Sağlık Kurumlarında Etik

Sağlık sektörü diğer sektörlerle karşılaştırıldığında daha maliyetli olan ve önemli oranda kaynak tüketen bir sektördür. Sektörün etik anlayışla yönetilmesi hem sistemin sürdürülebilirliği hem de kaynakların etkin kullanılması açısından büyük öneme sahiptir.

Etik, insanların birbirleriyle olan ilişkilerinde onlara yön veren değerleri, neyin iyi ya da kötü; neyin doğru ya da yanlış olduğunu araştıran felsefe dalıdır. Etik türleri açısından betimleyici etik, normatif etik, meta etik ve uygulamalı etik olmak üzere dört başlık altında incelenebilir. Betimleyici etik anlayışında, bireylerin yaptığı faaliyetleri gözlemleyerek eylemlerin sonuçları betimlenir. Normatif etik, insanlara yaşamlarına rehberlik etmekte ve ahlaki eylemleri için kural ve standart ilkeleri ortaya çıkarmaktadır. Normatif etiğin belirlediği ahlaki yargılar üzerine tartışan ve buradaki kavramları analiz eden meta‐etik anlayışında genel olarak ahlaki kavramlar anlamsal olarak ahlak ve din temelinde incelenir. Uygulamalı etik türleri açısından en bilinenleri bireysel etik, meslek etiği, örgütsel etik ve yönetsel etiktir. Etik, bireyin davranış, eylem ya da kararının doğru ya da yanlış olup olmadığına ilişkin bireysel inançları olarak tanımlanabilir. Örgütsel etik yasalara uygun olarak çalışanlar tarafından benzer davranışların benimsenmesini sağlayan, kurumun topluma karşı olan sorumluluklarını yerine getirirken üstlenilen ahlaki ilkelerdir. Yönetsel etik, yöneticilerin karar alma sürecinde ve faaliyetlerinde olaylara tarafsız bakması, ön yargılı olmadan doğrulara dayalı olarak ve bireylerin haklarına saygı göstererek, hakkaniyeti gözeterek ve dürüstlüğü benimseyerek yaklaşmasını sağlayan ve onlara yol gösteren davranış ilkeleridir. Meslek etiği dünyanın her yerinde aynı meslekte çalışan bireylerin uyması gereken, doğrudan canlılarla ilgili mesleklerde uyulması gerekli davranış ve kurallar bütünü olarak ifade edilmektedir.

Sağlık etiği, sağlık çalışanlarının mesleklerini icra ederken ahlaki yönden ne tür davranışlarda bulunmaları ve nelerden kaçınmaları konusunda yol gösteren kurallarla ilgilidir. Yazılı olsun ya da olmasın sağlık meslek mensuplarının uyması gereken kuralların tamamına “tıbbi deontoloji” denir.

Birçok ülkede ve Türkiye’de hem klinisyenler hem de akademik alanda etikle ilgili çalışma yapanlar arasında genelde benimsenen dört temel tıp etiği ilkesi yararlılık ilkesi, zarar vermeme ilkesi, özerkliğe saygı ilkesi ve adalet ilkesi olarak verilmektedir. Sağlık hizmeti sağlayıcılarının ihtiyacı olan insanlara yardım etme yükümlülüğü yararlılık ilkesini, hizmet sunucularının temel sorumluluğu olan hastanın lehine olmayan davranış ve uygulamalardan kaçınma zarar vermeme ilkesini, hastanın kendi kararlarını verebilme yetisine saygı duymak özerkliğe saygı ilkesini, sağlık sektöründe kullanılan araç, gereç ve teknik donanım kaynaklarının, hastanın bireysel gereksinimleri belirlenerek eşitlik ilkesine uygun olarak dağılımı adalet ilkesini ifade eder.

Hastane içinde yaşanan, etik yönden anlamlı birçok olayın analiz edilip aydınlığa kavuşabilmesi için hastane etik kurullarını kurmak ve işletmek kaçınılmaz olmuştur. Hastane etik kurulları, sağlık çalışanlarının işlerini yaparken karşılaştıkları etik ikilemleri çözmek, etik farkındalık eğitimi organize etmek ve hastane politikaları ve etik rehberler geliştirmede sağlık çalışanlara yardımcı olan kurumlardır.

Sağlık yöneticilerinin işverene topluma, iç ve dış müşterilerere, finansman kurumlarına karşı yasal ve etik sorumlulukları bulunmaktadır.

Sağlık yönetiminde sıklıkla karşılaşılan başlıca etik sorunlar olarak ölüm, gebeliği sonlandrımak, tıbbi hata ve malpraktis, gizlilik, bilgilendirilmiş onam, çıkar çatışmaları, bekleme listesi, yaşlı, kronik ya da ruhsal hastalığı olan bireylerin ihtiyaç duydukları sağlık hizmeti kaynaklarına erişimi hususları sayılabilir. Bu sorunlarına sağlık hizmetlerindeki etik ilkelerin gözetilerek değerlendirilmesi önem taşımaktadır.