Rekreasyonda Kriz Yönetim Süreci

Dünya tarihi krizlerle doludur. Kriz kelimesi, Yunanca kökenli “karar” anlamına gelen ‘krisis’ teriminden gelmektedir. Genel olarak kriz, öngörülemeyen bir koşul veya beklenmeyen bir durumdur. Uluslararası Standardizasyon Örgütü (ISO) ise krizi, "bir kuruluşun temel faaliyetlerini ve güvenilirliğini bozan ve acil eylem gerektiren yüksek düzeyde belirsizliğe sahip bir durum" olarak tanımlar. Bir olayın kriz olarak tanımlanmasında belirleyici etken, paydaşların algılarıdır. Paydaşlar, bir kuruluşun krizde olduğuna inanıyorsa, o zaman bir kriz vardır ve buna göre tepki vermeleri olasıdır. Kuruluşların sahip olduğu örgütsel yapı, insan kaynakları, teknoloji seviyesi ve örgüt kültürü gibi özelliklerinden doğan sistemleri, her bir kuruluşu bir diğerinden insani, fiziki ve finansal olanaklar bakımından benzersiz kılmaktadır. Bu özellik, bir örgütte krizin ortaya çıkmasına sebep olan etmenlerin çok çeşitli ve farklı olduğunu ortaya koymaktadır. Dolayısıyla krizlerin nedenleri sonsuz bir olasılığa sahiptir. Literatür incelendiğinde, genellikle bir krizin üç ana aşaması olduğuna dair geniş bir fikir birliği olduğu görülmektedir. Kriz öncesi aşama, krizi tetikleyen bir olaydan önceki süreç, yani krize zemin hazırlayan etkenlerin yaşandığı periyod olarak kabul edilebilir. İkinci aşama, bazen akut kriz aşaması olarak da adlandırılan, krizin patlak verdiği ve yaşandığı, krizin tüm etkileri ile içinde bulunulan kriz aşamasıdır. Fiili krizden sonra, yani kriz sonrası aşamada şirketler genellikle toparlanma ve krizden ders çıkardıkları bir öğrenme evresi yaşarlar. Bu ise kriz sonrası aşama olarak adlandırılmıştır. En temel kriz yönetimi tanımı ise, Coombs'un “kriz yönetimi, yönetimin bir krizden sonra ne söylediği ve yaptığıdır” yorumundan gelmektedir. Bundy vd., kriz yönetimini "örgüt üyeleri tarafından olası krizleri önlemek veya meydana gelenleri etkili bir şekilde yönetmek için sistematik bir girişim" olarak tanımlamıştır. Kriz yönetimi, bir kuruluşa onarılması güç zararlar verebilecek durumları en aza indirmek için halkla ilişkilerin kullanılması ile karakterize edilir. Başka bir deyişle, kriz yönetimi bir krizin olumsuz sonuçlarını önleyerek veya azaltarak, organizasyonu, paydaşları ve sektörü zarardan korur. Firmalar, kriz yönetimi stratejilerine sahip olarak krizler karşısında yetenekli hale gelirler. Birçok araştırmacı, kriz yönetimine karşı üç aşamalı bir çerçeve önermesinde bulunur. İlk aşamada (kriz öncesi), kriz olmadığında hazırlıklı olma tavsiyesi yer alır. İkincisinde (kriz), krizle karşı karşıya kalındığında nasıl harekete geçileceğine dair tavsiyeler bulunmaktadır. Üçüncü ve son aşamada (kriz sonrası), kriz sonrası toparlanma ve yeniden denge sağlama için tavsiyeler vardır.

Rekreasyon ise, serbest zamanlarda katılmayı tercih ettiğimiz sanatsal, sosyal, kültürel, sportif veya turistik tabanlı çeşitli etkinlikleri ifade etmektedir. Rekreasyon yönetimi; rekreasyon ürün ve hizmetlerinin, kamu ve özel sektöre ait açık ve kapalı rekreasyon alanları, tesisleri ve etkinliklerinin, yönetim biliminin ve rekreasyonun prensiplerine uygun bir şekilde sevk ve idare edilmesidir. Rekreasyon günümüzde bir endüstri haline gelmiş, toplumun serbest zamanlarının profesyoneller tarafından yönetildiği, içerisinde birçok paydaşın yer aldığı devasa bir organizasyon niteliğindedir. O halde, endüstrileşmiş bir organizasyonda zaman zaman krizlerin yaşanması kaçınılmazdır.Taraftarı olduğumuz takımın maçlarını izlemek için satın aldığımız kombine, sinema veya tiyatro için alınan bir bilet, konser veya dans gösterisine gitme, festivale katılma, bir müze veya sanat galerisini gezme, turistik bir destinasyonu keşfetme, tarihsel bir yapıyı veya sit alanını ziyaret etme, tatilde bir animasyon aktivitesine katılma, bilgisayar oyunları satın alma ve oynama, dağcılık veya trekking yapma, su sporları veya havacılık ile ilgilenme gibi sonsuz sayıda verilebilecek örnek, serbest zamanlarda katıldığımız, ürün veya hizmet olmak üzere satın alma gerçekleştirdiğimiz birer rekreasyon faaliyetidir. Bu ve bunun gibi etkinliklerin her biri yönetim fonksiyonları barındırır ve biz tüketicilerin bireysel, grupla ya da kitlesel biçimde katılarak paydaşı olduğumuz aktivite veya organizasyonlar kapsamında kriz potansiyeli taşırlar. Rekreasyon yönetimine verilen bu örneklerde yaşanabilecek herhangi bir kitlesel güvenlik, sağlık, tedarik ya da benzer çeşitli sorunlar krize dönüşebilir. Bu da rekreasyon ve kriz yönetiminin kesiştiği nokta olarak karşımıza çıkar. Toparlayacak olursak; taraftar olaylarından kaynaklanan krizler, sporculardan kaynaklanan krizler, etkinliğe katılanlardan kaynaklanan krizler, şike veya teşvik primi, doping veya yasaklı madde kullanımı, iddia ve bahis organizasyonları, ırkçılık, ayrımcılık, sporcular veya yöneticiler arasında kavga ve şiddet olayları, kulüplerin mali sorunları, finansal fair play, CAS davaları, sportif başarısızlık, politik eylemler, Covid-19 örneği, rekreasyonel bir etkinlik planlanırken göz ardı edilen sağlık ve güvenlik önlemleri veya katılımcıların disiplinsizliği gibi, kimi zaman öngörülemeyen ancak önlenebilir veya azaltılabilir çeşitli sorunlar, henüz sorun aşamasında iken ve krize dönüşmeden çözüme kavuşturulmalıdır. İşte kriz yönetimi, prensip olarak bu düşünceyi savunmaktadır.