Sayısal Fotoğrafa Giriş I

Dijital Fotoğrafın Kısa Tarihi

İlk Televizyon Yayını

Dünyada ilk televizyon yayını 1936 yılında Berlin Olimpiyat Oyunları’nda gerçekleştirildi. Sinema kameraları ile filme çekilen oyunlar, karanlık odada yıkandıktan ve tarayıcıdan geçirildikten sonra elektronik sinyallere dönüştürülmekteydi. Bu sinyallerin yüksek ya da ultra yüksek frekanstaki taşıyıcı dalgalar üzerine bindirilmesi sayesinde elde edilen yayın, büyük bir antenle uzak mesafelere taşınmaktaydı. Diğer alıcı antenden bunlar çözümlenip işlem tersten götürülerek doğru eşlemeyle; elektronik sinyallerin, pozlanmamış film bobinlerine yeniden pozlandırması sağlanmaktaydı. Bobinlerin yıkanması ve kurutulmasıyla, orjinal çekimler, yeniden elde edilmekteydi. Böylece müsabakalara ait görüntüler sinemadaki projeksiyondan seyircilere izletiliyordu.

Elektronik sinyaller önce TV’nin 1950’lerin ortasında “video” adı verilen aygıtın icat edilmesine vesile oldu ve televizyon teknolojisinde dijital ortama geçme sürecinde video kameralarının ve daha sonraları da fotoğraf makinelerinin en can alıcı elektronik parçası olacak olan CCD geliştirildi.

İlk Sayısal Fotoğraf Makinesi

1975’de Kodak laboratuvarlarında mühendis olarak çalışan Steve Sasson, lensten elde ettiği görüntüleri, CCD’ye düşürerek ve çeviriciyi devrede kullanarak sayısal görüntü elde etmeyi başardı. Ortaya çıkan dünyanın ilk dijital fotoğraf makinesi oldu. Görüntü çözünürlüğü 0.01 megapikseldi. Ancak bu başarıya Kodak pek ilgi göstermedi.

1981’de Sony’nin dünyanın ilk film kullanmayan, görüntüleri manyetik disk üzerine kayıt yapan makinesi olarak pazara sunduğu Mavica, Japonların dijital pazarda üstünlük sağlamasına fırsat tanıdı. Steve Sasson’un yaptığı prototip, dijital fotoğraf tarihinin köklerinde ilk olmanın tescilinde, patent hakkının korunmasında Kodak ve Sony’yi 1987-2003 arasında uzun yıllar, mahkemelerde karşı karşıya getirdi. 1989’da Panama kanalı operasyonunda kullanılan Fuji DS-1P, savaşta askerler tarafından anlık olarak fotoğraf çekilen ilk kamera oldu ve görüntüler anında Beyaz Saray ile paylaşıldı.

1991’de Nikon F-3 gövdeye bağlanabilen ve basın fotoğrafçıları için geliştirilen profesyonel dijital kamera sistemi DCS 1.3 megapikseldi. Analog gövdelerle çalışan Kodak DCS ilk başlarda basında, portre ve düğün işleri fotoğraflayan işletmelerde boy gösterdi.

Öte yandan Photoshop sonrasında fotoğrafın gerçekliği daha sık sorgulanır olmuştur ve kimi etik sorunlar yaşanmıştır. Örneğin; reklam sektöründe pek çok ürünün fotoğrafı “aşırı derecede” rötuşlandığı için müşterilerde oluşan yüksek beklenti, ürünü kullandıktan sonra boşa çıkmış ve dijital fotoğrafları abartarak kullanan şirketlere davalar açılmıştır.

Ancak gerçeğin asla çarpıtılmaması gereken basın ve gazete fotoğrafçılığı, foto-muhabirlik alanlarında da “güvenilir” olması gereken kimselerin fotoğraflarına Photoshop ile müdahale ederek gerçeğin saptırıldığı, tespit edilmiştir.

