Hayat Sigortaları ve Riskleri Yönetimi
İnsanlar, aile bireylerine veya bakımını yüklendikleri kişilere karşı olan sorumlulukları nedeni ile gelecek endişesi duymuşlar ve bunu gidermek üzere de bazı çözüm yolları aramışlardır. işte can sigortaları dalının önemli bir bölümünü oluşturan hayat sigortaları, sigortalının ölümü veya malul kalması hallerinde geride kalanlara bir tür gelir ya da para bırakma olanağı sağladığı için bu çözümlerin biri olarak doğmuştur. İşaret edilen bu işlevi nedeniyle yaşam sigortaları çok eski yıllardan bu yana yapıla gelmektedir.Hayat sigortaları mal sigortalarda olduğu gibi, ayni prensibe göre işlememektedir. Örneğin mal sigortalarında meydana gelen zararların telafisi, kayıpların yerine konulması şeklindedir. Hayat sigortası her şeyden önce bir meblağ sigortasıdır. Ölüm olayı meydana geldiğinde, hasar tespiti gibi hususlar olmayıp doğrudan doğruya önceden belirlenen sigorta tutarının ödenmesi esasına dayanır. Hayat sigortaları, uzun vadeli, bir takım kurallara bağlı bulunan tasarruf esaslarını da gözetmektedir. Hayat sigortalarında sigortalılardan alınacak risk priminin hesaplanmasında; belli bir nüfus kesiminin gözlenmesiyle oluşturulan yaşam ve ölüm istatistiklerini içeren ölüm tabloları (mortalite) kullanılmaktadır. Sigortalı isteği halinde hayat sigortalarında ölüm teminatına ek olarak verilen kaza ile ölüm ,maluliyet, işsizlik vb çeşitli teminatları alabilir. Sigortacı, aksine bir sözleşmeyle kısaltılmış olmadıkça en az üç yıllık primi ödenmiş olan bir sigortayı, sigorta ettirenin talebi üzerine ve sigorta poliçesinin geri verilmesi karşılığında poliçede belirtilen şekilde satın almak zorundadır (İştira). Sigortacı, aksine bir sözleşmeyle kısaltılmış olmadıkça en az 3 yıllık primi ödenmiş sigortada, sigorta ettirenin talebi üzerine ve poliçenin iadesi karşılığında sigorta poliçesi üzerinden ödünç para vermek zorundadır (İkraz). Haatı sigorta olunan kimse ilk primin ödenmesinden önce ölmüş ise sigorta hükümsüzdür . Bir yıldan uzun süreli hayat sigortalarında sigorta ücretinin veya taksitlere bağlanmış olduğu takdirde herhangi bir taksitinin vadesinde ödenmemesi halinde sigortacı, sigorta ettirenin kendisine bildirmiş olduğu son ikametgah adresine taahhütlü mektupla veya noter kanalıyla ücret veya taksitin bir ay içinde ödenmesini, aksi takdirde sigortanın feshedilmiş olacağını ihtar eder. Bu sürenin sonunda söz konusu ücret veya taksit ödenmemiş ise sözleşme feshedilmiş olur.
Bir yıl ve daha kısa süreli hayat sigortalarında ise, sigorta ettiren kimse primini veya taksitlere bağlanmış olduğu takdirde herhangi bir taksitini vadesinde ödememesi hâlinde temerrüde düşer ve temerrüt gününü takip eden on beş gün içerisinde dahi sigorta ettiren prim borcunu ödemediği takdirde bu müddetin bitiminden itibaren on beş gün süre ile sigorta teminatı durur. Bu sürenin sonuna kadar prim ödenmediği takdirde sigorta sözleşmesi herhangi bir ihtara gerek kalmadan feshedilmiş olur.