Sağlık Hizmetlerinde Yönetim ve Organizasyon
Sanayi Devrimi'nden sonra kurulan büyük işletmeler faaliyetlerini verimli olarak yürütememekteydiler. Bu durum araştırmacıların dikkatini çekti ve bu alanla ilgili bir takım bilimsel araştırmalar yapıldı. 1900’lü yılların başında başlayan bu süreç günümüzde çok daha modern teorilerle desteklenerek gerçekleştirilmiştir.
Genel kabul gören bir tanıma göre yönetim, belirli amaçlara başkaları vasıtasıyla ulaşma sanatıdır. Tanım iki veya daha fazla kişinin ve belirli ortak amaçların varlığını ortaya koymaktadır. Daha açık bir ifade ile bireyler arası ilişkiler ve aynı amaçlara yönelme, yönetim kavramının ortak özellikleri olarak karşımıza çıkmaktadır.
Yönetimin Fonksiyonları
Henri Fayol örgütün misyonu her ne olursa olsun yönetim faaliyetlerinin gerçekleştirilmesi için beş temel fonksiyondan bahseder. Bunlar;
Planlama
Yönetim kavramı açıklanırken en önemli vurgunun amaçlara ulaşmak olduğu belirtilmişti. Bu noktada planlama hedeflerin tanımlanması ayrıca ne, ne zaman, nerede, ne için, nasıl ve kim tarafından yapılacağı sorularının topyekûn cevabı olarak ifade edilebilir. Edward ve Dimock, işletmeler için bilimsel anlamıyla planlamayı, işlerin tesadüfi olmadan akılcı bir proje ile yürütülmesi ve amaçlara ulaştıracak kararların işe girişimden önce alınması olarak ifade etmiştir.
Örgütleme (Organizasyon)
Yöneticiler örgütün yapısını tasarlamak zorundadırlar. Hangi işlerin yapılacağı, bu işleri kimin yapacağı, işlerin nasıl gruplandırılacağı, kimin kime rapor sunacağı ve kararların nasıl alınacağı gibi faaliyetleri içeren yönetim fonksiyonuna örgütleme denir.
Yürütme
Önce amaçların bir plan dâhilinde belirlenmesi sonra varılacak yolların seçilmesi ardından örgütlenmenin gerçekleşmesi ile birlikte, sağlık hizmetleri işletmelerinin harekete geçme zamanı gelir. Yürütme düğmeye basmak ve işletmeyi amaçlara uygun olarak harekete geçirmektir. Artık uygulamaya geçilen bir hâl alan yürütme süreci, dinamik bir süreç olarak insanlarla ilgilidir. Çeşitli emir komuta kademelerine yerleştirilen insanlar aldıkları emirleri uygulamayla veya uygulatmayla görevlidir.
Koordinasyon (Eş güdümleme)
Yönetim kavramı incelenirken karşımıza sürekli olarak “amaçlara ulaşmak” cümlesi çıkar ve bunun sonucunda bütün birimler bu cümleye göre tasarlanır. Ancak her bir birimin farklı işlevleri ve görevleri vardır. Bu ayrı işlevler ve görevler bir süre sonra amaç birlikteliğini bozabilir. Sağlık hizmetleri işletmeleri bütün birimleriyle nihai amaç birlikteliğini, aynı hedefe yönelmeyi ve gerekli işlerin uyumlu olarak doğru zamanlarda gerçekleştirilmesi gerektiğini bilmelidir.
Koordinasyon, amaçlara ulaşmak için yapılacak iş birliğini ve işlevler arasında uyumlu davranış gerçekleştirme sürecini ifade eder.
Denetim
Denetleme, örgüt içi faaliyetlerin planlandığı gibi yürütülüp yürütülmediğini izleme ve amaçlardan sapma varsa yapılması gereken düzeltme faaliyetlerini ifade eder. Denetim genellikle üç şekilde gerçekleştirilir. Bunlar geriye doğru denetim, ileriye doğru denetim ve faaliyet esnasında denetim şeklinde sıralanmaktadır.
Yönetim Teorileri
Tüm bu değişimler ışığında tarihsel sıralamaya ve bölümün amaçlarına sadık kalınarak belli başlı yönetim teoriler açıklanacaktır.
Klasik Yönetim Teorisi
Bilimsel olarak kabul edilen ilk süreç Klasik Yönetim Teorisi'nin düşünürleri tarafından ortaya atılmış ve bunların içinde başı çekerek yönetim biliminin kurucu babası olarak Frederick Winslow Taylor kabul edilmiştir. Ardınndan Fayol ve Weber gelmektedir.
Neo-Klasik Yönetim Teorisi
Klasik yaklaşımın insan unsurunu hiç önemsememesi yeni gelen düşünürler tarafından önemli bir eksiklik olarak kabul edilmiş ve böylece örgütlerde insan davranışları üzerine çalışmalar başlamıştır. Elton Mayo ve Hawthorne Araştırmaları, Douglas McGregor X ve Y Teorisi neoklasik yaklaşım içerisinde kabul edilir.
Modern Yönetim Teorileri
İkinci Dünya Savaşı'ndan sonra araştırmacılar gerek klasik yaklaşımın gerek insani ilişkiler yaklaşımının yönetim alanıyla ilgili yeterli verimliliği sağlamadığı görüşündeydiler. Bu nedenle farklı bir bakış açısı getiren araştırmacılar önce örgütleri bulundukları çevrede yaşamakta olan birer varlık kabul ederek sitem yaklaşımını geliştirmişlerdir. Ardından açık sistem yaklaşımının devamı olarak kabul edilen durumsallık yaklaşımını ortaya çıkmıştır.
Yönetsel Roller ve Beceriler
Bu kısımda yöneticiler işlevleri gerçekleştirirken ne gibi roller üstlenirler veya hangi becerilere ihtiyaç duyarlar gibi soruların cevapları incelenecektir.
Yönetici Rolleri
Henry Mintzberg Amerika’da bir takım yöneticinin üzerinde önemli bir araştırma gerçekleştirmiştir. Bu araştırma da esas amaç, yöneticiler ne yapar sorusunun cevabını aramaktır. Araştırmanın sonucunda ise yöneticilerin on temel rolünü tespit etmiş ve bunları üç grupta sınıflandırmıştır. Bunlar bireyler arası roller, bilgi sağlama rolleri ve karar verme rolleridir.
Bireyler arası roller; sembolik, liderlik ve irtibat rolleridir.
Bilgi sağlama rolleri; izleme, dağıtıcılık ve konuşmacı rolleri şeklinde sıralanır.
Karar verme rolleri ise; girişimci, sorun çözümleyici, kaynak dağıtıcı ve müzakereci rolleri olmak üzere dörde ayrılır.
Yönetim Becerileri
Araştırmacılar genel olarak becerileri üç sınıfta toplamaktadır. Bunlar teknik beceriler, beşeri beceriler ve kavramsal becerilerdir.
Teknik beceriler, özellikle yöneticinin uzman bilgisine dayanarak faaliyetleri yerine getirebilme yeteneğidir.
Beşeri beceriler ise daha çok iletişim üzerine kurulu becerilerdir. Kavramsal beceriler, analiz yapabilecek düşünce sistemine sahip beceriler gerektirir. Karmaşık durumları karşılaştırarak sorunları akılcı yollardan çözebilmenin imkânlarını sunan beceri türüdür.