Temel Risk Ölçüm Yöntemleri

Son yıllarda rekabetin ve küreselleşmenin artması, yeni finansal ürünlerin ortaya çıkışı, spot ve türev piyasalarda işlem hacimlerinin genişlemesi, finansal piyasaların en önemli olgusu olan risk kavramının ve risk yönetim süreçlerinin dikkat çekmesine sebep olmuştur. Döviz kurlarında, faiz oranlarında, hisse senedi fiyatlarında ve emtia piyasalarında yaşanan hareketlilik, maruz kalınan risklerin analiz edilmesi ve ölçülmesi süreçlerini beraberinde getirmiştir.

Finansal araştırmalarda da diğer bilimsel araştırmalarda olduğu gibi verinin yapısı, dağılımı ve fonksiyonu çalışmanın ilk ve temel adımını teşkil eder. Zira verinin sahip olduğu tanımlayıcı istatistiklerin ve verinin uyduğu dağılımın bilinmesi tahmin ve test çalışmalarını gerçekleştirebilmek için gerekmektedir. Dolayısıyla bu bilgiye ulaşmak için tanımlayıcı istatistiklerden sıklıkla faydalanılmaktadır. Risk ölçümü ise genel olarak istatistik ve finansal kantitatif tekniklere dayanmakta olup tanımlayıcı istatistikler içinde merkezi eğilim ölçüleri olarak adlandırılan ortalama, mod , medyan ve benzeri ölçütler kullanılmaktadır.

Bir merkezî eğilim ölçüsü tek başına bir veri kümesinin özelliklerini yeterli düzeyde özetleyememektedir. Bu sebeple verinin yapısını doğru analiz edebilmek için merkezi eğilim ölçülerine ek olarak dağılma ölçülerine de ihtiyaç duyulur. Varyans, standart sapma ve değişim katsayısı en yaygın olarak kullanılan dağılma ölçüleridir

Risk, olasılık ve belirsizlik kavramları arasındaki farklar genelde gözden kaçmakta ve bu kavramlar birbirlerinin yerine kullanılabilmektedir. Olasılık, araştırmaya konu olan olay veya olayların gerçekleşme sayısının olabilecek tüm hâllerin gerçekleşme sayısına oranı olarak tanımlanmaktadır. Oysa risk bir olayın olasılık dağılımının bilindiği, belirsizlik ise, söz konusu dağılımın bilinmediği durumlar olarak ifade edilmektedir. Yani istatistiksel olaylar için risk, istatistiksel olmayan olaylar için belirsizlik söz konusu olmaktadır. Dolayısıyla riske dair hesaplamalarda olasılık dağılımı kavramı karşımıza çıkmaktadır. Olasılık dağılımları da rassal değişkenin yapısına göre sürekli ve kesikli olmak üzere iki başlıkta toplanmaktadır

Risk yönetimi, pazar araştırmaları, finans ve ekonomi alanlarında kullanılan modelleme yöntemlerinden biri de regresyon analizidir. Gözlem değerlerinin ve etkilenilen olayların bir fonksiyon yardımıyla ifadesi temeline dayanan bu analiz günümüzde finans dünyasında etkin bir tahmin modeli olarak kullanılmaktadır. Regresyon modelleri; fonksiyon yapısına göre, doğrusal ve doğrusal olmayan modeller, değişken yapısına göre, tek değişkenli veya çok değişkenli modeller olarak sınıflandırılabilir. Bununla birlikte değişkenler arasındaki ilişkinin yönü ve değişkenlerin birbirini açıklama gücü ise korelasyon analizi ile incelenir.

Kantitatif teknikler sistemin risk ölçüsünü de içeren sonuçlarını tahmin edip karşılaştırmaya imkan sağlamaktadır. Bu ölçüm yöntemlerinin amacı problemin optimal çözümünü sağlamak ve bu sonuçlardan hareketle yönetsel stratejiler üretmektir.

Finansal kuruluşlarca içsel risk yönetimlerinin bir parçası olarak kullanılmaya başlayan stres testleri, temel veya karmaşık finansal araçlara sahip olan kurumlar tarafından uygulanan senaryo analizleri, piyasa risklerinin tespitinde kullanılan riske maruz değer, Tarihsel Simülasyon Yöntemi ve Monte Carlo Simülasyon Yöntemi olmak üzere iki başlık altında incelenen Simülasyona dayalı yöntemler Kantitatif teknikler arasında en yaygın olarak kullanılan yöntemlerdir.

Kantitatif teknikler sistemin risk ölçüsünü de içeren sonuçlarını tahmin edip karşılaştırmaya imkan sağlamaktadır. Bu ölçüm yöntemlerinin amacı problemin optimal çözümünü sağlamak ve bu sonuçlardan hareketle yönetsel stratejiler üretmektir.