Rekreasyon İşletmelerinde İnsan Kaynakları Uygulamalarında Kriz

Boş zaman endüstrisi, insanların boş zamanlarıyla, boş zaman davranışlarıyla, boş zaman ihtiyaçlarıyla (fiziksel, zihinsel) yakından ilişkili olan özellikle turizm, eğlence, hizmet ve kültür endüstrilerinde, genellikle milli parklar, müzeler, spor, film ve televizyon, ulaşım, seyahat acenteleri, restoranlar, toplum hizmetlerini kapsar.

Rekreasyon hizmeti veren işletmeler gün geçtikçe ekonomiye katkı vermesinin yanı sıra teknoloji ve küreselleşme ile inovasyona açık bir sektör olmaya başlamıştır. Bu da beraberinde Rekreasyon hizmetinin çeşitliliğinin ve sayısının artmasına sebep olmaktadır.

Bu çeşitlilik turizm seyahatleri (tarihi yerler, müzeler, tema parkları vb. geziler), alternatif spor seyahatleri (ekstrem sporlar, büyük spor etkinlikleri), konser seyahati (yurt içi/yurt dışı), sosyal amaçlı organizasyonlar (sponsorlu üniversite festivalleri), eğitim amaçlı organizasyonlar (resim, müzik, el sanatları, pilates, yoga, dans vb. kurs programları) ile alışveriş merkezlerinde düzenlenen reklam ve tüketici odaklı eğlence organizasyonları gibi organizasyonlarla örneklendirilebilir (Şimşek, 2013). Ekonomik katkısı her geçen gün artan bu tür işletmelerin hizmet kalitesi profesyonel bir idareyi gerektirmektedir. Rekreasyon Hizmeti doğası gereği katı bir yönetim anlayışını benimseyemez.

20. yy dan itibaren işletme yönetimlerinde sıkça karşılaştığımız esnek çalışma kavramı, değişen koşullara rahatlıkla uyum sağlayabilmeyi ifade eder. Esneklikte kurallar vardır ancak kurallar çok katı olmadığı gibi detaylı da değildir (Hill, Erickson, Holmes, Ferris, 2007). Değişmez kuralların olduğu yönetim anlayışı hizmet sektöründeki işletmeler açısından kriz ortamına sebep olmaktadır. Esnek çalışma kavramı krizle baş etme noktasında rekreasyon hizmeti veren işletmeler için en uygun yönetim modeli olacaktır. Kriz, işletmelerin beklenmedik bir anda karşılaştıkları olumsuz bir olayla karşılaşmak olarak tanımlanabilir. Kriz Yönetimini ise işletmede ortaya çıkan bir kriz durumunda, kriz sinyallerinin doğru alınması ve işletmenin kriz ortamından en az hasarla hatta bazen bu kriz ortamını fırsata çevirerek yönetilme sürecidir. Kriz beklenmeyen bir durumdur ve bütün krizler aynı olmadığı için kriz yönetiminde ortak bir çözümden bahsedemeyiz. Beklenmeyen bir olaya kriz demek için işletmenin önemli amaçlarından birini veya birkaçını tehdit ediyor olması gerekir. Krize hızlı bir müdahale krizden doğrudan etkilenen kişi veya kişiler üzerinde stres ortamı yaratır ve gerginliğe sebep olur. Krizler içsel ve dışsal faktörlere bağlı olarak meydana gelirler;

İçsel faktörler: Yönetim-yönetici kaynaklı, Değişime kapalı bir örgütlenme, Bilgi akışı, Gruplaşmalar, Dedikodu-kıskançlıklar

Dışsal Faktörler: Doğal faktörler, Ekonomik faktörler, Politik ve yasal faktörler, Teknolojik faktörler…

Kriz süreci; Kriz öncesi, Kriz Anı ve Kriz sonrası olarak üç aşamada değerlendirilir. Krizle baş etmek genel çerçevede beş aşamadan oluşur. Kriz sinyallerinin alınması, Krize hazırlık ve korunma, Denetim altına alma, Normal duruma Dönüş, Öğrenme ve Değerlendirme olarak sıralanabilir.

Hem teorik hem de ampirik bulgular, reaktif bir kriz yönetimi yerine proaktif bir kriz yönetiminin tercih edilmesi gerektiğini göstermektedir. Proaktif kriz yönetimi, işletmelerin kriz ortaya çıkmadan işletme için bir tehdit oluşturmadan kriz çıkma ihtimalini düşünerek gereken adımların atılması anlamına gelmektedir. Reaktif kriz yönetimi proaktif kriz yönetiminin tersine kriz ortamı oluştuktan sonra oluşan olumsuz etkilerin ve krizin tamamen ortadan kalkması hedeflenir. Araştırmalar, etkili liderlik, koordineli ekipler ve motive olmuş çalışanlar gibi insan unsurunun krizi önleme ve etkileme konusunda büyük etkisi olabileceğini göstermektedir (Bhaduri, 2019; Hakim, Bastian, Ayanian, Sarkis, 2022).

Liderlik, kuruluşların krizle başa çıkmasında çok önemli bir rol oynar; rehberlik ve odaklanmış eylem sağlar. Rekreasyon hizmeti veren işletmelerde krizle baş etmek için nitelikli personel ve yönetim becerilerine muhakkak ihtiyaç vardır. Bu noktada üniversitelerin Rekreasyon bölümleri mezunlarının Rekreasyon hizmeti sunan işletmeleri yönetmeleri ve veya bu işletmelerde istihdam edilmeleri kriz ortamıyla baş etmede kilit rol oynayabilir. Rekreasyon Bölümlerinde öğrenilen dersler, Rekreasyon işletmelerinde uygulanabilir ve ekiplerin krizleri yönetmesine ve önlemesine yardımcı olmak için uygulayıcılara öğretilebilir.

Boş zaman eğitim süreci; eğlenceli aktif ve pasif rekreasyon aktiviteleri uygulamaları yanı sıra, liderlik becerileri, araştırma, zaman yönetimi, kriz yönetimi, etkili iletişim yöntemleri, stres yönetimi, kişisel SWOT analizi, analitik düşünme gibi kavramları kapsamalıdır.