Sağlık Kurumlarında Alacak Ve Stok Yönetimi
Sağlık kurumları, büyük bütçeli kurumlardır. Bilançolarında alacaklar ve stoklar önemli bir yer tutmaktadır.
Sağlık kurumları açısından stoklar ve alacaklar iki temel nedenden dolayı büyük önem teşkil etmektedir. İlk olarak, sağlık kurumları tahsilatlarının büyük bir kısmını devletten yapmaktadırlar, bu sebeple sürekli olarak alacakla çalışmaları ve yüksek tutarlara ulaşan alacaklarının yönetimi hususunda özel politikalar geliştirmeleri gerekmektedir. İkinci olarak, sağlık kurumları vermekte oldukları hizmetin özelliği nedeniyle, stoksuz kalma şansına sahip değillerdir. Çünkü, söz konusu olan insan sağlığıdır ve stoksuzluk, insan yaşamı açısından geri dönülemez sonuçlar yaratabilmektedir.
Sağlık kurumlarının, varlık yönetimi kapsamında alacak ve stoklarının yönetimi konusuna önem vermeleri gerekmektedir.
Sağlık kurumlarının kredili satışları ve kredili satış vadeleri arttıkça ağırlıkları da artan alacaklar, firma sermayesi içinde önemli bir tutara sahiptir.
Alacakların satışları arttıran, kaynakları tüketen ve şüpheli hâle getiren etkileri bulunmaktadır.
Sağlık kurumları kredili satışlarını ve vadelerini artırarak sundukları ürün ve hizmetlere olan talebi yükseltebilmektedirler. Fakat satışların artması sonucunda elde edilen ek kâr, alacaklara bağlanılan kaynakların maliyetini karşılamadıkça firma, söz konusu durumdan zarar etmektedir.
Alacak tutarının yüksek olması ve geciken ödemeler, özellikle likidite sorunu yaşayan firmaları olumsuz yönde etkilemektedir.
Sağlık kurumlarının alacak tutarlarını etkileyen ve belirleyen faktörler: Kredili satış politikası, kredi koşulları, nakit iskontosu, satış miktarı, satılan ürün ve tahsilat politikalarıdır.
Kredi politikasında değişiklik yapma konusunda karar verebilmek için sağlık kurumlarının başvurabileceği yöntemlerin en yaygını "başa baş noktası"dır. Başa baş noktası analizinde, firmanın kredi politikasında değişiklik yaptığında zarar etmemesi ve elde edeceği gelirin katlandığı maliyeti karşılayabilmesi için satışlarında ne kadar artış olması gerektiği hesaplanmaktadır.
Optimum kredi politikası, kredili satış yapma ve fırsat maliyetleri göz önünde bulundurularak belirlenmektedir.
Stoklar, özel bir öneme sahiptir. Sağlık kurumlarının stoklarını yönetebilmek için profesyonel bir yaklaşım izlenmesi gerekmektedir. Stok yönetimi, firmanın, bulundurması gereken optimum stok miktarını tespit etmesini ve belirlenen düzeyde stok bulundurulmasını sağlamaktır.
Stok yönetim teknikleri içerisinde en çok kullanılan ve ön plana çıkanlar; ABC yaklaşımı ve Ekonomik Sipariş Miktarı yöntemidir.
ABC Yaklaşımı, stokları gruplara ayıran basit bir stok yönetim tekniğidir. Bu yöntemde genellikle stoklar; A, B ve C olmak üzere üç gruba ayrılmaktadır. Fakat firmalar stok durumlarına göre grup sayısını artırabilmektedirler. Bu yaklaşımın temelinde, stokların miktar açısından küçük bir kısmının değer açısından büyük bir kısmını oluşturabileceği düşüncesi bulunmaktadır.
Ekonomik Sipariş Miktarı Yöntemi, optimum stok düzeyini belirlemek amacıyla yaygın olarak kullanılan bir stok yönetim metodudur. Ekonomik Sipariş Miktarı Yöntemi, farklı stok düzeyleri için stok bulundurma maliyetlerini göz önünde bulundurarak, stok bulundurma maliyetini en aza indiren sipariş miktarını tespit etmeyi amaçlar. Hedef, en düşük toplam maliyet düzeyini tespit etmektir.
Ekonomik Sipariş Miktarı yönteminde, firmanın stoklarının sıfır düzeyine düşünceye kadar belirli bir hızda satıldığı varsayılmaktadır. Firmanın stokları sıfır düzeyine ulaştığında yeniden sipariş verilmekte ve optimum stok düzeyine tekrar ulaşılmaktadır.