Tasarım Hareketlerinde Renk
Tekstil ve seramik tasarımı gibi uygulamalı sanatlarda ortaya çıkan eğilimler, tasarım hareketlerdir. 1760 -1840 yıllarında İngiltere’de gerçekleşen Endüstri Devrimi, toplumsal yapıda köklü değişikliler meydana getirmiştir. Avrupa’da birçok sanat akımı ve tasarım hareketi ortaya çıkmıştır. Tekstilde en önemli dönüşüm renkte yaşanmıştır.
Endüstri Devrimi’nde, tarımsal düzenden sanayi düzenine geçilmiştir. Bu döneme kadar tekstillerin renklendirilmesinde sadece bitkisel kökenli veya böceklerden elde edilen boyarmaddeler kullanılmıştır. Kimyager Jhon Mercer’in pamuğun affinitesini arttıran merserizasyon işlemini bulması ile pamuklu kumaşlardaki renkler parlaklaşmış, yün ve ketenin donuk renklerinin yerini almıştır. Sentetik boyarmadde üretiminin temeli, William Henry Perkin’in ilk sentetik boyarmadde olan anilin morunu bulması ile atılmıştır. Yapay ipek ipliğinin elde edilmesi ile de tekstilde renk skalası tamamen değişmiştir.
1880’lerde, İngiltere’de endüstrileşmenin getirdiği makineleşme sonucu elde edilen ucuz seri üretime tepki olarak ortaya çıkan Arts & Crafts’ın öncüsü William Morris, geçmişin el sanatlarına dönmeyi amaçlayarak, zanaatçı titizliğinde el yapımı kalıp baskı ve el dokumaları üretmiştir. Tekstillerinde anilin boyaların sert tonları yerine doğal boyaların yumuşak renklerini tercih etmiştir. Harekette yoğun bitkisel desenler, uyumlu ve yumuşak tonlarda renklerle kullanılmıştır.
1889’da Paris’te ortaya çıkan Art Nouveau, Avrupa’da birçok ülkede kendine özgü biçimlerde gelişmiştir. Hareketin baskın özelliği ise nesnenin hem biçimi ve hem de yüzey dekorasyonunda kendini gösteren kıvrımlar ve kadın figürleridir. Avusturya’da Secession adını alan hareket içinde, “Wiener Werkstätte” kurulmuştur. Viyana Atölyeleri, kalıp baskı ile üretilen canlı renkler ve geometrik biçimli tekstilleri ile Modernizm’in öncülüdür. Viyana Atölyelerinden etkilenen Paul Poiret, 1911’de Paris’te Atelier Martin’i açmıştır. Burada da canlı renk skalaları kullanılmıştır.
1925 yılında Fransa’da ortaya çıkan Art Deco’da değerli malzemeler ile üretilen, el işi tasarımlarda dekoratif değer ön plandadır. Hareket, çiçekli desenler ile modern ve geometrik desenlerin baskın olduğu iki döneme ayrılmaktadır. Tasarımlarında Sonia Delaunay, parlak ve cesur renklerden oluşan geometrik desenler kullanmış, Roul Dufy ise dönemin sanat akımları ekseninde biçimlendirdiği desenlerde canlı renkler ile öne çıkmıştır.
1919 yılında Almanya’da Walter Gropius, “Yapı Evi” anlamına gelen Bauhaus Okulu'nu kurmuştur. Sanatsal yaratılarda makinelerden yararlanan ve endüstrinin olanaklarını yadsımayan bir sanat eğitimi veren okulda; Johannes Itten, Josef Albers, Paul Klee ve Wassily Kandinsky gibi soyut sanatçılar dersler vermiş ve renk teorileri geliştirmişlerdir. Itten ve Klee’nin yönlendirmeleri ile dokuma atölyesi öğrencilerinden Gunta Stölzl, renk ve geometrik biçimleri dinamik bir yönde; Anni Albers ise yatay ve dikey çizgileri gösterişsiz renkler ile kullanmıştır. Okulun zanaat karakterli çalışmaları, Dessau döneminde temel geometrik biçimlere indirgenerek endüstriyel olarak üretilmiştir. Bauhaus, 1933’te kapatılsa da dokuma atölyesi, modern tekstil tasarımı için önemli bir başlangıçtır.
