli nüfus hareketleri gözlenmiştir. 19. yüzyıldan günümüze uzanan süreçte kentleşme nedenleri farklılaşmakla birlikte tarımsal üretimdeki gelir yetersizliği ve istihdam sorunu sonucu kırın çözülmesi ile çeşitli iş olanaklarının kentlerde gelişmesi modern dönemdeki kentleşmenin belirleyici bir özelliği haline gelmiştir. Bununla birlikte savaş, kıtlık, siyasi ve dini baskı gibi nedenlere bağlı iç ve dış göç hareketleri de modern kentleşme sürecini önemli ölçüde etkilemektedir. Ayrıca tıptaki ilerlemeler ve halk sağlığı gibi faktörlere bağlı olarak hızlanan nüfus artışı da kentleşme sürecini hızlandırmıştır.

Modern dönemde şehirleşme sonucu farklı mekansal biçimler ortaya çıkmıştır. Bu mekânsal biçimlerin ortaya çıkmasında bir çok faktör etkili olmuştur. Ekonomik, toplumsal ve teknolojik etmenlerin zaman içinde değişimi ve ülkelere göre farklılık göstermesi yerleşim sistemini ve mekânsal yapıları dönüştürmekte ve kentleşme süreçleri ve nedenlerinin çeşitlenmesi sonucunu doğurmaktadır. 19. yüzyılda hızla gelişen kentlerde dönüşümler öncelikle merkezi bölgelerde gerçekleşmiştir. 20. yüzyılda kentsel nüfusun hızla artması ve yerleşik alanın nüfusa yetersiz kalması sonucunda kentlerin çevresindeki tarımsal alanlar dönüşmüş, kentler böylece genişlemeye başlamıştır. Bu genişlemenin sonucu “altkentleşme” (banliyöleşme) denilen olgusunun ortaya çıkmasına neden olmuştur. İlerleyen dönemlerde bu olgu metropolleşme ve megapolleşme olgularına evrilmiştir.

Kavramsal Olarak Şehirleşme Süreci ve Nedenleri

Kavramsal olarak şehirleşme sürecine neden olan faktörler, ekonomik, teknolojik, siyasal ve sosyo-psikolojik olmak üzere dört başlık altında toplanmaktadır.

Türkiye'nin Şehirleşme Deneyimi

Ülkemizdeki kentleşme hareketi cumhuriyet döneminde 1950 yılında hız kazanmıştır. 1950’den itibaren tarımda mekanizasyonun sağlanması kırda nüfus fazlasının ortaya çıkmasına neden olmuş ve kentleşmeyi hızlandıran nedenlerden biri olarak kırdan kente göçü tetiklemiştir. 1950 sonrasında gözlenen hızlı kentleşmede, kentlerin işlevsel gelişiminden çok kırdaki yüksek nüfus artışı ve tarım kesiminin bu nüfusu emmekte karşılaştığı güçlüğün etkili olduğu söylenebilir.

1980 sonrası sanayileşme ile kırsal alanda ortaya çıkan işsiz sayısındaki artış kentleşmeyi teşvik eden iki neden olmaya devam etmiştir. Ayrıca, turizm ve güvenlik gerekçesiyle yapılan zorunlu göçler önceki dönemde rastlanmayan iki etkili kentleşme nedeni olarak ortaya çıkmıştır.