Sağlık Kurumlarının Türleri ve Özellikleri
Sağlık Kurum ve Kuruluşları
Sağlık hizmeti sunumu, sağlığın belirleyicileri arasında yer almakta ve toplum sağlığının şekillenmesinde önemli bir rol oynamaktadır. Sağlık hizmetlerinin sunumu ülkemizde çeşitli kurum ve kuruluşlar tarafından üretilmekte ve Sağlık Bakanlığınca çeşitli seviyelerde basamaklandırılmaktadır. Birinci, İkinci ve üçüncü basamak sağlık hizmeti sunumu aynı zamanda hizmetin sunulduğu birimlerin ayrımı için de belirleyici olmaktadır.
Sağlık Kuruluşları: Sağlık kuruluşu kavramı, birinci basamakta sağlık hizmeti sunan birimleri ifade etmektedir. Birinci basamak sağlık hizmetleri ise, tedavi edici sağlık hizmetlerinden çok koruyucu sağlık hizmetlerine yoğunlaşılan, gerek görülmesi hâlinde bir üst basamağa hastaların sevk edildiği birimlerdir. Birinci basamakta hizmet sunan kuruluşlar kendi içerisinde, birinci basamak resmî sağlık kuruluşu, birinci basamak özel sağlık kuruluşu ve serbest eczaneler olmak üzere üç şekilde sınıflandırılmaktadır. Birinci basamak resmî sağlık kuruluşları: Aile hekimliği birimleri, aile sağlığı merkezleri, toplum sağlığı merkezleri, sağlık evleri, AÇSAP (Ana Çocuk Sağlığı ve Aile Planlaması) merkezleri, verem savaş dispanserleri, Kanser Erken Teşhis, Tarama ve Eğitim Merkezi (KETEM), 112 acil yardım istasyonları, halk sağlığı laboratuvarları, üniversitelere ait medikososyal birimler, Türk Silahlı Kuvvetlerinin birinci basamak sağlık üniteleri ve belediyelere ait polikliniklerdir. Birinci basamak özel sağlık kuruluşları ise: Özel poliklinikler, ağız ve diş sağlığı hizmeti veren özel sağlık kuruluşları, evde bakım hizmetleri veren merkez veya birimler ve iş yeri hekimlikleri şeklinde belirlenmiştir. Serbest eczaneler için ise kendi içinde herhangi bir sınıflandırma yapılmamaktadır.
Sağlık Kurumları: Sağlık kurumları kavramı, ikinci ve üçüncü basamakta sağlık hizmeti sunumu gerçekleştiren birimleri ifade etmektedir. İkinci basamak sağlık hizmetleri, hastaların hem ayaktan (poliklinik) hem de yatarak (klinik) teşhis ve tedavilerinin yapıldığı kurumları ifade etmektedir. İkinci basamakta faaliyet gösteren sağlık kurumları da resmî ve özel olarak iki grupta ele alınmakta olup ikinci basamakta faaliyet gösteren resmî sağlık kurumları: eğitim ve araştırma hastanesi olmayan devlet hastaneleri ile bu hastanelere bağlı semt polikliniklerini, eğitim ve araştırma hastanesi olmayan özel dal hastaneleri ile bu hastanelere bağlı semt polikliniklerini, entegre ilçe devlet hastanelerini, Sağlık Bakanlığına bağlı olarak faaliyette bulunan ağız ve diş sağlığı merkezlerini, belediyelere ait hastaneler ile kamu kurumlarına ait tıp merkezleri ve dal merkezlerini, İstanbul Valiliği Darülaceze Müessesesi Müdürlüğü Hastanesini ifade etmektedir. İkinci basamakta faaliyet gösteren özel sağlık kurumları ise: Özel hastaneler, tıp merkezleri ve dal merkezleridir.
Üçüncü basmak sağlık hizmeti sunumu, ülkemizde en ileri tetkik, tedavi, teşhis ve tarama yöntemlerinin kullanıldığı, özellikli sağlık personeline sahip kurumlardır. Üçüncü basamakta sağlık hizmeti sunan kurumlar; Sağlık Bakanlığına bağlı olarak faaliyet gösteren eğitim ve araştırma hastaneleri ile bu hastanelere bağlı semt poliklinikleri, özel dal eğitim ve araştırma hastaneleri ile bu hastanelere bağlı olarak faaliyet gösteren semt poliklinikleri, üniversite hastaneleri ile bu hastanelere bağlı sağlık uygulama ve araştırma merkezleri, ayrıca üniversitelerin diş hekimliği fakülteleri üçüncü basamak sağlık hizmeti sunan kurumlar olarak kabul edilmektedir.
Sağlık Kurumlarının Özellikleri
Sağlık kurumlarını diğer işletmelerden ayıran pek çok özellik bulunmaktadır. Bu özelliklerden en belirgin olanları ise: Sağlık kurumlarının birer hizmet üretim işletmesi olması, sağlık hizmeti sunucusu olan sağlık kurumları çalışanları ile sağlık hizmeti tüketicileri olan hastalar arasında bulunan bilgi asimetrisi, sağlık kurumlarının matriks yapıda faaliyet göstermesi, sağlık kurumlarında kesintisiz hizmet sunumunun gerçekleştiriliyor olması, sunulan hizmetlerin büyük bir kısmının acil ve ertelenemez özelliğe sahip olması, iş bölümü, uzmanlaşma ve işlevsel bağımlılığın yüksek olması, teknoloji kullanım oranının yüksek olması, sunulan hizmetlerin yapılacak olan hatalara ve ortaya çıkacak belirsizliklere karşı duyarlı olması, çıktının hem tanımlanmasının hem de ölçümünün güç olması, sağlık kurumlarının oldukça dinamik bir alanda faaliyet göstermeleri nedeniyle açık sistem olma özelliklerini taşımalarıdır.