1950’li yıllara damgasını ‘çağdaş’ tasarım kavramı; 1946’da İngiltere’de ortaya çıkmıştır. Savaş sonrası yeniden inşa edilen Avrupa’da renk ve desene karşı yenilenmiş bir talep oluşmuş; parlak -sarı, soluk -gri gibi keskin renk kontrastlıkları öne çıkmıştır. Tasarımda soyutlama eğilimi hakimdir , 1951’de düzenlenen Britanya Festivali’nde Lucienne Day’in soyut deseni “Calyx”, çağdaş tasarımın simgesi olmuştur. Tasarımlarında kullandığı renkler ile Day, evlere canlılık getirmiştir.
1960’ta özellikle Op/Optik sanat akımı, tekstil tasarımlarını renk ve biçim olarak etkilemiştir. Verner Panton, 60’larda, optik etkili tasarımlarında siyah ve beyazı kullanmıştır. Döneme gençlik hareketleri damga vurmuştur. 70’lere yaklaşırken Doğu kültürünün etkisinde Hippie’ler ön plandadır. Londra’da mini eteğin popüler olmasına öncülük eden Mary Quant sayesinde geniş bir renk sklasına sahip opak çoraplar moda olmuştur. Kısa ömürlü ama etkili olan bir diğer gençlik hareketi “Psychedelia”da ise Art Nouveau, Secession ve optik sanatın kimi ögeleri, parlak renkler ile bir araya getirilmiştir. Psychedelic’in renklerini optik sanatın etkisi ile birleştirerek kullanan Barbara Brown öne çıkmıştır.
Memphis, Milano’da Ettore Sottsass öncülüğünde 1980 ile 1988 yılları arasında faaliyet gösteren bir gruptur. Tasarımlarını ilk kez İtalya’da 1981’de sergileyen post -modernist grup, işlerini ‘yeni uluslararası stil’ olarak tanımlamıştır. Memphis, bir renk ve desen cümbüşü yaratmıştır. Halı ve gömleklik kumaşlar gibi tekstiller de tasarlayan grup, göz alıcı parlaklıkta ve çoğu kez şaşırtıcı renk birliktelikleri kullanmışlardır.
1990’larda hayatımıza giren bilgisayarlar, hızla gelişen teknoloji sayesinde üretim ve tasarımın odak noktası olmuştur. Endüstri Devrimi’nden sonraki ikinci büyük değişimin yaşandığı bu çağa Dijital Çağ denilmektedir.
Alexander McQueen, manken üzerindeki beyaz giysiye, iki robot tarafından boya püskürtülerek yaptığı desenlendirmesi ile tekstillerin renklendirilmesine ait yerleşik algıyı kırmıştır. Dijital Çağ’ın teknolojik gelişmelerle birlikte öne çıkan renk anlayışı, renkte ‘ışık’tır. Hussein Chalayan, 15.000’in üzerinde yanıp sönen LED ışığıyla donatılmış tasarımında bunu yakalamıştır. Basso & Brooke, dijital teknolojinin renk ve görüntü oluşturan piksellerini tasarımlarına yansıtmıştır. Mary Katrantzou, dijital baskının foto gerçekçiliğini, “trompe l'oeil” göz yanılsaması etkili, giysilerin üzerinde bağlı duruyormuşçasına algılanan takılar ve parfüm şişeleri desenlerinde kullanmıştır. Prof. Susumi Tachi ve ekibi, geri aksettirici materyal ile optik olarak kamufle olan giysi geliştirmişlerdir. Yavaş moda, sürdürülebilirlik ve çevreye duyarlılık kavramları, dijitalleşme, hız ve aşırı tüketim kavramlarına bir tepki olarak çıkmıştır. Endüstri Devrimi ile başlayan makineleşme ve teknolojik ilerlemelerin ışığında tekstilde, ‘renk kalitesi’, ‘renk anlayışı’ ve ‘renk skalaları’ değişmiştir.