180 yıl boyunca fotoğraf ve fotoğrafçılık: Uygarlığa ve insana dair görüntülerin üretilmesinde ve trilyonlarca görselden oluşan bir arşivin oluşmasında insanlığa inanılmaz büyüklükte katkı sağlamıştır.

21. yy’da fotoğraf sadece dış kabuk değişimine uğramamış, bir buçuk asırdır edindiği kendine has çalışma prensiplerini yeniden yapılandırması gerekmiştir. Fotoğraf ve fotoğraf sanatı, insana ve insanlığa dair pek çok inanılmaz hikayenin görselliğe aktarılmasında, insanlığın kendini -bir tür aynada- kusurları ve iyi yönleriyle bir bütün olarak görmesinde ve kendini sürekli olarak değerlendirmesinde, bugüne kadar edinilen en kıymetli olgu ve anlatım biçimlerinden biridir.

2003’de Canon 300D 6 MP ve $ 1,000 gibi cezbedici fiyatıyla DSLR makinelerin rahatça satın alınabilmesini sağlamış oldu.

Türkiyede analog sistemden dijitale geçiş 90’ların başında başladı. Dijital teknolojinin Türkiye’ye girmesiyle 2000’li yılların başında basın yayın, reklam ve matbaalarda iş akışı radikal biçimde değişime uğradı.

Sharp dünyanın ilk kameralı cep telefonunu kasım 2000'de Japonya’da piyasaya sürdü. J-SH04 model cep telefonu 0.11 megapiksel fotoğraf makinesine sahipti. Şu an mevcut en yüksek çözünürlüğe sahip cep telefonlarından biri olan Huawei P30 Pro, 40 MP çözünürlüğündeki kamerasıyla fotoğraf ve 4K video imkanları sunmaktadır.

Cep telefonunu kullanan kişilerin de iyi bir görüntünün oluşmasına katkıları, yabana atılmamalıdır. Çekim disiplinine sahip her insan, ister cep telefonuyla ister bir DSLR ile düzgün fotoğraflar çekebilir.

Aylık aktif kullanıcı sayısı 1 milyar kişiden oluşan ve popüler uygulamaların başında yer alan: Instagram, 9 yıldır kullanılmasına karşın tüm toplum katmanlarını derinden etkisi altına almıştır.

Bunların başında basın-yayın ve reklam gelmektedir. Reklam tarihinde daha önce elde edilememiş matematiksel bilgiler sosyal medya sayesinde analiz edilebilmektedir.

Cep telefonu teknolojisinden etkilenen sektörlerden biri de basın yayıncılıktır. Son yıllarda tüm dünyada “yurttaş muhabirliği” kavramıyla sıradan insandan elde edilen fotoğraf ve videolar için tüm televizyonların birer whatsapp hattı bulunmaktadır.

Son yıllarda pek çok önemli olaya cep telefonları ile çekilen fotoğraf ve videolar damgasını vurmuştur. Bu vakalara tesadüfen tanıklık eden ve bunları başarıyla fotoğraflayan sıradan insanlar, kimi zaman gerçek mesleği gazetecilik ya da foto-muhabirlik olan pek çok deneyimli profesyonele taş çıkarmıştır.

Öte yandan sahte haberlerin sadece Türkiye’de değil son yıllarda dünyanın pek çok ülkesinde kitleleri galeyana getirdiği olaylar da yaşanmıştır.

Günümüzde muhabirlerden akıllı telefonlarıyla fotoğraf ve video çekmeleri ve bunları anında haber merkezlerine geçmeleri istenmektedir. Günümüzde fotoğrafçının donanımından ziyade becerilerine odaklanılmaktadır.

Photoshop programı, Thomas ve John Knoll kardeşler tarafından 1987'de geliştirilmiştir ve Adobe’a programın dağıtım lisansını eylül 1988’de satılmıştır.

30 yıldır pazardaki liderliğini hâlen sürdürmekte bulunan Photoshop adeta dijital fotoğrafçının elinin sanal bir uzantısıdır.