Sağlık Ekonomisi
Sağlık ekonomisi; özellikle sağlık alanına ayrılmış kaynakların çeşitli üretim faktörleri (sağlık çalışanları, sermaye, bina, tıbbi donanım vb.) vasıtasıyla en etkin ve verimli şekilde kullanılarak maksimum düzeyde sağlık hizmetinin üretilmesi ve elde edilen çıktıların insanlar arasında en iyi şekilde nasıl bölüştürüleceğini inceleyen bilim dalıdır.
Artan sağlık harcamalarında sosyal ve ekonomik yapıda meydana gelen değişmeler önemli bir rol oynamaktadır. Bu değişimlerin yanı sıra tıbbi teknolojide de önemli gelişmeler meydana gelmektedir. Yaşlanan nüfus ve meydana gelen göç hareketleri ve kardiyovasküler veya AIDS gibi çeşitli bulaşıcı hastalıklar neticesinde meydana gelen epidemiyolojik değişiklikler sağlık hizmetlerinin ve sağlık ekonomisinin önemini artırmaktadır.
Sağlık ekonomisinin gelişimi İkinci Dünya Savaşı sonrasına dayanmaktadır. Sağlık ekonomisi ilk olarak 1950 yılından sonra ABD’nin çeşitli tıp fakültelerinde ders olarak okutulmaya başlanmıştır. Özellikle 1960’lı yıllardan sonra büyük önem kazanmaya başlamıştır. 1960’lı yıllardan önce yapılan çalışmalarda daha çok sağlık hizmeti sunan kurumların karşılaştıkları sorunlar ele alınmaktadır .
Sağlık sektöründe bireylerin gelir düzeyleri, eğitim, yaş, cinsiyet ve kültürel farklılıklar talep üzerinde önemli bir etkiye sahiptir. Hızla gelişen sağlık bilinci, ortalama yaşam sürelerinin artması, sağlık alanında meydana gelen teknolojik gelişmeler, tüm dünyada yaygınlaşan bulaşıcı ve kronik hastalıkların artması sağlık harcamalarının artmasında büyük rol oynamaktadır.
Dünyada ve Türkiye’de sağlığa verilen önemin artmasıyla birlikte sağlık harcamları da artmaktadır. Türkiye' de T ÜİK tarafından 16 Kasım 2017 tarihinde yayınlanan haber bülteninde de belirtildiği üzere 2016 yılında sağlık harcamaları %14,5 oranında artarak 119 milyar 756 milyon TL’ye ulaşmıştır. Cari sağlık harcamalarının toplam sağlık harcamaları içerindeki payı ise 2015 yılında %92,6, 2016 yılında %94 olmuştur.
Sağlık harcamaları iki ana başlıkta toplanabilir. Bunlardan ilki kamu sağlık harcamaları ikincisi ise özel sağlık harcamalarıdır. Kamu sağlık harcamaları Türkiye' de 2002 yılı sonrasında yapılan sağlıkta dönüşüm programı kapsamında Sağlık Bakanlığı bünyesinde toplanan hastaneler ve üniversite hastaneleri kapsamında gerçekleştirilmektedir.
Dünya Sağlık Örgütü tarafından ülkelerin sağlık göstergelerinin yanı sıra sağlık harcamaları ve finansmanına dair veriler de toplanmaktadır. Dünya Sağlık Örgütü tarafından sağlık harcamalarının incelenmesinde dolar paritesi kullanılırken aynı zamanda satın alma gücü paritesine göre dolar cinsinden değerlerde hesaplanmaktadır.
Talebi etkileyen birtakım faktörler bulunmaktadır. Bunlar arasında, fiyat, gelir, tüketicinin zevk ve tercihleri, diğer mal veya hizmetlerin fiyatları sayılabilmektedir. Özellikle sağlık sektöründe bireylerin gelir düzeyleri, eğitim, yaş, cinsiyet ve kültürel farklılıklar talep üzerinde önemli bir etkiye sahiptir. Hızla gelişen sağlık bilinci, ortalama yaşam sürelerinin artması, sağlık alanında meydana gelen teknolojik gelişmeler, tüm dünyada yaygınlaşan bulaşıcı ve kronik hastalıkların artması sağlık harcamalarının artmasında büyük rol oynamaktadır.
Sağlıkta arz konusu ele alınırken dikkat edilmesi gereken en önemli husus; sağlık hizmetleri arzını gerçekleştiren üreticilerin bağımsız hareket edememeleri ve idarenin müdahalesi altında olmalarıdır. Diğer piyasalarda olduğu gibi sağlık piyasasında da fiyatlar tek başına dengeleme yapamamakta bu noktada devreye idare girerek çeşitli müdahaleler ile fiyatları denetimi altına almaktadır. Devlet düşük gelirli vatandaşlara da sağlık hizmeti sunmakla yükümlü olduğundan sağlık alanında hem üretici hem de düzenleyici rol üstlenmektedir.